Kırk ayak gibi denize uzanan, titrek bacaklı adım attıkça gövdesi gıcırdayan, iskelenin en son noktasına geldi balıkçı.
Bulutlar grinin en koyu tonunda olduğu için, deniz de bir o kadar karamsardı.Bu karamsar dalgasız durgunluğun içinde , dipte ki bitkiler ormanında küçük balıkçıklar bir oyana bir bu yana yayılıyorlardı.
Balıkçı oltasını salladı.Cup diye en uzağa düştü olta.Oturdu, ayaklarını sarkıttı iskeleden.Hayallere daldı balıkçı.
Onun için deniz kocaman bir tanrıydı.
Misinayı denize atmak bir ibadetti.
Misina ucundaki yem bir yakarış bir duaydı.
Yakalayabildiği balıklarda bir nimetti.
Ayaklarının altında sürü halinde gezinen balıkçıkların tiyatrosunu izliyordu.Parmak uçlarında birden misina gerildi.Adeta zıpkın gibi oldu.Kalbi hızlı atmaya başladı.Sabırlı olmalı heyecan yapmamalı diye düşündü.Az önce gerilen misinanın hafiflediğini hissetti.Üzüldü.Endişe ederek '' balık kaçmış mıdır acaba'' diyerek içinden düşündü.Hafifçe misinasını gerdirdi.Yüzüne sevinç düştü birden.Misinanın ucunda ağırlık hala vardı.
Tekrar zıpkın gibi olan misinanın birkaç kulaç ötesinde daha önce fark edemediği bir bölümün yıpranmış olduğunu gördü.O anda misina büyük balığın zorlamasıyla koptu.Tereddütsüz beline kadar gelen suya atladı.Bir ucunda büyük balık, diğer ucu kopmuş misinasını suyun içinde elleriyle aradı.Kendini kör bir insan gibi hissetti balıkçı.Ve birden avuçlarına misina takıldı. Bileğine doladı misinayı.'' aferin '' dedi büyük balığa.Derinlere çekip gitmediği için. İskeleye bir hamlede gıcırtılar eşliğinde çıktı.Şuan elinde tuttuğu misina keşke çelik tel olsa diye iç geçirdi.Sabırla yavaş yavaş büyük balığın boşladı misinayı çekerek, mesafeyi kısaltıyordu.Taa ileride büyük balığın ayna çakan kocaman bedenini gördü balıkçı. '' Yaşasın'' dedi.Az daha boşluğu aldı.'' Hadi aslanım az kaldı'' dedi. Büyük balıkla göz göze gelip amacının onu satmak olduğunu hissettirmemek için karşı sahildeki kayaklara ara sıra bakıyordu.Aniden içine bir kurt düştü.İskeleye büyük balığı çekerken, ağırlığından dolayı ya misina yine koparsa diye düşündü.Hemen denize atladı.Geri geri yavaşça kumsala gidiyordu.Kah göz ucuyla büyük balığa kah karşıdaki kayalıklara bakıyordu.Umutları çoğaldı balıkçının.Büyük balığın direnci azalmıştı.Tıpkı bir kuzuyu çeker gibi tıpkı bir parkta tasmalı bir köpeği gezdirir gibi hissetti kendini balıkçı.Kumsala vardı balıkçı.10 metre mesafe ya var ya yoktu büyük balıkla kumsal arsında.'' Hadi aslanım yorma beni'' dedi.
Acele etmemeliydi.Kuşku düştü yine içine.Büyük balığı çekerken sığ suda sürtünecek dolayısıyla daha da ağırlaşacaktı.Misinasına güvenmiyordu.Hemen plan yaptı balıkçı.Deniz uzanmış iğde ağacının en kalın dalına misinayı onlarca kördüğüm atarak bağladı.Planı şuydu: sırt dikenleri görünene kadar büyük balığı çekecek sonra üzerine atlayıp kucaklayıp kumların üzerine atacaktı.Ve öyle yaptı.Büyük balığı kucakladı.Sırt dikenleri balıkçının göğsüne battı, aldırmadı.Kenara vardı kumların üzerine bıraktı büyük balığı.Kendinle gurur duyuyordu, büyük balık yakaladığı için ve bu balığa ''büyük balık'' adını koyduğu için.
..........
Tartıya koydu.
'' 6 kilo 150 gram'' dedi, balık lokantası tezgahında duran tezgahtar.
'' Tamam '' dedi balıkçı.
'' 6 çarpı 30 , 180 lira'' dedi tezgahtar.Tam ödeme yapacakken içeriden biri seslenince.Bekle geliyorum dedi tezgahtar.Balıkçı yine '' tamam'' dedi.
Beklerken balık lokantasının sahibi tezgaha geldi.Tartının üzerinde ki büyük balığı gördü.
'' Koç gibi maşallah''. Başıyla onayladı balıkçı.
'' Para ödendi mi '' diye sordu. '' Hayır '' dedi balıkçı.
Hesap makinesini aldı lokanta sahibi. '' 6 çarpı 35 eşit 210 lira '' diye sesli hesapladı büyük balığın ederini.Kasayı açtı.210 Lirayı
balıkçıya uzattı.Balıkçı bir an durdu.Tezgahtar oysa kilosunu 30 liradan hesaplamıştı.Bir şey demeden parayı cebine koydu.
.....
O kadar dürüst balıkçıydı ki,
hayallerini süsleyen büyük balık yakalamayı ,
dün gece rüyasında görmüştü.
...
Öğleden olmasını bekledi.Balık lokantasına vardı.Tezgahtar oradaydı.'' Çok aç değilim,150 gram hamsi pişirebilir misiniz '' diye sordu balıkçı.Tezgahtar garipseyerek '' tamam'' abi dedi.
Oturdu bir masaya, 150 gramlık balığı çarçabuk yedi balıkçı.
Kalktı kasaya gitti. '' Borcum ne kadar'' diye sordu tezgahtara.
'' 5 lira verdin mi yeter '' dedi tezgahtar. Balıkçı 30 lira uzattı .'' Üstü kalsın'' diyerek, tezgahtarın şaşkın şakın bakışları arasında gözden kaybolup gitti balıkçı.
(Kendi rüyamdan alıntıdır)
Levent ÖZCAN.
21 Şubat 2017 Salı
16 Şubat 2017 Perşembe
KARA VEBA
1300 küsurlu yıllar.
Orta Asya'da tarihin belli başlı en büyük imparatorluklarından biri.
CENGİZHAN'ın kurduğu Moğol İmparatorluğu. Çin'den, Avrupa kapılarına kadar dayanmış, dünya haritasında epey bir alan kaplamış büyük bir imparatorluk.
Ama bir tehlike var !!!
Gözle görünmeyen.
Nereden geldiği belli olmayan.
Irk, soy sop , renk din ayırmayan.
Mevki, makam gözetmeyen.
Bir düşman ?
Kısacası tüm insanların sinsi düşmanı.
....
Kırım'da Ceneviz ticaret şehrini kuşatan , Moğolların vebalı asker cesetlerini mancınıkla şehrin içine atmalarıyla başlayan bir biolojik savaş.
Oradan kaçan şehir insanları ''veba'' yı yani çaresiz ölümü Avrupa'ya taşımışlar.
Çin'den, Avrupa'ya kadar yaklaşık 75 milyon kişi hayatını kaybetmiş.
Bu bilinmeyen, görünmeyen katilin faturası Avrupa'da yaşayan Yahudi, Müslüman , Çingene azınlıklara kesilmiş. Veba'dan değil ama bu azınlıklar , Hristiyanlar tarafından şuçssuz yere katledilmişler...
Gelelim günümüze.
DÜN , % 50 den fazla HAYIR oyu çıkarsa '' İÇ SAVAŞA'' hazırız diyen bir şahıs çıktı.
303 madencinin göçük altında kömürleştiği, Manisa'nın ömürler faciası yaşandığı Soma ilçesinden.
....
Ülkede neredeyse şehitsiz günümüz yok.
Bombalar elden ele, ilden ile dolaşıp patlıyor.
En büyükten , en küçük esnafa kadar herkes kan ağlıyor.
Çoğu iş yapamaz durumda.
Ülke ekonomisi tam takır.
Fikir adamları cezaevlerinde.
Akademisyenler sorgusuz sualsiz aforoz edilmiş.
Zaten ülke savaş yeri , yangın yeri !!!
Bunların ''KARA VEBA'' li KİM ACABA ???
Ben Savaşa, şiddete Varımmm,
Diyememmm.
SAVAŞA DA HAYIR, RENFERANDUM DA HAYIR.
Levent ÖZCAN.
3 Ocak 2017 Salı
bir tarla
ömrümü devşirdiğim
ey en güzel sevda
her sabah kalkarım ben sol yanımla
rengarenk binlerce çiçek açtırırım
gözlerinden doğan, senin sımsıcak doğanda
profilden saten duvarlardadır bakışın
ben ensenin sol yanından
nice denizler ufuklar görürüm
masmavinin saydam derinliklerinde
sen yüreğinle hektar hektar tarlasın
benim için.
her hecem sende çimlenir
her kelimemde bir bir adam oluşum sende
bir mısradır anlamın
kuvvettin solmasın
bitmesin en güzel enerjin
seni sana en deger verenim.
sabır et be bahar devrimcim
levent özacan
ömrümü devşirdiğim
ey en güzel sevda
her sabah kalkarım ben sol yanımla
rengarenk binlerce çiçek açtırırım
gözlerinden doğan, senin sımsıcak doğanda
profilden saten duvarlardadır bakışın
ben ensenin sol yanından
nice denizler ufuklar görürüm
masmavinin saydam derinliklerinde
sen yüreğinle hektar hektar tarlasın
benim için.
her hecem sende çimlenir
her kelimemde bir bir adam oluşum sende
bir mısradır anlamın
kuvvettin solmasın
bitmesin en güzel enerjin
seni sana en deger verenim.
sabır et be bahar devrimcim
levent özacan
nasıl başlanır ki
bu durumda şiire..
bir uçurtmanın ipinden boşalması gibi
duygularım, yalpa yalpa kafa atıyor bulutlara.
avuç içi nasırlarımla tutunamıyorum
okyanusların atası, gökyüzüne
takatim kalmadı inan bir kayada parçalanmaya.
her ne iklim varsa gökyüzünde nefes alan
kuşçukların kanatlarında ben ölmeliyim.
yüreğimin sızısı parmak uçlarımda.
ne kafiye ne uyak derdim benim.
beni ve seni yazmaya korkmuyorum inan.
hece ölçüsünden korkmam
gerekirse kelimelerimi sınırlar ,
yinede seni yazarım
ve seni yazar gözlerim.
sırt üstü uzandığım odamın
tavanının beyazına.
sen şiirin en güzel anlamısın.
sen kelimelerimin düşlerisin
bir hece dokunsana bana.
Levent ÖZCAN
sırt üstü uzandığım odamın
tavanının beyazına.
sen şiirin en güzel anlamısın.
sen kelimelerimin düşlerisin
bir hece dokunsana bana.
Levent ÖZCAN
2 Ocak 2017 Pazartesi
iyi çocuklardık biz
çamurdan evler yapardık
tütün sıralarında
hayaller döşerdik odalarına
bacalarından
tütün zifti tüterdi kıvrıla kıvrıla.
sigaraya meğilimiz işte o zamanlardan.
tespih çeker gibi
minicik ellerimiz zeytin toplardı
avuç avuç doldururdu sepetleri
tepemizde cıvıl cıvıl sığırcık kuşları
ama çok üşürdük şubatın ayazında
yine de iyi çocuklardık be biz
süs balıkları kefal yavruları kovalardık
mavinin kirpiklerinde
azmak ağızları hep bizimdi de
ufuklar hep teknelerindi
yine iyi çocuklardık biz
hayallerimiz öyle masumduki
hiç batmazdı comların derinliklerine
kalem tutuk
cümle okuduk
insan olmayı öğrendik
mini mini kuşları doyurduk
biz iyi çocuklardık
kokulu silgilerimizle hep kötüyü sildik
iyi çocuklardık biz.
tütün gördük,zeytin gördük,pamuk ve deniz gördük
yaşlarımızın baharında
papatya tarlalarında bir tek papatyayı sevdik
aşkın emeğin onurun biz en sağlam devrimcisiydik.
Levent ÖZCAN
çamurdan evler yapardık
tütün sıralarında
hayaller döşerdik odalarına
bacalarından
tütün zifti tüterdi kıvrıla kıvrıla.
sigaraya meğilimiz işte o zamanlardan.
tespih çeker gibi
minicik ellerimiz zeytin toplardı
avuç avuç doldururdu sepetleri
tepemizde cıvıl cıvıl sığırcık kuşları
ama çok üşürdük şubatın ayazında
yine de iyi çocuklardık be biz
süs balıkları kefal yavruları kovalardık
mavinin kirpiklerinde
azmak ağızları hep bizimdi de
ufuklar hep teknelerindi
yine iyi çocuklardık biz
hayallerimiz öyle masumduki
hiç batmazdı comların derinliklerine
kalem tutuk
cümle okuduk
insan olmayı öğrendik
mini mini kuşları doyurduk
biz iyi çocuklardık
kokulu silgilerimizle hep kötüyü sildik
iyi çocuklardık biz.
tütün gördük,zeytin gördük,pamuk ve deniz gördük
yaşlarımızın baharında
papatya tarlalarında bir tek papatyayı sevdik
aşkın emeğin onurun biz en sağlam devrimcisiydik.
Levent ÖZCAN
Günaydınnnn.
Seni sevmenin adını koydum ben..
Güne başlamanın
en güzel aydınlığısın.
ve yaşadığın anda oldukça uzağında yaşladığınım.
günleri neden işkenceleştirelim ki
varsın çentik çentik işlesinler
yüz hatlarımıza saniyelerin dakikaların
anı çiziktiriversinler.
her geçen gün ruhunun bir tadı var
güne başlamanın
nefes alabiliyor olmanın hazı var.
dolu dolu dağlar kadar kocaman mutluluk yaşamak
seninle güzel.
Seni sevmenin adını koydum ben..
Güne başlamanın
en güzel aydınlığısın.
ve yaşadığın anda oldukça uzağında yaşladığınım.
günleri neden işkenceleştirelim ki
varsın çentik çentik işlesinler
yüz hatlarımıza saniyelerin dakikaların
anı çiziktiriversinler.
her geçen gün ruhunun bir tadı var
güne başlamanın
nefes alabiliyor olmanın hazı var.
dolu dolu dağlar kadar kocaman mutluluk yaşamak
seninle güzel.
29 Aralık 2016 Perşembe
Hüznüm yorgun bugün,
Sebep var mı ?
Var elbette ki
En ince misina gibi birbirine dolaşık.
düşüncelerim, hissedişlerim.
tam anlamıyla kör düğüm gibi herşey .
beni yormaz asla beden güç sarfedişlerim..
düşünceler kalbe inince
bakışlar bile bir başka ağır bir ezgi ritimleri,
KEŞKE KALBİM BEYNİME
HÜKMEDİVERSEYMİŞ...
levent özcan
Sebep var mı ?
Var elbette ki
En ince misina gibi birbirine dolaşık.
düşüncelerim, hissedişlerim.
tam anlamıyla kör düğüm gibi herşey .
beni yormaz asla beden güç sarfedişlerim..
düşünceler kalbe inince
bakışlar bile bir başka ağır bir ezgi ritimleri,
KEŞKE KALBİM BEYNİME
HÜKMEDİVERSEYMİŞ...
levent özcan
UÇMAK
bulutun üzerinde gözüm var
tepeden bakarım sana
kimi zaman nemlenirim
kimi zaman demlenirim
severim çünkü ben
ve de üzülürüm bazen
beni havalara
U-ÇU-RA-NA.
Levent ÖZCAN
tepeden bakarım sana
kimi zaman nemlenirim
kimi zaman demlenirim
severim çünkü ben
ve de üzülürüm bazen
beni havalara
U-ÇU-RA-NA.
Levent ÖZCAN
16 Ekim 2016 Pazar
İYİ Kİ VARSIN....
Memleketim kadar seni SEVDİM.
Devrimcilerin devrim aşkı kadardı sana SEVGİM.
Ben olan bu ADAMIN,
Sen olan bana o en yakışan KADININ,
İnancı GİBİ,
Ekmeği GİBİ,
Edebiyatı GİBİ,
Bilimi GİBİ,
Keşke senin kadar sevmeyi BAŞARABİLSEYDİM
Sigaraların filitlerini , binlerce kez emeceğime,
(lanetler olsun binlerce kez)
Keşke dudaklarında,dudaklarımla dans edebilseydim.
Avare sarhoşluk kadehleri yerine,
(adı batsın içmenin, anlık efeliliğinin)
Keşke ruhunla, cisminle,varlığınla sarhoş olabilseydim.
Aptal denizi mesala ve onun rengini çalan güneşin,
On iki saatlik hüznü yerine,
Uykusuzluk bağımlılığına, direnemeyen göz kapaklarıma,
Direnç vererek ve gözlerine bakarak en azından,
Keşke uyuyabilseydim.
GÜNAYDIN DEVRİMCİ KADINIM.
(iyi ki VARSIN)
Levent ÖZCAN.
Devrimcilerin devrim aşkı kadardı sana SEVGİM.
Ben olan bu ADAMIN,
Sen olan bana o en yakışan KADININ,
İnancı GİBİ,
Ekmeği GİBİ,
Edebiyatı GİBİ,
Bilimi GİBİ,
Keşke senin kadar sevmeyi BAŞARABİLSEYDİM
Sigaraların filitlerini , binlerce kez emeceğime,
(lanetler olsun binlerce kez)
Keşke dudaklarında,dudaklarımla dans edebilseydim.
Avare sarhoşluk kadehleri yerine,
(adı batsın içmenin, anlık efeliliğinin)
Keşke ruhunla, cisminle,varlığınla sarhoş olabilseydim.
Aptal denizi mesala ve onun rengini çalan güneşin,
On iki saatlik hüznü yerine,
Uykusuzluk bağımlılığına, direnemeyen göz kapaklarıma,
Direnç vererek ve gözlerine bakarak en azından,
Keşke uyuyabilseydim.
GÜNAYDIN DEVRİMCİ KADINIM.
(iyi ki VARSIN)
Levent ÖZCAN.
6 Ekim 2016 Perşembe
geç kaldın yine,
haklısın randevumuz yok ki !!!
çöle dönmüş kalbimde,
kim buluşmak ister ki ?
duygular saman rengi
hasret bende en kolay bilmece
(cevabım çünkü sensin)
yitip gitmiş baharımın feri,
kül eder beni bir kıvılcım bile
sen körpecik yüreğinle ve ivmenle
saçlarının limanında bir şefkat aç bana.
demir attığım sevginde,
yelkenlerim dinlesin saçma sapan fırtınaların ,homurdanmalarında.
gül ve suyun aşkı gibi seni seviyorum,
güneşimin rengi senin bakışlarına
kök işliyorum
senin yüreğimdeki başımı eğdiyiğim ,
sol bakışına
VE SENİ ÇOK SEVİYORUM.
,
,
,
Levent ÖZCAN
haklısın randevumuz yok ki !!!
çöle dönmüş kalbimde,
kim buluşmak ister ki ?
duygular saman rengi
hasret bende en kolay bilmece
(cevabım çünkü sensin)
yitip gitmiş baharımın feri,
kül eder beni bir kıvılcım bile
sen körpecik yüreğinle ve ivmenle
saçlarının limanında bir şefkat aç bana.
demir attığım sevginde,
yelkenlerim dinlesin saçma sapan fırtınaların ,homurdanmalarında.
gül ve suyun aşkı gibi seni seviyorum,
güneşimin rengi senin bakışlarına
kök işliyorum
senin yüreğimdeki başımı eğdiyiğim ,
sol bakışına
VE SENİ ÇOK SEVİYORUM.
,
,
,
Levent ÖZCAN
5 Ekim 2016 Çarşamba
BİR ADAMIN YAŞAM GÜNCESİ.
Tarifi olmayan bir şeydir
Yaşamak.
döl düşer rahime
genler oluşmaya
başlar.
et parçasısındır
akabinde
belirginleşir
eller parmaklar
cenin dünyanı yaşarsın.
sen dünyaya geldiğinde
ortalama 9 ay sonra
sen ağlarsın
damaklarını acıtarak
seni doğuranın
senin doğumunu bekleyenlerin
yüzünde binlerce gülücük bırakarak.
süt dokunuşlu günlerdesindir
göğüssel tokluklar vesaire.
ilk adım atışında devrimcisindir.
emeklemeye baş kaldıran.
anne proteini dirençlik verir Çocuğa
bunu sakın unutma
Okullara başlarsın.
Çakallar dünyası ya bir kocaman şehirde
yada bir kasaba
atmosferi hayvan tezeği kokan
bir ilçenin köyünde doğmuş olabilirsin mesela.
ve BİLİME şartlandırılırsın
ne mutlu şu edebiyata pozitif çocuk olma yolunda
2 artı 2 eşittir 4 ispatına.
matematik hovardalığında.
aylar geçer
anlar kovalar yaşamın tırmanışlarını
ve yıllar geçer
bıyıkların terler
lise çağındasın
seversin gerçekten
gönlünün en güzelini
şiir tadında
vede en güzel anlamlı düşleri yüklersin
biriciğine
yazarsın
tek dert ortağın sıraların aydınlık yüzlerine.
lise biter okuyamazsın
en sevdiğine
hovarda adamsın
saçın dökülmez
bilmem hangi üniversite kürsülerinde
bir profösür olma yolunda olamazsın
askerlik çalar kapını
gidersin
3 çatımlık silah dostluğunda
zoraki katlanırsın zoraki
devlet bağımlılığına
biter zorakilikler
bir fabrikada işe girersin
alın terin ortak
isyan ortak
kominist olmak zor
hak arayamazsınki
evlenirsin varoş sevdalarla
yaşın 27 olunca.
satarlar adamı
adam olan beni
duygumun dalgalarında
nice kalbimi parçalarlar..
bir müesesedir evlilik
çatar kaşlarını
bir imzaya bakar
bedeli ağırdır
faşist devlet gibi
sömürür benliğimi
özgürlüğümün bedeli gibi
ve özgürsün bedel gibi
ilk terleyen bıyıklarım
dökülür gümüş gibi
alay ettiğim aynalar
ne kadar sim yüklü
melekleri beklemek zamanı
şimdi
ölmek en güzel bakiyedir
yaşamın en
yaşayan anında
levent özcan
Yaşamak.
döl düşer rahime
genler oluşmaya
başlar.
et parçasısındır
akabinde
belirginleşir
eller parmaklar
cenin dünyanı yaşarsın.
sen dünyaya geldiğinde
ortalama 9 ay sonra
sen ağlarsın
damaklarını acıtarak
seni doğuranın
senin doğumunu bekleyenlerin
yüzünde binlerce gülücük bırakarak.
süt dokunuşlu günlerdesindir
göğüssel tokluklar vesaire.
ilk adım atışında devrimcisindir.
emeklemeye baş kaldıran.
anne proteini dirençlik verir Çocuğa
bunu sakın unutma
Okullara başlarsın.
Çakallar dünyası ya bir kocaman şehirde
yada bir kasaba
atmosferi hayvan tezeği kokan
bir ilçenin köyünde doğmuş olabilirsin mesela.
ve BİLİME şartlandırılırsın
ne mutlu şu edebiyata pozitif çocuk olma yolunda
2 artı 2 eşittir 4 ispatına.
matematik hovardalığında.
aylar geçer
anlar kovalar yaşamın tırmanışlarını
ve yıllar geçer
bıyıkların terler
lise çağındasın
seversin gerçekten
gönlünün en güzelini
şiir tadında
vede en güzel anlamlı düşleri yüklersin
biriciğine
yazarsın
tek dert ortağın sıraların aydınlık yüzlerine.
lise biter okuyamazsın
en sevdiğine
hovarda adamsın
saçın dökülmez
bilmem hangi üniversite kürsülerinde
bir profösür olma yolunda olamazsın
askerlik çalar kapını
gidersin
3 çatımlık silah dostluğunda
zoraki katlanırsın zoraki
devlet bağımlılığına
biter zorakilikler
bir fabrikada işe girersin
alın terin ortak
isyan ortak
kominist olmak zor
hak arayamazsınki
evlenirsin varoş sevdalarla
yaşın 27 olunca.
satarlar adamı
adam olan beni
duygumun dalgalarında
nice kalbimi parçalarlar..
bir müesesedir evlilik
çatar kaşlarını
bir imzaya bakar
bedeli ağırdır
faşist devlet gibi
sömürür benliğimi
özgürlüğümün bedeli gibi
ve özgürsün bedel gibi
ilk terleyen bıyıklarım
dökülür gümüş gibi
alay ettiğim aynalar
ne kadar sim yüklü
melekleri beklemek zamanı
şimdi
ölmek en güzel bakiyedir
yaşamın en
yaşayan anında
levent özcan
19 Eylül 2016 Pazartesi
İklim iklim yaşamalar.
biri karasal sevda,
diğeri engin denizlerin ufuk zengini.
mevsim mevsim yürek atımları.
biri rengarenk baharda ,
öteki bilinmez genlerin sarının, tonları sonbaharında.
Blog blog insanlar,
ilki kocaman şehrin resistanların da gerçeklerin kocaman efendisi
ikincisi kıyı kentin köhne hayallerinde imkansızın kölesi.
İklim de farklı mevsim de şehirde.
ne zaman denk düşer ki sevda.
düşlerde hayallerde denk düşmedikten sonra.
levent ÖZCAN.
DENK
İklim iklim yaşamalar.
biri karasal sevda,
diğeri engin denizlerin ufuk zengini.
mevsim mevsim yürek atımları.
biri rengarenk baharda ,
öteki bilinmez genlerin sarının, tonları sonbaharında.
Blog blog insanlar,
ilki kocaman şehrin resistanlarında gerçeklerin kocaman efendisi
ikincisi kıyı kentin köhne hayallerinde imkansızın kölesi.
İklim de farklı mevsim de şehirde.
ne zaman denk düşerki ki sevda.
düşlerde hayallerde denk düşmedikten sonra.
levent ÖZCAN.
16 Eylül 2016 Cuma
SONBAHAR.
süngüm düşük bugün
bilemezsiniz,
yurdum gibi faşizme teslimim.
dişlerim dökük , burnum kırık
tat alamazsınız koklayazmasınız.
sonbaharın intihar eden hüznüne yok dirençliliğim.
sesim, tınım kısık ,
duyamazsınız.
notalarım silinmiş perdelerinde yüreğimin.
nice manzara yok hayallerimde.
göremezsiniz
ne denizin mavisini nede ufkumun temizliğini.
şerefler olsun sana ey sonbahar..
bağ bozumum oldun..
Levent ÖZCAN.
bilemezsiniz,
yurdum gibi faşizme teslimim.
dişlerim dökük , burnum kırık
tat alamazsınız koklayazmasınız.
sonbaharın intihar eden hüznüne yok dirençliliğim.
sesim, tınım kısık ,
duyamazsınız.
notalarım silinmiş perdelerinde yüreğimin.
nice manzara yok hayallerimde.
göremezsiniz
ne denizin mavisini nede ufkumun temizliğini.
şerefler olsun sana ey sonbahar..
bağ bozumum oldun..
Levent ÖZCAN.
4 Eylül 2016 Pazar
16 Ağustos 2016 Salı
11 Temmuz 2016 Pazartesi
Herodot
Seni bekliyorum
masmavi deniz gökyüzümde,
özgürlüğümle.
demokrasi inancımla.
sen çocuk ben öylesine sıradan
tarih yudumlayıp
yarınlarının sarhoşu olup,
geleceğinin ak sakallı herodotu'yum.
geçmişten bıktım ,
titrek ve yorgun bilek hareketimle.
aydınlık yarınını yazıyorum
tükenmeden bıkmadan duygum yettiğince
vede sen Dev gençsin .
ben ise yüreğinin paslı perçiniyim.
çık işin içinden çıkabilirsen.
,,,,,,,,
Levent ÖZCAN.
masmavi deniz gökyüzümde,
özgürlüğümle.
demokrasi inancımla.
sen çocuk ben öylesine sıradan
tarih yudumlayıp
yarınlarının sarhoşu olup,
geleceğinin ak sakallı herodotu'yum.
geçmişten bıktım ,
titrek ve yorgun bilek hareketimle.
aydınlık yarınını yazıyorum
tükenmeden bıkmadan duygum yettiğince
vede sen Dev gençsin .
ben ise yüreğinin paslı perçiniyim.
çık işin içinden çıkabilirsen.
,,,,,,,,
Levent ÖZCAN.
Herodot
Seni bekliyorum
masmavi deniz gökyüzümde,
özgürlüğümle.
demokrasi inancımla.
sen çocuk ben öylesine sıradan
tarih yudumlayıp
yarınlarının sarhoşuyum
geleceğinin ak sakallı herodotu'yum.
geçmişten bıktım ,
titrek ve yorgun bilek hareketimle.
aydınlık yarınını yazıyorum
tükenmeden bıkmadan duygum yettiğince
vede sen Dev gençsin .
ben ise yüreğinin paslı perçiniyim.
çık işin içinden hadiii , çık Ç I K A B İ L İ R S E N.
,,,,,,,,
Levent ÖZCAN
masmavi deniz gökyüzümde,
özgürlüğümle.
demokrasi inancımla.
sen çocuk ben öylesine sıradan
tarih yudumlayıp
yarınlarının sarhoşuyum
geleceğinin ak sakallı herodotu'yum.
geçmişten bıktım ,
titrek ve yorgun bilek hareketimle.
aydınlık yarınını yazıyorum
tükenmeden bıkmadan duygum yettiğince
vede sen Dev gençsin .
ben ise yüreğinin paslı perçiniyim.
çık işin içinden hadiii , çık Ç I K A B İ L İ R S E N.
,,,,,,,,
Levent ÖZCAN
30 Haziran 2016 Perşembe
Bizim ihanetimiz ramazanda TANRI'ya değildi,
Sadakatimiz insanaydı bir kaç dublede.
sarhoş olup çekip çekip kafaları ne beş vakitleri patlattık.
nede belimize bombalar dolayıp vede tarayıp canları.
cuma namazlarını kana buladık.
İnancımızı asla kirletmedik.
madenlerde göçük yedik,
simsiyah öldük...
Çevrecilerin doğasında Tanrı vardır,,
Gezide bir ağaç için ,
onlarca canı çalınmış fidanı toprağa verdik.
Nice anneler,babalar ,gelinler ve nice çocuklar ŞEHİT kelimesiyle yüzleştirildi.
çok acı gerçekler yaşatılıyor ülkemde.
Oysa ben şehidin anlamını
Kurtuluş savaşında bir millletin vatan aşkı olarak öğrenmiştim..
Neyse..
AŞIK GULABİNİN
bir deyişi var!!!
''Hasır döşeğim,
Çul yorganım,
sıradan bir VATANDAŞIM,
o sarayda salınma gardaşım,
o saraydan seni süreceğiz''
İYİ İNSANLARIN OLDUĞU YURDUMDA,
TEK KURTULUŞ ,
insan olma ,adam olma ,kadın olma onurudur.
Yaşadığımız sürece insanız,,,,
Levent ÖZCAN
Sadakatimiz insanaydı bir kaç dublede.
sarhoş olup çekip çekip kafaları ne beş vakitleri patlattık.
nede belimize bombalar dolayıp vede tarayıp canları.
cuma namazlarını kana buladık.
İnancımızı asla kirletmedik.
madenlerde göçük yedik,
simsiyah öldük...
Çevrecilerin doğasında Tanrı vardır,,
Gezide bir ağaç için ,
onlarca canı çalınmış fidanı toprağa verdik.
Nice anneler,babalar ,gelinler ve nice çocuklar ŞEHİT kelimesiyle yüzleştirildi.
çok acı gerçekler yaşatılıyor ülkemde.
Oysa ben şehidin anlamını
Kurtuluş savaşında bir millletin vatan aşkı olarak öğrenmiştim..
Neyse..
AŞIK GULABİNİN
bir deyişi var!!!
''Hasır döşeğim,
Çul yorganım,
sıradan bir VATANDAŞIM,
o sarayda salınma gardaşım,
o saraydan seni süreceğiz''
İYİ İNSANLARIN OLDUĞU YURDUMDA,
TEK KURTULUŞ ,
insan olma ,adam olma ,kadın olma onurudur.
Yaşadığımız sürece insanız,,,,
Levent ÖZCAN
22 Haziran 2016 Çarşamba
Bahşiş
Beni harcaman için,
bütün ,yüreğim kadar büyük ,DEĞER kullanmalısın.
ZİRA BENİM MADENİ KÜÇÜK DEĞERİM YOKTUR.
küsüratlar insanı yorar.
indirimleri zorlar.
ha böyle ha Şöyle
her nasıl harcadıysan, BENİ.
ÜSTÜM KALSIN SENDE.
Levent ÖZCAN
bütün ,yüreğim kadar büyük ,DEĞER kullanmalısın.
ZİRA BENİM MADENİ KÜÇÜK DEĞERİM YOKTUR.
küsüratlar insanı yorar.
indirimleri zorlar.
ha böyle ha Şöyle
her nasıl harcadıysan, BENİ.
ÜSTÜM KALSIN SENDE.
Levent ÖZCAN
basit bir insan olarak doğmuşum
kanlarım devrim al ve akyuvarları
isyan ediyor
vücudumun sesini dinliyorum
rüya bu
ve tanrı çıkıyor karşıma
diyorki çok yoruldum LEVENT
Ne yapayım
diye soruyorum
beni öldür diyor
ben seni öldüremem ki diyorum
10 tane iğneyi bir tahta parçasına çak diyor
ve yapıyorum dediklerini
direniyor görünüyor
ama ölmek istiyor benim gibi
kaba yerlerine saplıyorum iğneleri
ve ölüyor
bana gülümseyerek
ilk önce ülkemin faşisti
diktatörü BULUYORUM
bir dağın zirvesinde
NEMRUT gibi ayak direniyor..
NEMRUT gibi ayak direniyor..
o zirveden düşüyor bir armut gibi ve ölüyor
o öldüğünde
che uyanıyor
spartaküs canlanıyor
deniz gezmişim uyanıyor
türk devrimcisi
ve BEN KOŞUYORUM
İLK REFORMUM TÜM TOPRAKLAR ÇİFTÇİLERİN OLACAKTIR
HERKESİN KARNI DOYSUN KİMSE AÇ KALMASIN DİYE
dün ben tanrıyı öldürdüm
insanlık adına
Levent ÖZCAN.
Levent ÖZCAN.
14 Haziran 2016 Salı
öldüğüm , gün..
nerede nasıl ve neden onu bilemem.
ağlayan da olacaktır.
küfür edende..
bedenim servetimdir..
hor kullandım ama,
tek bir hücresinde haram lokma yoktur
buna bilincim, benliğim, kefildir.
Organlarımı bağışlayacağım,.....
x
çok sigara içerdim,
hiç dokunmasınlar ona ,
ciğerim 5 para etmez ben bilirim.
böbreklerim arada faşistlik yapardı,
sancırdı ülkemin solu gibi
sağ kasığıma küfürler ederdim.
ancak hiç takmadım kafama
Deniz'imin ibomun onurlu ölümlerini
düşünerek işerdim emperyalizme.
SIRF İDAM SEHPASINDA OLUP
DEVRİM ADINA YURDUM İÇİN ,
gerçekleşecek ölümüm.
adına...
Levent ÖZCAN
nerede nasıl ve neden onu bilemem.
ağlayan da olacaktır.
küfür edende..
bedenim servetimdir..
hor kullandım ama,
tek bir hücresinde haram lokma yoktur
buna bilincim, benliğim, kefildir.
Organlarımı bağışlayacağım,.....
x
çok sigara içerdim,
hiç dokunmasınlar ona ,
ciğerim 5 para etmez ben bilirim.
böbreklerim arada faşistlik yapardı,
sancırdı ülkemin solu gibi
sağ kasığıma küfürler ederdim.
ancak hiç takmadım kafama
Deniz'imin ibomun onurlu ölümlerini
düşünerek işerdim emperyalizme.
SIRF İDAM SEHPASINDA OLUP
DEVRİM ADINA YURDUM İÇİN ,
gerçekleşecek ölümüm.
adına...
Levent ÖZCAN
12 Haziran 2016 Pazar
ŞAİR BENZETMESİ
ne yazayım ki bugün?
günlük gazete,günlük süt gibi,
günlük şiirler deyim.
her doğan aydınlıkta,taze yüreğim.
anlık ölüm gibi tedirginim,
ekonomisi bitirilmiş, açlığın faizi katlanmış,
doğmamış torunların borçlandırıldığı,
ilerlemek yerine geriye,gericiliğe çekilen ,
halkın içindeyim.
direniyorum karanlığa,
gözlerim açık,
kelimelerim devrim türküsü,
düşünmek aydınlatmıyor artık,
konuşmak,hatta bağırmak gerek
insan olarak,insanca yaşamak adına..
nasırlarım acı tondan seğiriyor.
avuç içi parmak köklerimde.
cansız dokularımın
kılcalları acıyor,.
parmaklarıma aldığım ,
kalem öyle deli dolu ki
tıpkı aseletle dalgalanan
zirvelerin en büyük devrim bayrağı gibi,
habire kelimelere inanç yüklüyor.
dalgalansın elbet ,
yüreğimin solu gibi,
özgürlüğün rakım sarhoşu gibi.
yazmak heyecandır,
ORHAN VELİSİ,SEBAHATTİN ALİSİ,NAZIM HİKMETİ.
çalmışlar ki ham düşüncelerimi mısralarca
yıllar yıllar önce.
şimdiki duygularımı dizmişler şiirlerine.
CAHİT SITKI TARANCI ,
çalmış 35 lik yaşlarımı.
CAHİT KÜLEBİ ,
anlatmış yaşamımı ,
HİKAYE şiirinde.
ORHAN VELİ , en güzel şair yoksul O'da benim gibi
İLAHİ KIZILCIK bekleriz demiş beklemeyi umut ederek,
ne yazık KIZILCIK meyvesini görmeden, göremeden
ömrünü devir edivermiş.
NAZIM HİKMET
v
a
t
a
n
hasretimi çalmış şiirlerinde .
beni mısrasız bırakmış....
CAN YÜCEL,
dillerim de ki küfürleri,
dile getirmiş,,
puştların yüzüne
haykırmış.
oysa ben
35 yaşımı geçtim,
oysa ben
HİKAYE gibiyim Anadolu da öksüz
ORHAN VELİ'nin kızılcık fidanıyım
her mevsim çiçek açan
memlekete sevdalıyım çok ama çok
ve Nazımdan da epey de fazlaca
küfürüm eksik olmaz ana avrat dümdüz, giderim
bu düzen bitene kadar da devam ederim.
ne can yücel gibi
ne nazım gibi
ne orhan veli gibi
Belki !
okunur şiirlerim.
vakit gelince
kimse bilmeden
kimse duymadan
ve umarım yenilmiş olarak görürüm bu faşizmi..
o zaman onlar gibi devrimci
çeker giderim bu dünyadan.
Levent ÖZCAN
Levent ÖZCAN.
günlük gazete,günlük süt gibi,
günlük şiirler deyim.
her doğan aydınlıkta,taze yüreğim.
anlık ölüm gibi tedirginim,
ekonomisi bitirilmiş, açlığın faizi katlanmış,
doğmamış torunların borçlandırıldığı,
ilerlemek yerine geriye,gericiliğe çekilen ,
halkın içindeyim.
direniyorum karanlığa,
gözlerim açık,
kelimelerim devrim türküsü,
düşünmek aydınlatmıyor artık,
konuşmak,hatta bağırmak gerek
insan olarak,insanca yaşamak adına..
nasırlarım acı tondan seğiriyor.
avuç içi parmak köklerimde.
cansız dokularımın
kılcalları acıyor,.
parmaklarıma aldığım ,
kalem öyle deli dolu ki
tıpkı aseletle dalgalanan
zirvelerin en büyük devrim bayrağı gibi,
habire kelimelere inanç yüklüyor.
dalgalansın elbet ,
yüreğimin solu gibi,
özgürlüğün rakım sarhoşu gibi.
yazmak heyecandır,
ORHAN VELİSİ,SEBAHATTİN ALİSİ,NAZIM HİKMETİ.
çalmışlar ki ham düşüncelerimi mısralarca
yıllar yıllar önce.
şimdiki duygularımı dizmişler şiirlerine.
CAHİT SITKI TARANCI ,
çalmış 35 lik yaşlarımı.
CAHİT KÜLEBİ ,
anlatmış yaşamımı ,
HİKAYE şiirinde.
ORHAN VELİ , en güzel şair yoksul O'da benim gibi
İLAHİ KIZILCIK bekleriz demiş beklemeyi umut ederek,
ne yazık KIZILCIK meyvesini görmeden, göremeden
ömrünü devir edivermiş.
NAZIM HİKMET
v
a
t
a
n
hasretimi çalmış şiirlerinde .
beni mısrasız bırakmış....
CAN YÜCEL,
dillerim de ki küfürleri,
dile getirmiş,,
puştların yüzüne
haykırmış.
oysa ben
35 yaşımı geçtim,
oysa ben
HİKAYE gibiyim Anadolu da öksüz
ORHAN VELİ'nin kızılcık fidanıyım
her mevsim çiçek açan
memlekete sevdalıyım çok ama çok
ve Nazımdan da epey de fazlaca
küfürüm eksik olmaz ana avrat dümdüz, giderim
bu düzen bitene kadar da devam ederim.
ne can yücel gibi
ne nazım gibi
ne orhan veli gibi
Belki !
okunur şiirlerim.
vakit gelince
kimse bilmeden
kimse duymadan
ve umarım yenilmiş olarak görürüm bu faşizmi..
o zaman onlar gibi devrimci
çeker giderim bu dünyadan.
Levent ÖZCAN
Levent ÖZCAN.
9 Haziran 2016 Perşembe
KİM ŞANSLI
Sömüren az,,,,
sömürülen çok.
EZEN az...
Ezilen çok...
Azınlık zengin..
ÇOĞUNLUK sersefil.
Azınlığın açlığı çok,
Çoğunluğun tokluğu az.
Neden bu düzen böyle?
Biliyorum elim kolum bağlı.
Düşüncem dilim bağlı değil ya.
Küfür ediyorum , öylesine.
Sesler farklı, tenler farklı.
Farklı inanan , farklı inanmayan ,kültür farklı.
Kanı emilen, alınteri çalınan hep aynı.
AMA.
Çoğunluk koyun oldukça ,
sessiz kaldıkça ,
bu işte ÇOBAN hep ŞANSLI.
Levent ÖZCAN.
sömürülen çok.
EZEN az...
Ezilen çok...
Azınlık zengin..
ÇOĞUNLUK sersefil.
Azınlığın açlığı çok,
Çoğunluğun tokluğu az.
Neden bu düzen böyle?
Biliyorum elim kolum bağlı.
Düşüncem dilim bağlı değil ya.
Küfür ediyorum , öylesine.
Sesler farklı, tenler farklı.
Farklı inanan , farklı inanmayan ,kültür farklı.
Kanı emilen, alınteri çalınan hep aynı.
AMA.
Çoğunluk koyun oldukça ,
sessiz kaldıkça ,
bu işte ÇOBAN hep ŞANSLI.
Levent ÖZCAN.
7 Haziran 2016 Salı
BEN SENİ SEN BENİ TANIMADAN ÖNCE
kendimi bildim bileli
her gün, nefes alışveriş gibi
seni düşünmek,
benim için insan olma sevinci.
çocuk oldum
ufacık omuzlarımda
su taşıdım
ezildim
ama can verdim
tütün fidelerine
tütün kırdım
elim simsiyah tütün zehiri bulaşığı iken
ben sigaraya erken başladım.
efkarımda sen vardın
sana hiç ama hiç sitem etmedim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
bulaşık yıkadım gölgede,
tarladan geçti çocuk bedenim
komi oldum tatil sitesinde,
çok kadeh kırdım
zararımdan dolayı efkarlandım
içkiye başladım.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
Kış aylarında zeytin topladım
asırlık zeytin ağaçlarının
siyah çekirdekli göz yaşlarını avuçladım
ama asla yağ çekmedim
patronuma
yalaka olmadım,
mesela nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmedim.
yaşamımın edebiyatında.
sen beni, ben seni tanımadan önce,
Seninle yürüdüm seninle büyüdüm
seni hissettim her yürek aşk atımlarımda.
seninle olgunlaştım bir türlü güneşi doğurtamayan koyu direnişli kış gecelerinde.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
ben göçebe kuşların kaderine iliştim.
muptelası oldum mülteciler adam'ı oldum.
ben hep gurbettim ,
sen ise hep özlemli sılam oldun.
er yada geç dirimle ölümle,
sana dönmeyi hayal ettim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
Ben seni mısra mısra ezberledim.
az yada çok hep vardın,
senin için yazdığım nice şiirlerimde.
cümleciklerin gizli öznelerindeydin.
öyle hislendim ki
ben seni tanıdıktan sonra,
ve hala farkında olmadığın beni
okuyup kendi üstüne alınasın diye
utanmadan sıkılmadan doymadan sevgine,
AÇ AÇINA sana şiirler yazacağım,
sırf ama sırf acaba bu şiir banamı dediğin ana kadar.
''O'' an geldiğinde......
İNANKİ BEN
ADAM GİBİ ŞAİR OLACAĞIM.
Levent ÖZCAN.
her gün, nefes alışveriş gibi
seni düşünmek,
benim için insan olma sevinci.
çocuk oldum
ufacık omuzlarımda
su taşıdım
ezildim
ama can verdim
tütün fidelerine
tütün kırdım
elim simsiyah tütün zehiri bulaşığı iken
ben sigaraya erken başladım.
efkarımda sen vardın
sana hiç ama hiç sitem etmedim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
bulaşık yıkadım gölgede,
tarladan geçti çocuk bedenim
komi oldum tatil sitesinde,
çok kadeh kırdım
zararımdan dolayı efkarlandım
içkiye başladım.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
Kış aylarında zeytin topladım
asırlık zeytin ağaçlarının
siyah çekirdekli göz yaşlarını avuçladım
ama asla yağ çekmedim
patronuma
yalaka olmadım,
mesela nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmedim.
yaşamımın edebiyatında.
sen beni, ben seni tanımadan önce,
Seninle yürüdüm seninle büyüdüm
seni hissettim her yürek aşk atımlarımda.
seninle olgunlaştım bir türlü güneşi doğurtamayan koyu direnişli kış gecelerinde.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
ben göçebe kuşların kaderine iliştim.
muptelası oldum mülteciler adam'ı oldum.
ben hep gurbettim ,
sen ise hep özlemli sılam oldun.
er yada geç dirimle ölümle,
sana dönmeyi hayal ettim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
Ben seni mısra mısra ezberledim.
az yada çok hep vardın,
senin için yazdığım nice şiirlerimde.
cümleciklerin gizli öznelerindeydin.
öyle hislendim ki
ben seni tanıdıktan sonra,
ve hala farkında olmadığın beni
okuyup kendi üstüne alınasın diye
utanmadan sıkılmadan doymadan sevgine,
AÇ AÇINA sana şiirler yazacağım,
sırf ama sırf acaba bu şiir banamı dediğin ana kadar.
''O'' an geldiğinde......
İNANKİ BEN
ADAM GİBİ ŞAİR OLACAĞIM.
Levent ÖZCAN.
3 Haziran 2016 Cuma
Öyle çocuksu ki
düş edişimlerim,
bilincimin bu yaşımda,
geçmişimden alacaklı olmasının
benden hatırlatması
geleceğime sonsuz ipotek aslında.
hayallerim.
Neydi...??
köhne yaşımda
tertemiz ciğerlerimde içtiğimde
sırt üstü yatıp bulutlara teslim ettiğimde
kendimi....
başımı döndüren sigara ve baş ucuma düşen külleri.
bir kızı ben yarattım düşlerimde.
ve bir kadını ben yarattım
ergenlik yaşlarımda.
çok sevişlerimde.
yaşadım ben adam gibi seni.
geçmişimde sendin
bugünün sabahın şafağında ilk sarı saç telinde geleceğimsin.
ben seni gecelerden daha koyu özlemiştim
sen beni tirfillerin yapracıklarında bir çiğ damlası sandın
sen beni sis yaptın özgür tepeciklerin tutsak anemonlarında.
neyseeeeeeee
öyle yada böyle
çocuksu yada şimdiki adamsı
ben yaşıyorum,
bilip bilemediğin
anlayıp anlayamadığın kadar
LEVENT ÖZCAN..
düş edişimlerim,
bilincimin bu yaşımda,
geçmişimden alacaklı olmasının
benden hatırlatması
geleceğime sonsuz ipotek aslında.
hayallerim.
Neydi...??
köhne yaşımda
tertemiz ciğerlerimde içtiğimde
sırt üstü yatıp bulutlara teslim ettiğimde
kendimi....
başımı döndüren sigara ve baş ucuma düşen külleri.
bir kızı ben yarattım düşlerimde.
ve bir kadını ben yarattım
ergenlik yaşlarımda.
çok sevişlerimde.
yaşadım ben adam gibi seni.
geçmişimde sendin
bugünün sabahın şafağında ilk sarı saç telinde geleceğimsin.
ben seni gecelerden daha koyu özlemiştim
sen beni tirfillerin yapracıklarında bir çiğ damlası sandın
sen beni sis yaptın özgür tepeciklerin tutsak anemonlarında.
neyseeeeeeee
öyle yada böyle
çocuksu yada şimdiki adamsı
ben yaşıyorum,
bilip bilemediğin
anlayıp anlayamadığın kadar
LEVENT ÖZCAN..
19 Mayıs 2016 Perşembe
Ne güzel şey...
Unutup geleceğin ipoteğini,
yorgunluğu unutup,
dermansızlığından geçip
bedenin,
düşüncelerin saçma sapan efsunlarına dalmadan,
sınırsız hayal kurmak ne güzel şey.
En pahalı balığı yiyememek,
en ucuzundan en zengin tadı alabilmek,
En pahalı rakıyı içemeyip,
orta yollu çakırkeyif olabilmek.
Seve seve gözlerinin okyanusunda
kaybolup EN DEVRİMCİ kadının,
kulaç atarak ,
kalbinin limanına sığınmak
en güzel şey.
Emekçilik bende kalıtım
Atalarımın DRANOVA ovalarında ki,
en güzel hasat edilen ,
tütünlerinden sonra,
sermayenin zorunlu sanatçısıyım.
Yazlık bahçlerinde çiçek olur terim
çimen olur terim,
fidan olur terim.
Yanımda emek adına,
nice analar ile,
evlenme hayallerinde
çalışan kızçeler çalışır.
Bölüşürüm topan ekmeğimin ,
yarıdan fazlasını onlarla.
Güle oynaya kavrulur emekçiliğimiz işte.
Her gün herkes hayallerini eker toprağa.
Ve bende..........
Levent ÖZCAN.
Unutup geleceğin ipoteğini,
yorgunluğu unutup,
dermansızlığından geçip
bedenin,
düşüncelerin saçma sapan efsunlarına dalmadan,
sınırsız hayal kurmak ne güzel şey.
En pahalı balığı yiyememek,
en ucuzundan en zengin tadı alabilmek,
En pahalı rakıyı içemeyip,
orta yollu çakırkeyif olabilmek.
Seve seve gözlerinin okyanusunda
kaybolup EN DEVRİMCİ kadının,
kulaç atarak ,
kalbinin limanına sığınmak
en güzel şey.
Emekçilik bende kalıtım
Atalarımın DRANOVA ovalarında ki,
en güzel hasat edilen ,
tütünlerinden sonra,
sermayenin zorunlu sanatçısıyım.
Yazlık bahçlerinde çiçek olur terim
çimen olur terim,
fidan olur terim.
Yanımda emek adına,
nice analar ile,
evlenme hayallerinde
çalışan kızçeler çalışır.
Bölüşürüm topan ekmeğimin ,
yarıdan fazlasını onlarla.
Güle oynaya kavrulur emekçiliğimiz işte.
Her gün herkes hayallerini eker toprağa.
Ve bende..........
Levent ÖZCAN.
18 Mayıs 2016 Çarşamba
Ben yazarım,
çizerim.
SEN karalar,
SİLERSİN.
Ben kendimdeyim,
yeri geldiğinde çobanım
dağların özgürlüğüne yaslanmışım,
SEN kekik nasıl yakarır güneşe asla bilemezsin.
Kuytuluk badi badi çalılıkların kınalı kayalıkların arasında.
nasıl türkü söylediklerini duyamazsın.
oysa ben nice notaları sağarım kulacıklarıma .
Sen ince topuklarınla kaldırımları yakarsın.
ben uzanırım şehirlere,
varoş insanların yüzünü aydınlatırım.
Sen seçicisin her gün kırmızı rujunla,
giydiğin likralı elbiselerle erotizm satarsın.
ben nasırlı ellerimle avlarım açlığı ,
kahrederim yoksulluğu.
Sen sensin
ben ise ben,
ben yaşarım KELİME DÜŞLERİNİ
anlam katarım yaşam proteini ne
yazarım çizerim.
SEN karalar,
silersin, bilemezsin
kekik özgürlüğünün
dağ başlarındaki
TÜRKÜLERİNİ...
Levent ÖZCAN.
çizerim.
SEN karalar,
SİLERSİN.
Ben kendimdeyim,
yeri geldiğinde çobanım
dağların özgürlüğüne yaslanmışım,
SEN kekik nasıl yakarır güneşe asla bilemezsin.
Kuytuluk badi badi çalılıkların kınalı kayalıkların arasında.
nasıl türkü söylediklerini duyamazsın.
oysa ben nice notaları sağarım kulacıklarıma .
Sen ince topuklarınla kaldırımları yakarsın.
ben uzanırım şehirlere,
varoş insanların yüzünü aydınlatırım.
Sen seçicisin her gün kırmızı rujunla,
giydiğin likralı elbiselerle erotizm satarsın.
ben nasırlı ellerimle avlarım açlığı ,
kahrederim yoksulluğu.
Sen sensin
ben ise ben,
ben yaşarım KELİME DÜŞLERİNİ
anlam katarım yaşam proteini ne
yazarım çizerim.
SEN karalar,
silersin, bilemezsin
kekik özgürlüğünün
dağ başlarındaki
TÜRKÜLERİNİ...
Levent ÖZCAN.
17 Mayıs 2016 Salı
Gün başladım mı
Kulaç atarım kirpiklerimle sana,
kaşlarım en masum zirveleri zor olmayan
keçi izlerinde bir bir ufacık tepecikler zinciri.
kaf dağında aramam seni,
en uzağın bana her sabah döndüğün sokağın köşe başı,
Kalem gibidir kaşlarım,
bazen sevinçli bazen öfkeli..
seni yazarlar alnımın altındaki aklıma.
Cebimde azda olsa allı morlu paralarla,
sana bir sabahı zengin etmek derdimdi.
Mesainden önce içtiğin bir fincan çayın
Ve yediğin simitin kırıntılarında .
Senin oturduğun yere oturmak içimdeki huzurun en güzeli,
seni çok sevdim.
senin dirseklerini yasladığın masaya bakarak,
nice şiirler hayal ederdim.
Şiirlerin ruhunda sen senin bilincinde şiirlerim olsun
çok istedim.
Ben avere dilinde kalem ,yüreğinde sana ait nice özlemlerle
kelime yakarışlarımla.
Senin bilgendim
seni senden çok tanıyan.
senin filozofundum eski yunan düşünceleriyle atina sokaklarını
çıldırtan.
seni ben çok hayal etmişim..
dünden bu güne
gözlerin gözlerimdir
bakamadığım
sesin sesimdir
duyamadığın.
sevdiğin her şeyin benle ilgili olmasını isterdim.
çok yazıktır bana ,
ben senleyim,
ben senin için fark değildim
Akşam yazdım yine şiir
karnım ortalama yarı aç yarı tok.
ama yarın sabah yine
günüm senle doyacak...
O sokağın köşe başı
benim sana sevda çiçeklerimi ektiğim
tarlam olacak.
Levent ÖZCAN.
Kulaç atarım kirpiklerimle sana,
kaşlarım en masum zirveleri zor olmayan
keçi izlerinde bir bir ufacık tepecikler zinciri.
kaf dağında aramam seni,
en uzağın bana her sabah döndüğün sokağın köşe başı,
Kalem gibidir kaşlarım,
bazen sevinçli bazen öfkeli..
seni yazarlar alnımın altındaki aklıma.
Cebimde azda olsa allı morlu paralarla,
sana bir sabahı zengin etmek derdimdi.
Mesainden önce içtiğin bir fincan çayın
Ve yediğin simitin kırıntılarında .
Senin oturduğun yere oturmak içimdeki huzurun en güzeli,
seni çok sevdim.
senin dirseklerini yasladığın masaya bakarak,
nice şiirler hayal ederdim.
Şiirlerin ruhunda sen senin bilincinde şiirlerim olsun
çok istedim.
Ben avere dilinde kalem ,yüreğinde sana ait nice özlemlerle
kelime yakarışlarımla.
Senin bilgendim
seni senden çok tanıyan.
senin filozofundum eski yunan düşünceleriyle atina sokaklarını
çıldırtan.
seni ben çok hayal etmişim..
dünden bu güne
gözlerin gözlerimdir
bakamadığım
sesin sesimdir
duyamadığın.
sevdiğin her şeyin benle ilgili olmasını isterdim.
çok yazıktır bana ,
ben senleyim,
ben senin için fark değildim
Akşam yazdım yine şiir
karnım ortalama yarı aç yarı tok.
ama yarın sabah yine
günüm senle doyacak...
O sokağın köşe başı
benim sana sevda çiçeklerimi ektiğim
tarlam olacak.
Levent ÖZCAN.
15 Mayıs 2016 Pazar
Yaktığın yer kadar
canım yanar.
benim atmosferimi ancak ve ancak dumanınla kirletirsin.
sağda solda 2 akciğerim var.
dumanınla öksürtsen ne yazar.
ben yıllardır sigara içerim.
ciğerin 5 para etmez diyemezsin bana.
benim solum yangın yeri zaten.
devrimci kalemim var benim,
her manzara bende bembeyaz sayfa.
yazıp dururum yılarcasına.
ve hiç bir güzelliği hiç ama hiç kirletmiş değilim.
bilakis her kadın güzeldir.
Ben senin yüreğini hatırla temizlemiştim.
benim yaşadıklarım
şiirlerim.
Yana senin neyin var?
iki kelimenle yaklaşsana bana.
Kaç sahneye sığdırıyorsun,
kaç role aç
SENİN
kişiliğin?
Bir gün prometeusun ateşi
diğer gün mangalda kül izisin.
neyse ben seni yazdım
şiir ,şiir..
ben seni ezberledim
GÜZELİM...
Levent ÖZCAN.
canım yanar.
benim atmosferimi ancak ve ancak dumanınla kirletirsin.
sağda solda 2 akciğerim var.
dumanınla öksürtsen ne yazar.
ben yıllardır sigara içerim.
ciğerin 5 para etmez diyemezsin bana.
benim solum yangın yeri zaten.
devrimci kalemim var benim,
her manzara bende bembeyaz sayfa.
yazıp dururum yılarcasına.
ve hiç bir güzelliği hiç ama hiç kirletmiş değilim.
bilakis her kadın güzeldir.
Ben senin yüreğini hatırla temizlemiştim.
benim yaşadıklarım
şiirlerim.
Yana senin neyin var?
iki kelimenle yaklaşsana bana.
Kaç sahneye sığdırıyorsun,
kaç role aç
SENİN
kişiliğin?
Bir gün prometeusun ateşi
diğer gün mangalda kül izisin.
neyse ben seni yazdım
şiir ,şiir..
ben seni ezberledim
GÜZELİM...
Levent ÖZCAN.
9 Mayıs 2016 Pazartesi
İtiraf
Gözlerin kadar büyüktü,
içimdeki sana bakışlarım.
nefes alışverişlerin gibiydi
yaşama tutunuşlarım.
Erkek olmayı bana sen öğrettin.
Ve adam olmayı da.
sus pus gecemi aydınlatan
sigaraların yanık türküleri
bulut açıklığında
burnumda tütüyor.
kadın aşkının sorgusundayım
kendime sorguluyorum seni.
Pes ediyorum ,,
ve itiraf ediyorum işkencesiz.
SENİ
SEVDİĞİMİ.
Levent ÖZCAN.
içimdeki sana bakışlarım.
nefes alışverişlerin gibiydi
yaşama tutunuşlarım.
Erkek olmayı bana sen öğrettin.
Ve adam olmayı da.
sus pus gecemi aydınlatan
sigaraların yanık türküleri
bulut açıklığında
burnumda tütüyor.
kadın aşkının sorgusundayım
kendime sorguluyorum seni.
Pes ediyorum ,,
ve itiraf ediyorum işkencesiz.
SENİ
SEVDİĞİMİ.
Levent ÖZCAN.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)