ALTIN MADENİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ALTIN MADENİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eylül 2020 Pazartesi

Torun olmak !



İnternette satılık ilanlarında gördüğü ve özelliklerini beğendiği arabayı  almak için İzmir'den kalkıp İstanbul'a geldi.
___/

Aracı satan kişinin, adresine cep telefonun haritasından baktı..  
Beyazıt Meydanının arka sokaklarında bir yer !  
Bir taksiyi durdurdu. 
Adresi taksiciye söyledi.
İsimlerini duyduğu Vefa lisesi ve Vefa Bozacısının önünden geçip,verilen sokak adresinin önünde taksici durdu.
___/

Planı şuydu...
Arabayı bir ekspertize gösterip ona göre almaktı. 
Daha sonra da buraya kadar gelmişken, bir gece bir otelde kalıp Sultan Ahmet'i-Top kapıyı ve civarını gezmekti. 
Hani arabayı satan kişi de güven vermişti telefonda. "İstediğin yere arabayı gösterebilirsiniz demişti." Yoksa bir arabayı görmek için neden İstanbul'a gelsindi ki ?
....
Araba ekspertizi-alım satım işlemleri tamamlandı. İçi bir rahat şekilde direksiyona geçti.
Beyazıt meydanın oralarda bir otel ayarladı.
Oruç tutuyordu... 
"İftar vakti de çıkar bir lokantada yada meydanda gördüğü iftar çadırında iftarımı açarım." dedi.
Sabahta tarihi yerleri dolaşırım diye kararını verdi.
....
Otelden ayrıldı. 
Oldu olası tarih meraklısıydı.
Bırak ören  oralarda dolaşırken o zamanları yaşıyor gibi hissetmeyi, her hangi bir yerde her hangi bir kayada dahi çentik görse acaba neden ve kim bu kayaya çentik attı diye düşünüp dururdu. 
"Vardır elbet bir hikayesi" derdi.
___/
Tarih kokan İstanbul sokaklarında dolaşıyordu şimdi.
___/
Doğu Roma'yı hayal etti yani Bizans'ı..
Hipodromda kıyasıya rekabete dönüşen İmparator ve eşrafının desteklediği At ve binicilerinden oluşan "Mavi takım" ile Esnafın, locaların ve halk takımının desteklediği "yeşil takım" at ve binicileri arasında kıyasıya rekabete dönüşen yarışlarında ki çığlıkları kulaklarında çınladı.
___/
Hissedişi sanki hipodromda gibiydi derken kafasında bir darbe hissetti ve gözleri karardı birden.
___/.
Kulaklarında acayip homurtular.
Başından süzülen sular içine işliyordu.
Ayakları uzanık oturur vaziyete getirdiler. Başını hızlıca sağa sola silkeledi..
Yüzünde bir serinlikle gözlerini araladı
Etrafında sarıklı fesli, kaftanlı, şalvarlı, uzun yelekli, kuşaklı adamlar...!
Çevresinde bir kalabalık..
Gözlerini ovuşturdu.
Bir daha başını sağa sola silkeledi.
Gözlerini ovuşturdu...
Çevresinde bir kalabalık...
Acayip  kıyafetli fesli mesli şalvarlı yelekli adamlar.????

___/
"Ne oluyor ya" dedi içinden.
"Ha Ramazan ayıya! Geleneksel Osmanlı kıyafeti giymiş herhalde insanlar" diye iç geçirdi.
Kalabalığa "Çok sağ olun çok teşekkür ederim " deyip kafasını yine silkeleyerek yürümeye başladı.
Kalabalık garip garip bakarken.. Arkasından "Ecnebi herhalde" diye yükselen homurtuları duydu.

___/
Şöyle yürüdüğü sokağa baktı!
Allah Allah Araba gürültüsü yok..!?
Korna sesi yok, ışıklı tabelalar yok..!?
Muntazam taş döşeli yol..!?
Sokağın bitimin de bir ana cadde !
Yollar aynı taş dizili ?
Başında bir ağırlık !
Kafasını, afallığını yenmek için hızlıca yine sağa sola silkeledi.
Gözlerini anlık açıp kapadığında cadde ; Omuzlarında iki kefeli terazileri, küfeleri, ya elinde ya sırtında heybe,
sele, güğüm belindeki dirhemleriyle maniler söyleyerek satış yapan seyyar satıcılar...!?

___/
Yankılanarak taş yoldan geçen at arabaları ?
Sağı solu küfeli eşekler ?
Kalabalık cadde insanlarında Sarıklı-fesli, Şalvarlı uzun yelekli, kuşaklı adamlar ?
Kadınlar peçeli çarşaflı ?
Elektrik direkleri yerine,  yol kenarlarında muntazam mesafede dikilmiş demir direklerin ucunda daha yakılmamış mumlar, çıralar kandiller ?

___/
Dükkanların girişinde çoğunluğu tahta üzerine yazılmış Arapça yazılı tabelalar..?

___/
Caddeye çıkan bir sürü sokaklardan birisine çark etti...
Sokak kenarlarında çoğu iki katlı hepsi muntazam cumbalı geniş avlulu evler.
" Allah Allah, bu nasıl bir büyük Ramazan organizasyonu ki film seti gibi her yer. Kim yaptıysa buraları vallaha bravo hiç bir beton adına zerre eser kalmamış ! 
Gökdelenler yok ! 
AVMler  yok!
Şıkır şıkır tabelalar yok !

___/
Cumbalı evlerin gölgeleri yavaş yavaş uzadı hava kararmaya başladı.
Karnı da iyiden iyiye acıkmıştı.
 Sokak bitiminde,saatine baktı. *
"Oo, iftara 15  dakika kalmış, gidip bir lokantada (yok bir aş evinde! orucumu açayım) diyerek de kendine espri yaptı.
Gerisin geri geldiği sokaktan ana caddeye yürümeye başladı.

___/
Az önce geçtiği evlerin  önününde ki kandiller  tek tek evlerden çıkanlar tarafından yakılıyor ancak evlerin çoğunun kapıları açık bırakılıyor ?

___/
Kapıları kapalı evlerde var. 
Kapıların üzerinde iç içe tokmakları var.
Kapılar açık olduğu için göz ucuyla evlerin giriş katlarına bakıyor bir anlam veremiyor.

___/
Az önce saatine bakmak için çevirdiği  kolu aklına gelince hemen üzerinde ki kıyafetlere baktı.
Kafasına elini götürdü sanıyordu ki kafasında bir ağırlık çarpmadan dolayı ama hayır ?  
Kafasında ki ağırlığı çıkardı. 
Sarıklı keçe fes !?
Sarıklı fese bakarken üzerinde kaftan uzun yelek ayaklarında çarık !? 
"Yok artık beni bayıltıp bu kıyafetleri mi giydirdiler ?" derken,  endişe ile yeleğin iç ceplerine baktı Cüzdanı paralar cep telefonu arabanın anahtarı yerli yerindeydi. 
___/
Öyle bir derin nefes alırken.!
Epeyce büyükçe bir evin önünden geçerken, kapı önünde bekleyen  biri
"Ve Aleyküme-selam buyurun iftarımıza" diyerek evin görkemli kapısını işaret etti.
Önce irkildi...
Davet eden kişi Sarıklı hemen hemen aynı tarz kıyafetleri giymiş bir kişiydi:
"Oruç niyetimiz var değil mi" diye sordu.
Tereddütle kafasını öne geriye evet anlamında salladı.
"Vay be" dedi. "Lehçeler bile Osmanlıca" 
"Herhalde bu ev pide salonu bu adamda çığırtkan olmalı diye iç geçirdi."
___/

Evin görkemli kapısından geçti.
Eve girdi.
Kapı kapanınca yine endişelendi.
Çarıklar çıkarıldı.
Önde buyur eden çığırtkan ! Ahşap merdivenden orta kata çıkıldı.

___/
Genişçe  bir cumbalı oda.
Cumbanın ve odanın üç tarafında divanlar.
Ahşap zemine serili halılar, kilimler  ve onların üzerine serili peşkir, peşkirin üstünde kasnak,
kasnağın üstünde enfes görünen çanakların içinde yemekler ?

___/
" Bu ne ya  çok pahalı olmasın" diye düşünürken, bir top sesi ve ardından metalik olmayan has insan sesiyle ezan sesi...

___/
Oruçlar açılır.
Tatlılar en son kahveler içilir.
Karnı tıka basa doymuştur.
Entresandır çığırtkanla aynı sinide yemek yemiş aynı etli bulgur pilavına tahta kaşık sallamışlardır..
Bu durumda "hesabı nasıl ödeyeceğiz" diye düşündü..
Elini yeleğin cebine attı "Ustam bana müsade, borcum kaç para" diye çığırtkanın yüzüne bakarak sordu.
Çığırtkan dediği kişi bu farklı lehçeyi yarı ancak cebe giden  eli görünce tam ne sorulduğunu anladı.
Bekle işareti yapan çığırtkan bildiği kişi kuşağından içi dolu bir kese çıkarıp ona uzattı.
Tereddüt ile keseyi aldı. 
Avucuyla içinde ne var diye yoklarken "bu nedir" diye sordu.
Çığırtkan:
" Kardeşim seni haneme davet ettim geldin, soframa buyur ettim oturdun." 
"Orucunu açtın."
"Yemeklerimi yerken dişlerini yordun. Ve bana Allah katında sevap kazandırdın." 
"Kese içinde karınca kararınca üç tane  nacizane altın var onlar, yemeğimi yerken yorduğun dişlerinin vergisidir"
"Allah razı olsun Allah kabul eyliye" diye peşi sıra cümleleri sıraladı.

___/
Aslında çığırtkan dediği adam daha uzun konuştu da lehçeden anlam çıkarabildikleri buydu.
___/

Helalleşme esenlik ve vedanın ardından sokağın sonunda ki ana caddeye doğru yöneldi.

___/
Ana caddeye çıktı.
"Bu nasıl bir kurgu rüyamı nasıl bir organizasyon bu"
"Arkadaş ne oluyoruz ya film mi çeviriyoruz n'oluyor ya derken kafasında yine bir sert bir darbe ve acı ile film koptu.

___/
Gözlerini araladığında  kocaman apartman bloglarını en üst bitimlerinde kararmış gökyüzünü gördü.
"Ah evladım kalk beni duyuyor musun" diyen kolunu çekiştiren yüzünü okşayan bir amca ile boğucu bir trafik sesini duydu.
Başını sağa sola çevirdi. bir çok ayaklar gördü. İnsanlar etrafında daire oluşturmuş çoğunun elinde cep telefonu sırtı üstü uzandığı kaldırımda kendisini videoya çekiyorlardı.
"Kalabalıktan biri ben bu tarafa kaçtığını gördüm" diye kalabalığa bir şeyler anlatıyordu.
Kalabalıktan bir başkası da " Ben polisi aradım şimdi gelir ekip" dedi.

___/
Yine kaldırımda  ayakları uzanık şekilde oturdu.
Biri bir şişe su getirdi, bir iki yudum su içerken polisler geldi...

___/.
İzmir'den araba almaya gelmiştim. Arabayı aldım. Bir gece kalmak için otelde yer ayırtıp iftarımı açmak için lokantaya gidiyordum. Sokakta kafama bir darbe oldu sonrası işte buradayım.
"Sadece cüzdanım yok" dedi ifadesinde. 
Atın aldığı araca yakıt almak için tek kuruşu yoktu.
Cep telefonundan hanımını aradı.
Başından geçenleri anlattı.
Orada görevli polisin iban numarasına para göndermesini istedi.

___/
Karakoldan ayrıldı...
Yer ayırttığı otele yöneldi.
Kocaman iftar çadırında açılan oruçlardan sonra masadan toplanan  strafordan tabakları şeffaf  plastik çatal bıçak kaşıkları gördü !
Oysa kendisi de oruçluydu... ?
Ancak karnı tıkabasa doluydu...!
Birden kıyafetlerine baktı ?
Kıyafetleri yine İstanbul'a geldiği kıyafetleriydi.
Hemen elini cebine attı.
Sımsıkı yaptığı yumruğunu inşallah rüya değildir diye açtı ve avucunda 
-- Tıka basa karnını doyurmaya karşılık Diş vergisi olarak hediye edilen içinde üç altın olan kese vardı--

___/
Kendini Osmanlı adledenler...
Gökyüzüne rezistanlar diktirmek değildir  semtlerce...

Osmanlıcılık dikey büyümek değil yatay büyümektir.
Osmanlı olmak...

Ramazandan iki ay önce tüm gıda ürünlerinde fiyatları sabitlemektir.
Osmanlıcılık...

Ramazan ayında ucuz ve en güzel ekmeği ve en güzel eti satın aldırtabilmektir iftar sofralarına.
Osmanlıcılık...

Sadece Ramazan ayında boy boy iftar çadırları kurmak değildir meydanlarda halka.
Osmanlıcılık...
Alın terinin karşılığını, kul hakkını on iki  ay boyunca hanelere tereddütsüz kazandırabilmektir.

Osmanlı olmak.
Ona buna vergi koyup vergici değil eşit adil olup verici olmaktır tebana...

Osmanlı olmak...
Kendilerini elit sayıp altın tepsilerde iftar açmak değildir.
Osmanlı kültürünü bu topluma yayıp halkın refahını arttırp, içinde altın olan kesler dağıtıabilmektir halkına...


Levent ÖZCAN

* 33 Yılda bir Ramazan ayı aynı ay aynı güne denk gelir.

Yararlanılan alıntı asla yapılmayan kaynaklar.

Günümüz Türkiye'si.

https://www.dunyabulteni.net/kultur-sanat/osmanli-turk-evi-ozellikleri-h432420.html

https://www.fikriyat.com/galeri/tarih/osmanli-sokaklarinin-simgesi-seyyar-saticilarhttps://www.altayli.net/tanzimat-devrine-kadar-osmanli-devletinin-ulasim-teskilati-ve-yol-sistemine-genel-bir-bakis.html01.01 

 http://www.emo.org.tr/ekler/94a988102edcd4b_ek.pdf TURKIYEDE AYDINLATMA TARIHINE GIRIS 

https://www.osmanlikostumleri.com/urun/osmanli-halk-kiyafetleri

http://bugraderci.blogspot.com/2012/06/bizanstaki-ezeli-rekabet-maviler-ve.html

https://istanbeautiful.com/tr/istanbul-tarihi-yarimada-fatih/

https://www.google.com/search?q=beyaz%C4%B1tharitas%C4%B1&oq=beyaz%C4%B1tharitas%C4%B1&aqs=chrome..69i57.22473j0j7&sourceid=chrome&ie=UTF-8

https://www.fikriyat.com/tarih/2019/05/05/osmanlida-ramazan-tenbihnmeleri



2 Eylül 2019 Pazartesi

KAZ DAĞLARI ŞARKISI.

gövdeyi biçen
kökleri söken
katil metal makine

nefesi çalan
yeşili yutan
vahşi maden sermaye

dünya mavilik
orman can nefeslerimiz
tüketmemeliyiz-----biz

yurdumuz cennettir
ormanlar  geleceğimiz
kestirmemeliyiz-----biz

kızıl çamlar
ürkek ceylan
dalda kuşlar ve sincaplar
can dağları 
kaz dağları ahh

yerde çiçek
koşan tavşan
şanlı bulut dağ başları
kaz dağları
can dağları ahh

yurdumu soyan
güle güle kaçan
her şey sana  haram


Levent ÖZCAN

18 Ağustos 2019 Pazar

KARŞI-KARŞIYA



İsa'nın Çarmıha gerildiği Haç'ın;
Üç parçasından
Biri:
İstanbul'da.
Diğeri :
Vatikan'da
Üçüncüsü:
Agiasos köyünde olduğu.
____/
Beş adaya Abilik yapan.
____/
88 köyünde Kütüphane ve okul olan.
____/
Dolambaçlı yollarıyla, (uyarı amaçlı): ölümlü kazaların olduğu yerlere dikilen minyatür şapelli yollarıyla.
____/
Her daim rüzgara açık ancak tek bir rüzgar gülünün dahi kurulmasının yasak olduğu.
Mazottan elektrik üretildiği için elektiriğin çok pahalı olduğu.
Doğa dengesi adına halkının buna dırdırlanmadığı !
____/
Zeytin ağacının zenginlik, zeytin ürünlerinin marka olduğu.
____/
Kumsalından en yüksek dağının zirvesine kadar süregelen medeniyette bitki örtüsünün korunduğu.
____/
Park ücretlerinin yasak olduğu. !
____/
Kuzeyde eğlencenin Molivos, iç deniz Kallion'da sardalyanın gümüş olduğu.
____/
Komünist Mandamados köyünde dileklerin kabul olması için, girişinde gerçek uçak bulunan Kilisesine Mitillini'den doğa yürüyüşlerinin yapıldığı.
___/
Pek polisin görünmediği.
____/
Ceza evinin olmadığı !
____/
İnsanların daralmadığı, rahat nefes aldığı.
____/
Çanakkale, Balıkesir taa İzmir'in Karaburun'una karşı kıyı komşu olan:
Yunanistan Hükümeti !
Midilli Adası !
Eyyyy..........
Midilli Halkı !
............
Bizde bir söz vardır : " Komşuda pişer bize de düşer."
Şuan Nefes aldığınız temiz havanın kaynağı
"KAZ DAĞLARI."
Bırakın pişmeyi şuan yanıyor yüz-binlerce ağacın ocağı yıkılıyor.!
Yanık kokusunu yakında genizlerinizde hissetmeye başlarsınız !
Su
Hava
Toprak
Ortak NOKTAMIZ.
Veeeeeee.
İşte O an size düşecek hiç bir şey kalmadığını anlarsınız.



Levent ÖZCAN

7 Ağustos 2019 Çarşamba

LOZAN'IN BİLİNMEYEN KONUŞMASI.




13 ncü yüzyıl.
İnka'lar..
And Dağları göbeğin de kurulmuş medeniyet.
Yönetim şekli teokratik devlet yönetim anlayışıydı.
Daha ilahi dinler buralara ulaşmamıştı !
Güneşe tapıyordu insanlar.
( O zaman da Güneş ile aldatılıyormuş insanlar)
_________
Sosyal sistem:
Köy ortaklık sistemi ile topraklar köy halkına ait olup her bir köylüye her yıl, eşit miktarda bu topraklar dağıtılırdı.
Para kullanmadıkları için belirli süre devlet işlerinde ücretsiz çalıştırılır vergilerini bu şekilde hizmet bedeli olarak ödelerdi.
Altın her yerdeydi ve mutlululardı. 

Ta ki 1532 yılına kadar.
İspanyol'lara direnen imparatorları Atahualpa vardı.İspanyol rahiplerin baskısıyla ve de katakullesi sonucu Donanma komutanı Francisco Pizarro tarafından öldürüldü.
İnka'lar tarihe gömüldü.
Altınlar Kiliselere taşındı.
_________

Heinrich Schliemann.
Yoksul papazın oğlu olarak doğmuştu
Paraya tapardı adeta...
Gel zaman git zaman.
Çok zengin oldu Almanya'da...
Yaşamında değişiklik olsun diye: Amerika'ya yerleşti.
Tarih okumayı severdi.
Homeros'un İlyada'sını sular seller gibi ezberledi.
Adam kalktı Amerika'dan, Çanakkale de ki Truva'yı buldu.
"9000 parçalık altın tarihi eseri" Yunanlı karısı ile çalıp kaçtı.
1870 yılıydı Adam en ünlü Arkeolog oldu. Bide çaldıkları yanına kar kaldı.

Bizimkilerin ruhu duymadı. Abdülaziz iktidardaydı.
__________

ZEUS.
Bir özel sözleşme imzalandı...
1- Arama alanında bulunan eserlerin:
-Üçte biri arazi sahibine,
-Üçte biri Saraya,
-Geri kalan pay da, kazıyı yapanlara kalacaktı.
Almanlar uyanıktı.
Akropol tepesini 3-5 kuruşa satın aldılar. Böylece Hisseleri çoğaldı.
Zeus sunağı parça parça uzun kağnı kuyrukları ile Bergama'dan Dikili limanına taşınır, oradan gemilere yüklenerek Almanya'ya kaçırılır.
Halk bu konvoyları Saraya şikayet etse de, Saraydan görevli bir paşa gelir:
- Mühim değil sadece taş taşıyorlar- der ve gider.

Zeus sunağını geri almamız söz konusu değil. Adamların elinde kapı gibi mukavele var !

İktidarda Abdülhamit vardır.

( 93 harbi tazminatlarını ödemek ve bazı saray yetkililerinin İngilizler'den aldığı rüşvet karşılığı Kıbrıs'ı İngilizler'e verdiğimiz yıllardır.)

----
Lozan İmzalanmış.
İsmet İnönü Vakur, tebrikleri kabul ediyor.
İngiliz Konferans heyetinden biri:
-Savaş alanlarında yenemedik Türkler'i ama bir gün topa tüfeğe ihtiyaç duymadan yurdunuzu işgal edeceğiz, bunu sakın unutmayın- demesi bile keyifleri kaçırtamamıştı.
________

İnka Altınları tesadüf coğrafi keşifler sonucu bulundu ve çalındı.

O zaman Teknoloji yoktu.

Adamlar şimdi şakgadanak uydudan bakıyor , Bitki örtüsünden toprak renginden sonarla tarıyor o alanlarda hangi madenler var yok biliyor.( And dağları zirvelerinde bakır madenlerini buldukları gibi)

Bir düz mantık...
Tarihte:
Medeniyetin ileri olduğu harabelerin etrafında mutlaka altın rezervleri vardır.
Bakınız Bergama-KOZAK.
Bakınız şimdi Çanakkale-KAZ DAĞLARI.
Korkarım yarın Selçuk'ta Meryem Ana Bülbül dağı kazılmasın ormanlar katledilmesin.!
Korkarım yarın ki paranın icat edildiği Manisa Sard etrafında ki dağlar siyanüre gark edilmesin !
Ve aklınıza gelen önemli harabelerin etrafını düşünün.....!

Teknolojin yoksa bari Tarihini oku...
Coğrafyanın önemini ezberle....
Sonuç: mış-muş hurafelerle oyalama milleti :
Atatürk'ün işaret ettiği Tarih-Coğrafya-Matematik kısaca ,Müspet bilim gerçeğinden ayrılma..

Levent Özcan

6 Ağustos 2019 Salı

DİLEK.

Çok güzel bir kız yaşarmış...
Köyün tüm gençleri peşindeymiş.
Babasından istemişler defalarca bu güzel kızı.
Ama babası vermemiş.
Köylüler iftira atmışlar,kızın kötü yola düştü  İstanbul Başkanlığı  seçimleri gibi murdar oldu demişler.
Babası içerlenmiş, kızını  dağların zirvesine Kaz gütsün diye bırakmış.-Kurda kuşa yem olsun. deyip bir daha da kızının yanına gitmemiş.Güzel kız dağlarda doğa ile iç içe hayatta kalmayı bilmiş ! Kazlarını gütmüş, kaybolanlara rehber olmuş yardım etmiş ! Dağlarda herkese yardımcı olan  bu  güzel kız dilden dile dolaşıp, babasının kulağına kadar gelmiş.
Adam kızını bıraktığı  dağın zirvesine ulaşmış.Güzel kız babasını görünce sevinmiş.hemencecik  sofra kurmuş.Bir ara babası kızından su istemiş, kız tee deniz seviyesine ulaşan ırmağa kolunu uzatıp avuç dolusu su sunmuş babasına.Topuğu ile toprağı eşeleyip maden suyu çıkartmış. Babası anlamış ki :Kızı ermiş yaptıklarından pişman olmuş. Şimdi  ikisininde mezarı karşılıklı tepelerdedir. Umutsuz olanlar beklentisi olanlar bu güzel kızın türbesinde dilek dilerler....

Bir maden suyu markasına adını veren bu efsanevi güzel kızın adı Sarıkız'dır.
Kaz güderek hayata tutunduğu dağların adı ise  Kaz Dağlarıdır.

Son yıllarda yurdumuzda  daha önce hiç adını duymadığımız çok zehirli böcek, kene türleri okur duyar olduk.
Bir yeni böcek türü ise ölümcül  SARIKIZ Örümceğidir. Genellikle çöl ortamlarında çok çabuk çoğalabilen ve soktuğunda insanı öldüren bir örümcektir.

Kaz dağlarında yaşamış Ey SARIKIZ !
SARIKIZ örümceğinin zehri Şimdi Kaz dağlarını çöle çevirenlerin  damarlarında  olsun. 
Tek dileğim senden bu.....

Levent ÖZCAN

31 Temmuz 2019 Çarşamba

Şifreler ve Kodlar.



Mesela Coca-cola bileşimini sır gibi saklar.Formül hala çözülemedi. 12 boyutu hayal eden dünyamız teknolojisiyle yaķında kolanın formülü de sır olmaktan çıkar.

Bahçemizde ki balkonumuzda ki çiçeklerde, tarımda , hatta sivrisinekler hamam böceklerine karşı kullandığımız zehirler de bile.: formül yarışı var !

Tek fark böceklere karşı etkili olan ilacı bulan firma zehri 10 sene boyunca formülü ambalaja yazarak dilediği fiyattan satabilir. 10 yıl geçince diğer tarım ilaç firmaları formülü kullanarak ayrı bir isimle muhadil olarak piyasaya sürebilir.
Tarım zararlılarına karşı formül bulma olayı, öyle Arap sabununu sulandır bitki yapraklarına sık demekle olmuyor. Milyonlarca liralık yatırım gerektiriyor.

Biz Kore'ye durduk yere sebepsiz askerimizi gönderip, 1600 küsur gencimizi bir hiç uğruna şehit ! verip ' Kore gazileri ' üretirken. Adamlar uzaya çıkma formülünü çoktan hesaplamışlardı bile.
Bize tütün kotalanırken, haşhaş ekimine direnirken Kıbrıs ambargolanırken, yazımlar bilgisayar programları çoktan ayaklara düşmüştü.

Bilgisayar ağı yaygınlaşırken onlarda, biz diri diri aydın insanları yakmakla Uğur Mumcu'yu faillemekle meşguldük.
Adamlar bilgisayarla para transfer ederken biz daha renkli tivilerle tanışıyorduk.
Bırak Nasayı.spacex uzay sirketinin sahibi Elin Maskı şimdiden Marsta yaşamanın formülünü çözmüş gibi..

Hocam bu yatırımlar : Öyle küs ülke Mısır'dan yandaşlar tarafından soğan ithal etmeye benzemiyor. Sadece Uzay aracını itekleyen roketin maliyeti milyar Doların üstünde.....

Gelelim Kaz dağlarına, gelelim Balıkesir Balya'ya ,gelelim Bergama Ovacık şimdi de Kozak yaylasına.
Kozakta dünyanın en kaliteli maliyeti az Çam fıstığı üretilir. Hem doğa harikası,oksijen deposu Tıpkı kaz dağarı gibi.

Kozak yaylasında 5 seneden beri ve birden bire bir zararlı peydahlandı çam ağaçlarına ? Çaresiz kaldı Kozak köylüsü. Ekmekleri küçüldü.Pat köylüye iş imkanı sağlayacak umudunu yarattı altın madeni. Ve fıstık ağaçları kesilecek !

Japonlar hastaları solusun diye kaz dağları havasını tüplere doldurup gidiyorlar.

Hayatımız kodlar formüllerle şifrelerle dolu.
Bunları çözenler.bulanlar dünyaya hükmediyor.
Ha soracaksınız , iyi de kardeşim her şeyin formülünü buldular da Altının formülünü bulamadılar mı ? 
Ben söyleyeyim: Hidrojen ve Helyumu birleştir Altın elde edersin.

Nasıl mı birleşirler bırak güneşi galaksimizin patlaması lazım ki o enerjide 2 element birleşip özlerini kaybedip altına dönüşsün....

Hem ne var şimdi nova patlatmaya galakside bizde varız...... [ Ölürüz mazallah.)

Kaz dağları, Kozak yaylası dururken......

Levent Özcan.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...