AMATÖR ŞİİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AMATÖR ŞİİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
23 Ekim 2021 Cumartesi
1 Ocak 2020 Çarşamba
Güzel şey
Solcu olmak güzel şey ,
senin adın güvercin olsun kadınım
benim adım , gökyüzü
sen... kanat vur uçabildiğince
ben , masmavi sonsuzluk olayım sana ,
kat ettiğin,
mavilik MESAFELERİNCE..
Levent ÖZCAN
senin adın güvercin olsun kadınım
benim adım , gökyüzü
sen... kanat vur uçabildiğince
ben , masmavi sonsuzluk olayım sana ,
kat ettiğin,
mavilik MESAFELERİNCE..
Levent ÖZCAN
31 Aralık 2019 Salı
UTANGAÇ
Sen , utangaç gül olu verdin.
Seninle tanıştığımda,
Yazdı yada kıştı.
Fark eder mi ?
Görkeminin başka toprağa kök salmışlığı
Kimin umurunda.
Kişiliğinin anlamlı rengi bende.
Çimlendiğin anda,döşten seni beni taşımış ya..
Sen bana var olmuşsun ya ,
Ben ona bakarım.
Yaprağın var bahar bahar.
Gülüşün var gonca gonca.
Benim ovam , sol yanım.
Sevgi çağlar eğimi olan pınarlarda.
Sana daima daima.
Sıcaklık serinlik can verir, sevdam
4 odalı akışkan mecramda ( sana)
Seni güldürmek iklimiyim..
Güller açtıkça gözlerinde ,
Tan gibi kıpkızıl elma yanaklarında.
Dikenlerin olsa ne yazar.
Kelimelerin , izlerin
İzlerin gözlerin.
Sen daima yemyeşil sen daima rengarenksin benim cennetimde.
Bilinçsiz , susuz kalmandan ve kurumandan,
kaygı duyarım.
Yokluğuna dayanamam,
Bulut gibi ağlarım dinmeden bıkmadan
Sana gözyaşlarım BİR HİÇ
Yeter ki sen yaşa..
Ben ..
Ben..
Canımı bağışlarım sana.
Levent ÖZCAN
Seninle tanıştığımda,
Yazdı yada kıştı.
Fark eder mi ?
Görkeminin başka toprağa kök salmışlığı
Kimin umurunda.
Kişiliğinin anlamlı rengi bende.
Çimlendiğin anda,döşten seni beni taşımış ya..
Sen bana var olmuşsun ya ,
Ben ona bakarım.
Yaprağın var bahar bahar.
Gülüşün var gonca gonca.
Benim ovam , sol yanım.
Sevgi çağlar eğimi olan pınarlarda.
Sana daima daima.
Sıcaklık serinlik can verir, sevdam
4 odalı akışkan mecramda ( sana)
Seni güldürmek iklimiyim..
Güller açtıkça gözlerinde ,
Tan gibi kıpkızıl elma yanaklarında.
Dikenlerin olsa ne yazar.
Kelimelerin , izlerin
İzlerin gözlerin.
Sen daima yemyeşil sen daima rengarenksin benim cennetimde.
Bilinçsiz , susuz kalmandan ve kurumandan,
kaygı duyarım.
Yokluğuna dayanamam,
Bulut gibi ağlarım dinmeden bıkmadan
Sana gözyaşlarım BİR HİÇ
Yeter ki sen yaşa..
Ben ..
Ben..
Canımı bağışlarım sana.
Levent ÖZCAN
20 Eylül 2019 Cuma
SOY, SUZLAR !
Van'da bir Alay Komutanlığı bölük iştimasın da.
_ 1969/1 TERTİP İZMİR EMRET KOMUTANIM...
- İzmir'in neresindensin asker ?
- MENEMEN İLÇESİNDENİM KOMUTANIM !
- Sizi gidi Atatürk düşmanları sizi!
"Şırrakk" diye bir sesle, acı duydum yanağımda. Usta birliğimde ki ikinci günümde, ilk ve son tokatımı yemiştim.
" Kubilay’dan dolayı tokat yediğimi biliyordum ancak hiç umursamadım. Belki de bir bakıma hak etmiştim de. Çünki, Kubilay'ı katledecek olanlar Manisa’dan gelmişler en son bizim köyün tepesinde ki çamlıkta mola vermişler daha sonrada Menemene gitmişler."
"O çamlığın adı 'Mehdi Çamlığı' dır hala."
Menemen'li arkadaşımın askerlik anısını hala unutamam.
____/
Girit 1900.
Rum çetelerinin epeyce azıttığı ve de çoğunlukta bulunan Türk ada halkına eziyetlerin başladığı yıllar…
1913'te, Londra antlaşması ile Yunanistan’a tek kurşun atmadan teslim edildi Girit.
Bu süreçte ada halkı bir bakıma aç bırakıldı. Halk, adada yetişen mevsimlik otları sofralarında öğün olarak kullandılar.
Girit’ten göç edenlerin doğada kendiliğinden yetişen otları seviyor olmaları belki de bu yüzdendir !
Günümüz de, Menemen ovasında her yıl binlerce dekar; otsu sebzeler yetiştirilmektedir.
Ispanak başta olmak üzere: Maydanoz, tere, roka, vesaire...
(Yanık köy, Haykıran, Doğa köy, Belen, Süleymanlı gibi çevre köyler.)
Menemeni icat edenler de belki Giritten gelenlerdir.
Menemenin ana maddesi domatesin Osmanlı topraklarında 1900'lü yılları içerisinde tarımı yapılmaya başlandığını düşünürsek Menemenin milli yemeğimiz olmadığını anlarız..
____/
Girit’ten; Göç edenler demişken, Mustafa Fehmi Kubilay'ın anne-babası da bu göç edenlerin arasındaydı !
Ne acıdır ki onu katledecek Derviş Mehmet te !
____/
Tarihimizde kara bir leke olan bu, Cumhuriyet karşıtı eylemi elbette bugün anlatmayacağım !
Mustafa Fehmi'nin Kubilay Han'ı çok sevdiğinden dolayı, sınıf arkadaşları tarafından "Kubilay" lakabı takıldığının.
Kubilay'ın, aydın idealist bir öğretmen olduğunu örneğin: Aydın İlinde "İlk devlet resmi nikahı" ile evlenen kişi olduğunun ve katledilişine kadar ki yaşamının çoğu ayrıntılarını birçok çeşitli kitaplardan okudum.
Boğazının, Tara bıçağı ile kesildiği cami avlusunda defalarca bulundum.
Olayın geçtiği sokaklarda, o anları endişe ile hissederek dolaştım.
Saygımın gereği de uzun yıllardan beridir, Aralık ayında anıtına gidip saygı duruşunda bulunmayı da ihmal etmiyorum.
Bu anma günlerinden bazılarında, "Devrim Şehidimiz" Kubilay'ın Torunu Mustafa Kubilay'la da tokalaşma fırsatım olmuştu.
____/
Lise yıllarımda, edebiyat öğretmenimiz şunu hep derdi!
"Arkadaşlar okuyun ne bulursanız okuyun!"
"Karşıt görüşteki kitapları da okuyun!"
"Yerde gazete parçası bile bulsanız okuyun!"
____/
Sırf Kubilay'ı anlatan elimde, cilt kıvamında kitaplar var.
Onu katledenlerden özellikle Derviş Mehmet ve azmettiricisi Esat Hoca efendi (Erbilli) hakkında bilgi edinmek na mümkün !
___/
Menemenin nasıl yapıldığını bilmeyenlerin gogıl amcaya sorduğu gibi,
bende bu Cumhuriyet düşmanları hakkında bilgi almak için gogıl amcaya danıştım.
En güvenilir bilgilerin olduğuna inandığım Vikipedi: Özgür Ansiklopedide de Olaya karışanların isimlerini tıkladığımda ne yazık ki hiçbir bilgi bulunamadı yazıyor.
____/
Bazı malum basında(?) "Menemen olayı" ile ilgili çıkan yazıları taradım.
Hani lise çağlarımda edebiyat öğretmenim demişti ya, karşıt görüş yazılarını da okuyun !
Ne hikmet ise bu olayı yapanların, o dönemde Manisa da takıldıkları kahveyi dahi yazabilecek kadar bilgi sahibi olduklarını okudum. Olayları yapanların " ayyaş, esrarkeş, işsiz güçsüz ayak takımı" olarak nitelendirmelerini okudum.
Ne var ki Ne Derviş Mehmet'in nede Esat Hoca Efendinin (Erbilli) hayatı ve torunları hakkında bilgiye ulaşamadım !
Aslında yazacak çok şey var... da !
Aralığa varmadan Cumhuriyet Devrim Şehidimizin ebedi ruhu karşısında saygı ve hürmetle eğiliyorum...
(Menemen halkı küçük istisnalar hariç, o dönemde de bu dönemde de Cumhuriyetin yılmaz savunucularıdır.)
Levent Özcan
19 Eylül 2019 Perşembe
.....
Öyle seneyisi devriyesi gelen günlere pek bakmam...
Ancak bu tarih dokuzlarla dolu olduğu için ilgincime geldi.
Tarihte 19 Eylülde neler olmuş ayrıntıya girmeden:
- 1570 kusürda padişah ferman buyurur müneccim başına, rasathane (gözlem evi) kurulur. Beş sene sonra Şeyülislam fetvası ile kapatılır!
- 1800'lü yıllar sonu ! Sömürge toprakları Yeni Zellanda da kadına seçme ve seçilme hakkı verilir.
- Mustafa Kemal'e Gazi ve Mareşal Rütbesi verilir, yıl 19 Eylül 1921.
___/
Geçen sene Aralık ayında "Türkiye Uzay Ajansı" kuruldu.Neredeyse bir sene olacak Ajansın logosu ne olsun diye bir türlü karar veremedik.
____/
Kadın hakları konusuna gelince ise:
Toplumun her ferdinin çok kitap okumasına bağlı.Gazete okumak okumuş olmak değildir.
Gazetelerin ilk sayfaları siyasi magazin.
Orta sayfalarındaki köşeler ön sayfalarda ki haberlerin kritiği.
Sona doğru, goldü fauldü. Transferdi, sakatlandı tartışmaları.
Sonda da iki-üç şarkıcının aşk-meşk hikayeleri filan fıstık.
____/
Lanetler olsun ki hala daha bunu üzülerek yazıyorum; gazi ve şehitlerimiz var.
Mareşallik ve Dünya liderliği konusunda ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk dünya tarihinde yeri değişmeyecek tek dünya lideri gerçeğimizdir.
Neden mi ?
'' Ey Türk kadını,Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın".
" İstikbal göklerdedir."
Askerimiz kelle değil:
" Türk askeri dünyaya bedeldir."
____/
(9 ve katlarının Mustafa Kemal'in hayatında ayrı bir önemi vardır.)
Levent Özcan.
5 Eylül 2019 Perşembe
BU YAZIYI BAZILARI (!) İYİ OKUSUN.
Meclis oturumu...
Kurtuluş savaşı şiddetle devam ediyor...
Yıl 1922.
Kürsüde konuşan: Mustafa Kemal...
Konu : (Savaşla uzaktan yakından alakası yok!)
Konu : Çocuklar ve gelecek nesiller !
____/
Milli eğitim müdürünün tertip ettiği, eğitim toplantısı.
Kurtuluş savaşı şiddetle devam ediyor...
(Hatta top sesleri Ankara'dan duyuluyor)
Yıl 1922.
Masada konuşan : Mustafa Kemal...
Konu : (Savaşla uzaktan yakından alakası yok!)
Konu : Eğitim ve eğitimde öğretmenlerin önemi.
-Toplantıda kadın öğretmenler de var.
Toplantı sonuna doğru haberci gelir,
Mustafa Kemal'e sürekli işaret eder "acil haber" diye.
Eliyle "dur" der, Mustafa Kemal.
Toplantıya katılan öğretmenlere başarılar diler.
Milli eğitim müdürünü yanına çağırır.
Eğitim müdürüne ; toplantıya kadın öğretmenleri de davet ettiği için teşekkür eder...
" Ancak " der. " Müdür bey, kendinizden şüpheniz mi var yoksa kadınlarınızdan mı şüphelisiniz ki kadınları ayrı erkekleri ayrı ayrı oturttunuz ! " der ve çıkar gider .
____/
Vahdettin Osmanlı'sından kalan sağlık sistemi de enkazdır.
Balkan savaşlarından beri aralıksız devam eden savaşlar en çok çocukları etkilemiştir.
Taze Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni doğan her beş çocuktan dördü ! açlıktan yoksulluktan sağlıksız ortamdan ölmektedir.
____/
Resmi kuruluşu: Ankara Haziran 1921 !
Adı : (Belki de ilk defa duyanlar olacaktır);
Himaye-i Etfal Cemiyeti...
Bu cemiyetin konusu sadece çocuktur !
____/
Çocukların sağlığı, eğitimi, yetiştirilmesi konularında yoğun çalışmalar yapmıştır !
Anne ve babaların çocuklarının eğitimine, sağlığına dikkat çekmek için çeşitli dergiler çıkarmıştır.
Dergilerinden birinin adı da
" Gürbüz Türk Çocuğu " dergisidir.
Cumhuriyeti kuranların çocuklara ne kadar önem verdiğini anlatan bir ayrıntıdır bu dergi.
İyi eğitimli sağlıklı çocuk yetiştirmeye teşvik için:
hatta belirli dönemlerde Gürbüz Çocuk Yarışmaları bile yapmışlardır...
Makale yazarları arasında:
Behçet Kemal (Çağlar),
Falih Rıfkı (Atay),
Faruk Nafiz (Çamlıbel),
Reşat Nuri (Güntekin),
Yakup Kadri (Karaosmanoğlu),
Yusuf Ziya (Ortaç),
gibi ünlü yazarlar da vardır.
____/
Yeni doğan bebeklerin "bebeklik evresinde" mutlaka başına gelen i
iki olay....
Sarılık,ishal.....!
Şimdi ki doktorların bazıları önermese de !
O zaman ki çocukların metabolizmasına göre, şekerli su sarılığa ve ishale iyi geldiği için kullanılmaktaydı.
____/
Şeker dışarıdan ithal ediliyordu...
Ve Mustafa Kemal Atatürk ilk planda yine çocukları düşünerek:
26 Kasım 1926 da işletmeyi açarak ilk Türk şekerini ürettirtmiştir...
Neresi mi ?
Alpullu Şeker Fabrikası !
____/
Sağlıklı ve iyi eğitimli bir nesil için de Mustafa Kemal kadınlarımızı düşünmüştür !
Sağlıklı kafası rahat anneler, sağlıklı çocuklar yetiştirebilir felsefesi ile dünya ülkelerin arasında ilk sayılabilecek sıralarda Medeni Kanunu çıkarttırmıştır.
Yıl : 4 Ekim 1926 !
____/
Şimdi :
O dönemde yetişen nesillerin genlerini taşıyan torunlarının torunlarına:
Erkek çocuk-kız çocuk demeden tecavüz eden, çocuk yaşta kızı kendine kadın olarak alan gözü dönmüşler..!
____/
Şimdi :
O dönemde yetişen nesillerin genlerini taşıyan torunlarının evli kadınlarını:
göz kırpmadan boğazlayan caniler !
____/
Yarın devran dönecek !
Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet'te esameniz kalmayacaktır.
____/
Gözü dönmüş bazı sapkın yurtlara, vakıflara maddi imkansızlıktan dolayı yeni palazlanmış çocuklarını kaptıran:
EY TÜRK KADINI !
Çocuklarının üzerinden aynı zamanda bu sapkınlara para kazandırtan
EY TÜRK KADINI !
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sana bahşettiği yasal haklarını kullan.
Gıpta ile baktığın Kolejlerde sende kendi çocuklarının eğitimi için mücadele et.
Atatürk Cumhuriyetin de bir kadının ölümünün fitrat olmadığını özümse.
İnsanlığını yaşa !
Kadınlığını yaşa !
Yaşamını sürdürürken !
Evladının ve kendinin yaşam hakkını asla kimselere teslim
etme !
Dünya da tek olan;
(Bir zamanlar senin de olan:
23 NİSAN Çocuk bayramına
Başın dik gururla katıl.
(Bir zamanlar senin de olan:
23 NİSAN Çocuk bayramına,
Çocuğun yanında huzurla güvenle katıl.
Çünkü bu bayram önce sana,
Sonra çocuğuna,
Yarınlar da torunlarına
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün
karşılıksız hediyesidir.
SAKIN UNUTMA !
Levent ÖZCAN
Kurtuluş savaşı şiddetle devam ediyor...
Yıl 1922.
Kürsüde konuşan: Mustafa Kemal...
Konu : (Savaşla uzaktan yakından alakası yok!)
Konu : Çocuklar ve gelecek nesiller !
____/
Milli eğitim müdürünün tertip ettiği, eğitim toplantısı.
Kurtuluş savaşı şiddetle devam ediyor...
(Hatta top sesleri Ankara'dan duyuluyor)
Yıl 1922.
Masada konuşan : Mustafa Kemal...
Konu : (Savaşla uzaktan yakından alakası yok!)
Konu : Eğitim ve eğitimde öğretmenlerin önemi.
-Toplantıda kadın öğretmenler de var.
Toplantı sonuna doğru haberci gelir,
Mustafa Kemal'e sürekli işaret eder "acil haber" diye.
Eliyle "dur" der, Mustafa Kemal.
Toplantıya katılan öğretmenlere başarılar diler.
Milli eğitim müdürünü yanına çağırır.
Eğitim müdürüne ; toplantıya kadın öğretmenleri de davet ettiği için teşekkür eder...
" Ancak " der. " Müdür bey, kendinizden şüpheniz mi var yoksa kadınlarınızdan mı şüphelisiniz ki kadınları ayrı erkekleri ayrı ayrı oturttunuz ! " der ve çıkar gider .
____/
Vahdettin Osmanlı'sından kalan sağlık sistemi de enkazdır.
Balkan savaşlarından beri aralıksız devam eden savaşlar en çok çocukları etkilemiştir.
Taze Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni doğan her beş çocuktan dördü ! açlıktan yoksulluktan sağlıksız ortamdan ölmektedir.
____/
Resmi kuruluşu: Ankara Haziran 1921 !
Adı : (Belki de ilk defa duyanlar olacaktır);
Himaye-i Etfal Cemiyeti...
Bu cemiyetin konusu sadece çocuktur !
____/
Çocukların sağlığı, eğitimi, yetiştirilmesi konularında yoğun çalışmalar yapmıştır !
Anne ve babaların çocuklarının eğitimine, sağlığına dikkat çekmek için çeşitli dergiler çıkarmıştır.
Dergilerinden birinin adı da
" Gürbüz Türk Çocuğu " dergisidir.
Cumhuriyeti kuranların çocuklara ne kadar önem verdiğini anlatan bir ayrıntıdır bu dergi.
İyi eğitimli sağlıklı çocuk yetiştirmeye teşvik için:
hatta belirli dönemlerde Gürbüz Çocuk Yarışmaları bile yapmışlardır...
Makale yazarları arasında:
Behçet Kemal (Çağlar),
Falih Rıfkı (Atay),
Faruk Nafiz (Çamlıbel),
Reşat Nuri (Güntekin),
Yakup Kadri (Karaosmanoğlu),
Yusuf Ziya (Ortaç),
gibi ünlü yazarlar da vardır.
____/
Yeni doğan bebeklerin "bebeklik evresinde" mutlaka başına gelen i
iki olay....
Sarılık,ishal.....!
Şimdi ki doktorların bazıları önermese de !
O zaman ki çocukların metabolizmasına göre, şekerli su sarılığa ve ishale iyi geldiği için kullanılmaktaydı.
____/
Şeker dışarıdan ithal ediliyordu...
Ve Mustafa Kemal Atatürk ilk planda yine çocukları düşünerek:
26 Kasım 1926 da işletmeyi açarak ilk Türk şekerini ürettirtmiştir...
Neresi mi ?
Alpullu Şeker Fabrikası !
____/
Sağlıklı ve iyi eğitimli bir nesil için de Mustafa Kemal kadınlarımızı düşünmüştür !
Sağlıklı kafası rahat anneler, sağlıklı çocuklar yetiştirebilir felsefesi ile dünya ülkelerin arasında ilk sayılabilecek sıralarda Medeni Kanunu çıkarttırmıştır.
Yıl : 4 Ekim 1926 !
____/
Şimdi :
O dönemde yetişen nesillerin genlerini taşıyan torunlarının torunlarına:
Erkek çocuk-kız çocuk demeden tecavüz eden, çocuk yaşta kızı kendine kadın olarak alan gözü dönmüşler..!
____/
Şimdi :
O dönemde yetişen nesillerin genlerini taşıyan torunlarının evli kadınlarını:
göz kırpmadan boğazlayan caniler !
____/
Yarın devran dönecek !
Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet'te esameniz kalmayacaktır.
____/
Gözü dönmüş bazı sapkın yurtlara, vakıflara maddi imkansızlıktan dolayı yeni palazlanmış çocuklarını kaptıran:
EY TÜRK KADINI !
Çocuklarının üzerinden aynı zamanda bu sapkınlara para kazandırtan
EY TÜRK KADINI !
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sana bahşettiği yasal haklarını kullan.
Gıpta ile baktığın Kolejlerde sende kendi çocuklarının eğitimi için mücadele et.
Atatürk Cumhuriyetin de bir kadının ölümünün fitrat olmadığını özümse.
İnsanlığını yaşa !
Kadınlığını yaşa !
Yaşamını sürdürürken !
Evladının ve kendinin yaşam hakkını asla kimselere teslim
etme !
Dünya da tek olan;
(Bir zamanlar senin de olan:
23 NİSAN Çocuk bayramına
Başın dik gururla katıl.
(Bir zamanlar senin de olan:
23 NİSAN Çocuk bayramına,
Çocuğun yanında huzurla güvenle katıl.
Çünkü bu bayram önce sana,
Sonra çocuğuna,
Yarınlar da torunlarına
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün
karşılıksız hediyesidir.
SAKIN UNUTMA !
Levent ÖZCAN
Etiketler:
AMATÖR ŞİİR,
ANCONOZ,
ANCONOZ SERİN MAVİ,
Cumhuriyet şiiri,
Deniz GEZMİŞ. Şiir. ANCONOZ,
EDEBİYAT,
Emekçi,
günlük yazılar,
IŞIKSAÇAN,
Köşe yazısı,
Levent ÖZCAN
18 Ağustos 2019 Pazar
KARŞI-KARŞIYA
İsa'nın Çarmıha gerildiği Haç'ın;
Üç parçasından
Biri:
İstanbul'da.
Diğeri :
Vatikan'da
Üçüncüsü:
Agiasos köyünde olduğu.
____/
Beş adaya Abilik yapan.
____/
88 köyünde Kütüphane ve okul olan.
____/
Dolambaçlı yollarıyla, (uyarı amaçlı): ölümlü kazaların olduğu yerlere dikilen minyatür şapelli yollarıyla.
____/
Her daim rüzgara açık ancak tek bir rüzgar gülünün dahi kurulmasının yasak olduğu.
Mazottan elektrik üretildiği için elektiriğin çok pahalı olduğu.
Doğa dengesi adına halkının buna dırdırlanmadığı !
____/
Zeytin ağacının zenginlik, zeytin ürünlerinin marka olduğu.
____/
Kumsalından en yüksek dağının zirvesine kadar süregelen medeniyette bitki örtüsünün korunduğu.
____/
Park ücretlerinin yasak olduğu. !
____/
Kuzeyde eğlencenin Molivos, iç deniz Kallion'da sardalyanın gümüş olduğu.
____/
Komünist Mandamados köyünde dileklerin kabul olması için, girişinde gerçek uçak bulunan Kilisesine Mitillini'den doğa yürüyüşlerinin yapıldığı.
___/
Pek polisin görünmediği.
____/
Ceza evinin olmadığı !
____/
İnsanların daralmadığı, rahat nefes aldığı.
____/
Çanakkale, Balıkesir taa İzmir'in Karaburun'una karşı kıyı komşu olan:
Yunanistan Hükümeti !
Midilli Adası !
Eyyyy..........
Midilli Halkı !
............
Bizde bir söz vardır : " Komşuda pişer bize de düşer."
Şuan Nefes aldığınız temiz havanın kaynağı
"KAZ DAĞLARI."
Bırakın pişmeyi şuan yanıyor yüz-binlerce ağacın ocağı yıkılıyor.!
Yanık kokusunu yakında genizlerinizde hissetmeye başlarsınız !
Su
Hava
Toprak
Ortak NOKTAMIZ.
Veeeeeee.
İşte O an size düşecek hiç bir şey kalmadığını anlarsınız.
Levent ÖZCAN
Etiketler:
Alınteri,
ALTIN,
ALTIN MADENİ,
AMATÖR ŞİİR,
AMATÖR ŞİİR .ORHAN VELİ,
Atatürk,
Doğa katliamı,
IŞIKSAÇAN,
Kaz dağları,
KAZ DAĞLARI,
Levent ÖZCAN,
serinmavi,
şiir,
şiir. Günlük yazılar
9 Ağustos 2019 Cuma
YILDIZLARDAN FAL TUTTUM ÜLKEMİZE.
Sputnik Uzay aracı: 1957 yılında uzaya gönderildi.( S.S.C.B )
/
Mariner 2 Uzay aracı: 1962 yılında uzaya gönderildi.(ABD)
/
Soğuk savaş yılları ABD VE SSCB uzaya çıkma yarışında.
/
Apollo II : 1969 yılında aya gönderildi.
Neil ARMSTRONG leblebi gibi babasının hayrına ! ay taşı toplayıp dünyaya geri geldi. O taşlar hangi madenleri içeriyor hala bilen yok ?
/
Voyager 1,Voyager 2 bu ikiz kardeş uzay aracı Eylül 1977 yılında ABD tarafından uzaya gönderildi.
Yolculuklarına birbirlerinden aksi yönde, Güneş Sisteminin sınırlarında hala devam ediyorlar.
İncelemedikleri gezegen kalmadı.Bir de dünya dillerince merhaba diyorlar uzaya.
/
Millet fellik fellik gezegenlere uzay aracı yolluyor.
/
Hindistan'dan tut İsrail'e, Pakistan'dan tut Katar'a. Bir çok ülkenin Uzay aracı tepemizde dolanıp duruyor.
Ev işleri çocuk bakımı için çalıştırdığımız günü birlik sınırını geçip kumar oynadığımız,semt pazarlarından domates soğan aldığımız Gürcüstan'nın bile uzayda şaraplık üzüm yetiştirme projesi hazır.
/
Hangi birini sayayım ! Mesenger'i var, Venüs Expres'i var, Maven'i var,Hayabusa 2'si var yazmakla bitmez yeminle.
/
Bu uzay araştırmaları peynir ekmek fiyatına olmuyor . Milyar dolarlarlık maliyetleri var.
/
Ne arıyorlar ? Tabi ki Altın, Elmas, Uranyum gibi yani yükte hafif pahada ağır olan madenler....
/
Duble asfaltın var.
Araba markan yok !
Kocaman Hava limanın var .
Drone markan yok !
Cadı kazanı bölge desin.
Silah markan yok !
Üç tarafın denizlerle çevrili.
Muhrip markan yok !
İletişim çağın var.
Yazılımın yok yüzde yüz yerli akıllı telefon markan yok !
____________/
Uzaya da çıkmaya gerek yok aslında !
Uzaya da çıkmaya gerek yok aslında !
Müsriflik olur.
Bor'un var...
Altının var...
Bakırın var....
Çepeçevre ülkeler de :Ermenistan. Azerbeycan, İran, Irak'ta. 5 milyon vatandaşını beslediğimiz Suriye'de petrol var doğal gaz var sende olmamasının imkanı yok ?
_____________/
Uzaya da çıkmaya gerek yok aslında !
Elini kolunu bağlatmış paçayı kaptırmışsın.
4 iklim turizm, yer üstü yer altı cevherin havan var suyun var amma çıkartacak takatin yok !
Bizim Geceleri avanak avanak gökyüzüne bakıp uzayda hayat var mı acaba diye meraklanmaktan,
bizim kayan yıldızdan dilek tutmaktan başka yapacak hiç başka bir işimiz yok.
Sonsuz uzay bize. biz Mehtaba bakar dururuz !
Levent ÖZCAN
8 Ağustos 2019 Perşembe
PUS
Kolomb'un ayak basmasından sonraları...
Fransız Kraliçesinin baş ağrılarına iyi geldi.
İlaç niyetine tıp kitaplarına bile girdi.
Ekimi dikimi yapılmaya başlandı. Bazı iklimlere adapte oldu.
Diğerlerinde tutunamadı.
Yaygınlaşmaya başladı çoğu ülkede.
Sonraları keyif veriyor,kafa yapıyor diye ruhban sınıfı tarafından yasaklattırıldı.
Yasak olunca daha fazla talep oldu.
Baktı devletler baş edemiyor vede acayip tatlı gelir vergisi var.
Kullanması serbest kaldı.
________________/
Bizde tarımı 100 yıl sonra Makedonya, Yenice, Kırcali ve Kavala'da yapılmaya başlandı.
Bizde de Fetvalar verildi, 'kitap yasaklıyor' dense de alınan vergiler yasakların önüne geçti.
Kırım savaşının giderlerini karşılamak için Abdülhamit tarafından kabul edilen Duyunu Umumiye “Genel Borçlar” çerçevesinde işletmeleri Fransız Reji şirketine verildi.
Tat bakımından, aroma bakımdan dünyaya nam saldı.
_________________/
Osmanlı son dönemlerini yaşıyordu.
/
Mustafa Kemal Anadolu'da kurtuluş ateşini yakarken:
/
Saraya yakın zararlı hain dernekler yanında bir de, zararlı dış kaynaklı hain dernekler kurulmuştu.
Bunlar şunlardı:
1- İngiliz Muhipler Cemiyeti.
2- Wilson Prensipleri Cemiyeti.
3- Kürdistan Teali Cemiyeti.
4- Teali-i İslam Cemiyeti.
5- Mavri Mira,
ve daha bir çok HAİN dernek.
__________________/
Cumhuriyet Kurulmuş, Lozan masasından da ZAFER le kalkılmıştır.
Mübadele yapılmış. Özellikle Makedonya-Selanik-Kavala Muhacirleri, Mübadil edildikleri Anadolu'da yanlarında getirdikleri tohumlarla tarımını yaygınlaştırmışlardır.
_________________/
Şimdilerde Kotalanan kısıtlı alanlarda üretilip: dünyada kalitesi düşük üretilenlere karıştırılıp dünya pazarına "TÜRK" ibaresiyle satılıyor.
/
Şimdilerde bazılarının adları TÜRKÇE olsa da maalesef sahipleri TÜRK değil.
/
YURDUMUZDA FAALİYET GÖSTEREN yüzde% yüz İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI ŞİRKETLER:
/
*British American Tobacco
*Dimon Jti
*Philip Morris
*Imperıal Tobacco.....
Ve Kore'den tut Suudi'li Vietnam'lı. Yunanlı ver birçok ülkeden şirket var.
_____________/
Şimdi bana paketine "5 lira zam birden geldi" diye hayıflanmayınız Milli-ci ! Kar-deş-lerim ?
Levent ÖZCAN.
Fransız Kraliçesinin baş ağrılarına iyi geldi.
İlaç niyetine tıp kitaplarına bile girdi.
Ekimi dikimi yapılmaya başlandı. Bazı iklimlere adapte oldu.
Diğerlerinde tutunamadı.
Yaygınlaşmaya başladı çoğu ülkede.
Sonraları keyif veriyor,kafa yapıyor diye ruhban sınıfı tarafından yasaklattırıldı.
Yasak olunca daha fazla talep oldu.
Baktı devletler baş edemiyor vede acayip tatlı gelir vergisi var.
Kullanması serbest kaldı.
________________/
Bizde tarımı 100 yıl sonra Makedonya, Yenice, Kırcali ve Kavala'da yapılmaya başlandı.
Bizde de Fetvalar verildi, 'kitap yasaklıyor' dense de alınan vergiler yasakların önüne geçti.
Kırım savaşının giderlerini karşılamak için Abdülhamit tarafından kabul edilen Duyunu Umumiye “Genel Borçlar” çerçevesinde işletmeleri Fransız Reji şirketine verildi.
Tat bakımından, aroma bakımdan dünyaya nam saldı.
_________________/
Osmanlı son dönemlerini yaşıyordu.
/
Mustafa Kemal Anadolu'da kurtuluş ateşini yakarken:
/
Saraya yakın zararlı hain dernekler yanında bir de, zararlı dış kaynaklı hain dernekler kurulmuştu.
Bunlar şunlardı:
1- İngiliz Muhipler Cemiyeti.
2- Wilson Prensipleri Cemiyeti.
3- Kürdistan Teali Cemiyeti.
4- Teali-i İslam Cemiyeti.
5- Mavri Mira,
ve daha bir çok HAİN dernek.
__________________/
Cumhuriyet Kurulmuş, Lozan masasından da ZAFER le kalkılmıştır.
Mübadele yapılmış. Özellikle Makedonya-Selanik-Kavala Muhacirleri, Mübadil edildikleri Anadolu'da yanlarında getirdikleri tohumlarla tarımını yaygınlaştırmışlardır.
_________________/
Şimdilerde Kotalanan kısıtlı alanlarda üretilip: dünyada kalitesi düşük üretilenlere karıştırılıp dünya pazarına "TÜRK" ibaresiyle satılıyor.
/
Şimdilerde bazılarının adları TÜRKÇE olsa da maalesef sahipleri TÜRK değil.
/
YURDUMUZDA FAALİYET GÖSTEREN yüzde% yüz İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI ŞİRKETLER:
/
*British American Tobacco
*Dimon Jti
*Philip Morris
*Imperıal Tobacco.....
Ve Kore'den tut Suudi'li Vietnam'lı. Yunanlı ver birçok ülkeden şirket var.
_____________/
Şimdi bana paketine "5 lira zam birden geldi" diye hayıflanmayınız Milli-ci ! Kar-deş-lerim ?
Levent ÖZCAN.
3 Ağustos 2019 Cumartesi
BEŞİ BİR YERDE
1- Karbondioksit çekeriz, Oksijen soluruz.
2- Kılcal köklerimizle topraklarınızı koruruz.
3- Yapraklarımız dökülür, mikro organizmalara besin oluruz..
4- Budanır dallarımız eşya olur, odun olur.Sinir sistemimiz yoktur acımaz kolumuz..
5- Fıstık gibi oluruz helvalar da tatlılarda kavruluruz
6- Polen oluruz, bal gibi de bal oluruz.
7- Kuş konar,Tilkiye kovuk, börtü böceğe ev oluruz.
8- İklim oluruz, yağmuru çağırırız.
....
Biz kim miyiz ?
Çevrenizde gördüğünüz beşi bir yerde beş kardeşleriz. Tıpkı tokat gibi.
- Ben Kızıl Çam: Akdeniz de yaşarım Türk çamı diye tanırlar dünya da beni. Kızıl deseler de komünist değil ancak sosyal birliktelikler deyim !
- Ben Sarı Çam: Susuzluğa da gelirim killi tınlı toprağa da. Mütevazıyım ancak aptal sarışın değilim!
- Ben Kara Çam: İlaç desen bende,reçine desen bende. Kara dediklerine bakmayın her iklimin yeşil aydınlatanıyım!
- Ben Halep Çamı: Bakmayın Halep adıma ! Yurdunuzda mülteci tüketici değil, bilakis yurdunuzun milli nefeslerin denim !
- Ben Fıstık Çamı : Övünmek gibi olmasın fıstık gibiyim !
Sizler için önce hava sonra su sonra besiniz.
Altın için altımızı oyarsanız şayet.
Beş kardeş bizleri göremezsiniz ancak emperyalizmin şamarı beş kardeş tokat gibi iner: nefesinize suyunuza besinize.
Beş kardeş bizleri göremezsiniz ancak emperyalizmin şamarı beş kardeş tokat gibi iner: nefesinize suyunuza besinize.
Soğan gibi et gibi su da ithal edersiniz besin de...
ANCAK ?
Ya havayı ?
Levent Özcan.
30 Temmuz 2019 Salı
DÜNYA DENGESİ
Biyoloji.
Alt dalı genetik.
En basiti:
Mendel'in bezelyeleri !!!
Dominantlık yasası.
Benzerlik yasası.
Ayrılma yasası.
Faşist üstün ırkın,
Sermaye bildirgesi.
Ve sonuç...
Özü, kokusu, tadı değiştirmiş,
Organizmalar bereketi. (!)
İçine ettiniz meyvenin balığının sebzelerin.
Tohum Kartel sermayenin gözleri
Kanlı para paraaa.....
Köşede ki kasapta bile etler artik..
Mono hibrit klonlama.
Fizik.....
Alt dalı nükleer.....
Bir elementin kalbi.
Çok ince gördünüz: her şeyi...
Çekirdeğin,
Çevresinde.
Bir elementin proton, elektron meleklerini ayırdınız .
Devasal bir enerji elde ettiniz.
Atom bombası yaptınız.
Attınız.....
İnsanları yaktınız..
Yanmayanları da ,
Gama ışınları ile kanserlediniz...
İnsanlık yararı dediniz..
Nükleer santralerle,
Tüm canlıları katlettiniz.
Jeoloji.
Katman katman yer bilimi.
3 aşağı 5 yukarı 5 milyar yıllık bir dünyayı,
Petrol dediniz
Altın dediniz
Kömür, Bakır Maden dediniz..
Size sermaye olanı deldiniz.
Dünyanın anasını bellediniz.
Homeros'un İLYADASIN'DA,
Aşk vardı.
Diojen'in felsefesinde,
İnsan olmak vardı.
Srabonun çografyasın da.
Yepyeni dünyalara merhaba demek vardı.
Pisagor da her şey ,
Matematiksel gerçekti.
Galileo vardı mesela.
Yeryüzü yuvarlak dedi.
Kellesi gidip geldi.
Bir çok insanlık adına
Kuşları sevdi Paplo Neruda.
Vatanı sevdi memleketi sevdi Nazım Hikmet.
Toprak çanak,
Tahta kaşık.
Aç oldugun kadar doy doğadan, topraktan.
Bilim ..
Insanlık icin olsun.
Yoksa
Zengin azĺığın aclığı çok.
Ne kadar zengin az olursa bu dünyada.
Çok ama çok fakir olur her nefes aldığımız coğrafyada.
Levent ÖZCAN.
Alt dalı genetik.
En basiti:
Mendel'in bezelyeleri !!!
Dominantlık yasası.
Benzerlik yasası.
Ayrılma yasası.
Faşist üstün ırkın,
Sermaye bildirgesi.
Ve sonuç...
Özü, kokusu, tadı değiştirmiş,
Organizmalar bereketi. (!)
İçine ettiniz meyvenin balığının sebzelerin.
Tohum Kartel sermayenin gözleri
Kanlı para paraaa.....
Köşede ki kasapta bile etler artik..
Mono hibrit klonlama.
Fizik.....
Alt dalı nükleer.....
Bir elementin kalbi.
Çok ince gördünüz: her şeyi...
Çekirdeğin,
Çevresinde.
Bir elementin proton, elektron meleklerini ayırdınız .
Devasal bir enerji elde ettiniz.
Atom bombası yaptınız.
Attınız.....
İnsanları yaktınız..
Yanmayanları da ,
Gama ışınları ile kanserlediniz...
İnsanlık yararı dediniz..
Nükleer santralerle,
Tüm canlıları katlettiniz.
Jeoloji.
Katman katman yer bilimi.
3 aşağı 5 yukarı 5 milyar yıllık bir dünyayı,
Petrol dediniz
Altın dediniz
Kömür, Bakır Maden dediniz..
Size sermaye olanı deldiniz.
Dünyanın anasını bellediniz.
Homeros'un İLYADASIN'DA,
Aşk vardı.
Diojen'in felsefesinde,
İnsan olmak vardı.
Srabonun çografyasın da.
Yepyeni dünyalara merhaba demek vardı.
Pisagor da her şey ,
Matematiksel gerçekti.
Galileo vardı mesela.
Yeryüzü yuvarlak dedi.
Kellesi gidip geldi.
Bir çok insanlık adına
Kuşları sevdi Paplo Neruda.
Vatanı sevdi memleketi sevdi Nazım Hikmet.
Toprak çanak,
Tahta kaşık.
Aç oldugun kadar doy doğadan, topraktan.
Bilim ..
Insanlık icin olsun.
Yoksa
Zengin azĺığın aclığı çok.
Ne kadar zengin az olursa bu dünyada.
Çok ama çok fakir olur her nefes aldığımız coğrafyada.
Levent ÖZCAN.
SABAH VE ÇAY
Bu sabah,
Çayın demi ağır.
Yaz yağmuru sesinde,
Mis gibi toprak kokusu var.
Güneş cilveli kirpik kirpik.
Duygu yüklü bulutların ardından,
Bana göz atıyor.
Tatlı bir serinlik ise,
Kış aylarının sözlüsü sanki.
Çayın demi ağır.
Yaz yağmuru sesinde,
Mis gibi toprak kokusu var.
Güneş cilveli kirpik kirpik.
Duygu yüklü bulutların ardından,
Bana göz atıyor.
Tatlı bir serinlik ise,
Kış aylarının sözlüsü sanki.
Biliyormusun ?
Kalem kurşun..
Patalojik ağır tahlilde,kelimeler.
Yazıyorum,habire yazıyorum..
Hiç ölmeyecek gibi.
Daha doğrusu sen sen yazdırıyorsun.
.
Göz gezdirmelisin.
Göz ucuyla da olsa bakmalısın yazdıklarıma.
Ama tepeden aşağıya,
Tanrı gibi.
Göz ucuyla da olsa bakmalısın yazdıklarıma
Ama aşağıdan yukarıya.
Avuç açmış dua yakaraşı gibi.
Her şiir bende ayrı bir şehir.
Her yazdıgım ayrı ayrı birer memlekettir.
Korku,
Mutluluk,
Direnme,
İsyan ,
Aşk,
Özgürlük,
Umut.
Her okuyup anladığında,
Senle duygu yüklü sohpet etmektir.
Şiir şiir şiirlerce.
İşte bu en güzel şey...
Uyaklandığıma bakma sen,
Alt alta duygu sonlarımda.
İki yakası bir araya gelmeyen yurdum gibi,
Belki.
Savruk siyaset hissettirdiklerim.
Ama inancım gibi.
Devrimciliğim gibi.
Herşeyin üstünde.
Tek yüreķ,tek yumruk
Sana karşı HİSSETTİKLERİM.
Levent ÖZCAN.
Kalem kurşun..
Patalojik ağır tahlilde,kelimeler.
Yazıyorum,habire yazıyorum..
Hiç ölmeyecek gibi.
Daha doğrusu sen sen yazdırıyorsun.
.
Göz gezdirmelisin.
Göz ucuyla da olsa bakmalısın yazdıklarıma.
Ama tepeden aşağıya,
Tanrı gibi.
Göz ucuyla da olsa bakmalısın yazdıklarıma
Ama aşağıdan yukarıya.
Avuç açmış dua yakaraşı gibi.
Her şiir bende ayrı bir şehir.
Her yazdıgım ayrı ayrı birer memlekettir.
Korku,
Mutluluk,
Direnme,
İsyan ,
Aşk,
Özgürlük,
Umut.
Her okuyup anladığında,
Senle duygu yüklü sohpet etmektir.
Şiir şiir şiirlerce.
İşte bu en güzel şey...
Uyaklandığıma bakma sen,
Alt alta duygu sonlarımda.
İki yakası bir araya gelmeyen yurdum gibi,
Belki.
Savruk siyaset hissettirdiklerim.
Ama inancım gibi.
Devrimciliğim gibi.
Herşeyin üstünde.
Tek yüreķ,tek yumruk
Sana karşı HİSSETTİKLERİM.
Levent ÖZCAN.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)