14 Aralık 2014 Pazar

Teni titretti be .....Mermi rüzgarından yavaş yiv boğumu.
sarmal sevdalarda bu yürek
kanadı canımın can içi.....
Kurudu kan renginden gül kurusuna döndü benliğim..
Duvar sabit bakışlı bir parmak izine yataklık eden kahpe bir casus.
Penceresi yalancı saydam örümcek ağlı yavşak iki yüzlü bakır tel koşumlu..
Huşu içinde sürdüm direncimi burun deliklerime
Son nefesime an be an yazdım yaşamımı.Kaşlarım arası çatı katıma.
Daldırdım küçülttüm hapsettim hayallerimi...
Toz rakımı düşük ama göyüzü kadar bulut değildi
Barutun yavuklusu olmuştu atmosferim...
Parmağımdan sızan kızıllıkla kurdum serefimi...
Bir kapı mandalında hatıra bıraktım canımı...
Direncimi çarcur ettim sevdamın ülkesinde..
Çamur çukurunda ölümü seçtim ben ve CAN TESLİM ettim.
Yıllar geçsede göz çukurlarımda can verdim yeşile..
Yıllar geçsede Boy verdim bu DİZELERE.
Levent ÖZCAN

3 Kasım 2014 Pazartesi

Dünlerde,
dünlerde...
Seni büyük harflerle yazıyordum..

Bu günlerde,
bu günlerde ?
Seni küçük harflerle yazıyorum.

Yarınlarda,
yarınlarda ...
Hiç yazmazsam !!!
Sakın alınma....

Olumsuz...

Sustuğunda,
            yağmur.
Konuştuğunda,
               fırtına.
Güldüğünde,
             çöl.
Soyunduğunda,
                 buz gibisin.

L.ÖZCAN

26 Ekim 2014 Pazar

Yön yorgunuyum ben.
Gözüm görür..
Sol yanım titrer.
Burnum nefes alır.
Beyinim '' onda'' kalır.
Yukarı baksam sevda...
Aşağı baksam ezilmiş bir aşk..
Nedir bu bende ki
Paralelsiz meridyensiz  .
Enlem boylam çatışmasımıdır?
Nedir bu yaaa..?
Yağan yağmurda,
Şimşek yaşıyor.
Bulut ağladıkça göz yaşı....
Ve alabildiğince çığlık...

11 Ekim 2014 Cumartesi

kömür

Bu gün,
Örttüm kendimi karanlıkla.
Of off maden yıldızsız gece den de katran yine.
Peşi sıra kamçılıyor nefes batımı çiğerlerimi korkutuyor.....
Nefesim kesiliyor önce..
Sıcaklık örtündüğüm geceden beter bedenim den damla damla mum çalıyor.

Akordu korkudan acıdan bozulmuş ses tellerimden.
Kendimin bile anlamakta zorluk çektiği çığlıklar uğultu oluyor.
Titriyorum....
Eriyorum...
Korkuyorum.
Karbonnun her halini soluyorum.
Geçiyorum kendimden...
Toprağın içi ağlıyor nemden
Alın terim gibi mürekkep siyahı..
Alın yazımın son düzeltmeleri bu.
Biliyorum.

Evim geliyor aklıma..
Hayat sahnemin bodrum katında.
Sonra evini ANAÇ eden anacığım..
Ellerim uzanıyor madenin sonsuz odalı boşluğuna.
Kör ebe oynar gibi.
''ONUN'' ellerini yordamlıyorum.

Nefes yorgunu öpmeye çalışıyorum
Arap kızı dudaklarımla.
Korkumu batırıyorum cannım anacağımın
Ellerine.

AH anacığım..
Üç kuruşluk  Babam emekli maaşı ile hayat kaynağım.
Nice kıtlığım da  varlığını borç kanalıma boca edip beni rahatlatmamış mıydın.
Serin bir vaha idin sen,
Simsiyah ''yeraltı '' çöl günlerimde..
Düne kadar  Üç kuruşa çalıştırılıyorduk be.
...
 Oysa Akhisar'ın bir köyün de
Tarlamız , tapanımız ineklerimiz varmış..
Sen anlatırdın ya
Kendi çocukluğum şimdi bir bir
Göz perdemin sahnesinde.
Hatırlamadıklarımı, çocuk ruhumu  görüyorum,
Cenneti görüyorum.
BU KAPİTALİST GÖÇÜK ALTINDA.
Ben bilim adamı olacakmışım meğer.
O cenneti devam ettirebilseydiniz.
Akhisar'da TÜTÜN kotalanmasaydı eğer.
Babacığım çaresiz madende
Çalıştırılmaya zorlanmasıydı eğer..

Anne Ölüyorum..
Farkındayım nefesimin devamı yok.
Karım ESMANURA'a ...
De kiiiii
Rüyasına gir bu gece n'olur..
Apansız yıllar yorgunu..
Beni anlat ..
KOCANI görüyorum de...
Dimağım soluyor anacığım..
NEFESİM'in TARİHİ GEÇMİŞ .
Ucuz  Çin uşağı PATRON maskelerinde..
Daldım özür ...
Anacağım  ''SEMANURA ''  deki
Onun rüyasında benim adımla..::

SEN bir tarla'ydın
Gün ışığında yaşadın.
Aydın iki çiçek verdin ona
 Benim anaçlığım gibiydin de..
Yarına genlerimizi taşıdın de...
De anacağım.

Bak buğusu çalınmış kuru hayallere çelme atıyor düşüncelerim.
Nefesim kurudu Anacığım.

Gözlerim pörtlüyor...
Hayallerim şerefsiz düzende temelsizmiş.
Nefesim daraldı
Sana geliyorummmmm.
Simsiyah kömür tozu kabuslarım da
Kabrin ışıl ışıl ...
Görüyorum...
Geldim ..
Anne....


Levent ÖZCAN











Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...