#Atatürk #leventözcan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#Atatürk #leventözcan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2025 Perşembe

BU YAZIYI SAMİMİ SÖYLÜYORUM HERKES OKUSUN

17 Şubat 1959.
Başbakan Adnan Menderes’in içinde bulunduğu THY uçağı, Londra’da inişe geçtiği sırada
düşer.

Uçaktaki 21 kişiden 14’ü hayatını kaybetmiştir. 
Kurtulan 7 kişiden biri de Adnan Menderes’tir.
Türkiye’ye dönüşünde Sirkeci Garında büyük bir devlet töreni ile karşılanır.
Menderesi karşılayanlar arasında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'de vardır.

Adnan Menderes perona ayak bastığında, insanlar yüksek boyutlu bir dalga gibi gidip gelirler.
O sırada kalabalığı elinde bıçakla yaran bir adam ensesinden tuttuğu beş-altı yaşındaki bir erkek çocuğunu Başbakan Menderes'in ayaklarının dibine yatırır. 
Herkesin şaşkınlıktan kanı donmuştur. Bu adam, Menderes’in şaşkın bakan gözlerinin içine diktiği gözlerini devirerek:
-Seni bize Allah bağışladı. İzin ver oğlumu senin için Allah’a kurban edeyim !...
Adamla Adnan Menderes’in bakışları esnasında adam bir an şaşkınlığa düşünce, onun bu şaşkınlığını fırsat bilen emniyet görevlileri yetişir ve çocuğu adamın elinden kurtarırlar.
____/
O olaydan tam 18 ay sonra.
Takvimler 17 Eylül 1961’i gösterdiğinde,
Adnan Menderes idam sehpasının merdivenlerini çıkar, titrek adımlarla, ölümle yaşamı birbirine bağlayan sandalyenin konduğu masanın ayakları, olması gerekenden daha yüksek.
Cellat gelip, Menderes’in ayaklarının altındaki sandalyeyi çeker, tam sekiz dakika sürer.
____/
Adnan Menderes’in ayaklarının altındaki sandalyeyi çeken kimdi biliyor musunuz?. Sirkeci Garında çocuğunu Menderes için kurban etmek isteyen adamdı.
Üsküdarlı gece bekçisi Kara Kemal.

Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar.
Güç merkezi değiştikçe dönerler, fırıldak olurlar.

Uğur Mumcu.

üzüm

gereksinimiz üzüm yemek elbette
mesele aslında
hakça hukukça eşit şartlarda
üzüm bağının asıl sahibi olabilmekte
direncimiz üzüm hırsızlarına karşı
bağda izi olamayanı
hep birlikte hasattan kovmakta.


 

mEşE kÖkNaR lAdİn



 

-Etkin yağcılık-
 Pardon
-Pişmanlık-
-Kod adlı
 -Gizli iftiracılık- 
 Pardon
-İtirafçılık-
 Suç vardıysa eğer,
 O anı suç üstü
 Açıkça haykırmaktı
 Adam gibi adamlık..
 Gürgen
 Ladin
 Meşe
 Palamut
 Kışları her şey yolunda
 Baharda cıvıl cıvıl dallar
 Yaz geldiğinde ancak 
 Akdeniz çamları gibi
 Endişe sizi de saracak..
 Bir yanda rant
 Diğer yanda diğer kainat.


9 Mayıs 2025 Cuma

deniz

herkese göre  ağaç farklıcadır
kimine göre sehpa 
kimine göre  masa
kimine göre yaşam hakkıdır

işte o ağaç bir gün topraktan doğunca
yarına  dallarını uzatıp
alabildiğince maviye 
yazacaksa zengince dostluğu
ve sık kenetlenmiş yoldaşlığı
güvercinler  kuşluk vakitlerinde
konmasınlar hiç bir yere
ve
soldurmasınlar fidanları
ruhsuz dar ağaçlarında...

levent





29 Nisan 2025 Salı

Bayrak Tercihim



 - haçlı maçlı:
- olmaz!
- yeşil kargacık burgacık yazılı:
- olmaz!
- üç yıldızlı çok yıldızlı:
- olmaz!
- üç renkli alt alta çizgili:
- olmaz!
- orak-çekiç:
- olmaz!
  ille kırmızı
  ille beyaz
  ille tek hilal 
  ve ille tek yıldız
  ve mümkünse
  kalpaklı Mustafa Kemal 

Levent ÖZCAN

28 Nisan 2025 Pazartesi

1 MAYIS


hiç aklına gelmez gelemez...

unutmuşsundur farkındalılığı

her gün kaslarında

suyun derin yorgunluğu

loşluğa  hapsolmuş gözler

yatay maviyi seçemez

dikey maviyi görmez,  göremez... 

oysa yaşıyorsun anı

burun deliklerinden ter buğularına karışık

çekersin ciğerlerine okyanus parçacığı tuzun ruhunu

kulaklarında ahşaptan tekrarlanan gıcırtılar

albatros ıslıkları ve bordoya çarpan dalgalar.

konumun neresidir

doğduğun yerlerden ne kadar uzaktasın

hangi, adaya  kaç kulaç mesafe yakınsın

fikir bile kestirilemez...

zaman ve akıp giden kavramlar zinciri

masum suçsuz doğduğun günler

sokaklarda koştuğun kadar çocuksu

oyuncaklara yüklenen imgeler

yüz bin kelimelerce okuduğun

kitap kahramanlarının cesareti

gerçekleşir gerçekleşmez  bilinmez...

çadır, çardak, baraka, gecekondu,

su basan kat yağmur sızdıran çatı 

avlusunda iki tavuk bir erik, nar ağacı

boynu iple bağlı 

sürekli ağlayan yavru köpek

kiremitleri yosun paslı, yaşlı 

ata yadigarı kulübe iz düşümünde

elinde sopası, dağ yamacında 

çobanı kaplayan kepenek

kundakta gözleriyle tavanda

yürüyen bebek

yaşatılmaya layık edilen ekonomik coğrafya

hepsi mahkum hepsi birer forsa...

tanrılardan sadeleştirilen iyi ve kötü

elinde iki kitap

biri kutsal diğeri çıkar-yasa

dilinde sürekli tekrarlanan iki kelime

biri yasak diğeri azap

rota belirtilen dünya yüzü

kimi enlem tutsak, siyah ellerde törpülenen maden

çoraklaştırılan açlıklar ortası

boylu boyunca boylam

kuzey kutbundan güney kutbuna

ardışık  paraleller arası uçurum

dünyayı biçen daha fazla para hırsı acımasız, meridyen.

sömürü, düzen, değişir , değişmez... 

bilançoların en çok göze batanı

bir yıllık beş yıllık planların

öksüz ve yetim evlatları...

grafiklerde azami ivmeli okların gölgesinde.

artı ile eksi arası asgari  yaşam dayatmaları.

alınteri denizinde  yol alırken

sermaye gemileri, azınlık  baronlarına

albatrosların çığlıkları yerine

eteklerinde yorgun dalgaların  

son bulduğu kıyı kayalıklarına 

ne zaman martılar konacak

çam ağaçları çınar ve kavaklar 

zirvelerden dökülürken hırçın köpüren

sakinleştikçe bulut taşıyan ırmak

nihayetinde rakıma inen su 

ve bu suyla sulandıkça 

çimenlere gömülen 

rengarenk çiçeklerle örtülü toprak 

ve ana kıta ne zaman müjdelenecek

ve ana kara ne zaman görünecek

emekten yürekli umut mahkumlarına...


Levent ÖZCAN

22 Nisan 2025 Salı

......

 tereyağına püre katanları,

üçüncü sınıf patates, soğan satan rafları,

gıda boyası, glikoz şurubu kullananları,

et döner üstüne, tavuk saranları,

sucuğu, salamı harmanlayanları,

portakalın en iyisini rusya'ya

kirazın en iyisini almanya'ya satanları,

dün beyaz dediklerini, bugün karalayanları,

alınterinden damla damla emek çalanları,

milyarlar alıp, bin dağıtanları,

....

kantarın topuzuna

beşeri adalet terazisine hep dokunanları

herkes bilir.

ancak son nefesten sonra

er kişi, hatun
kişi niyetine

elbet İLAHİ adalet kesilir.


Levent ÖZCAN

21 Aralık 2023 Perşembe

KUBİLAY


1885-1900'lü yıllar..

Abdülhamid dönemi.

Girit'te Türkler, Rum çeteleri tarafından açlık ablukası altında.

Adanın toprağından: gelincik, gök boğazı turpla, çaşırla doyarlar.

Ondan meşhurdur Girit'ten gelenlerin Ot öğünleri..

Baskıya dayanamayıp bazıları, katıp atarlar kendilerini Anadolu'ya.

.....

Girit'ten ayrılan gemide: 

Hem cellat olan..!

Hem de kurban edilecek, sonradan doğacak olan..!

1906 Adana'da Dünyaya gelir.

Okullu olur, iki adı vardır. Tarih dersinde, Kubilayhan'ı çok sever.

Böylece üçüncü adına da sahiplenir.

Öğretmen olur.

Aydın'da resmi nikahla evlenen ilk  aydın genç kişidir.

Bedeli belki canı olacak, askerlik onuru ile,

Yedek subay olarak Menemen'e gelir.

....

Taa Irak Erbil'den İstanbul'a bulaşmış karanlık,

Taa Girit'ten Manisa'ya aynı gemide gelen cellat fikirde zifirdir.

....

Menemen Hasanlar Köyünün Doğusunda Çam ağaçları....

Şahittir, konuşmalara ve şahittir akıtılacak kanlara.

Çam koruluğunun adı o günlerden kalmıştır... Mehdi Çamlığı...

Sözüm ona din adına.. Hz Osman'ı Medine de aç bırakan kuşatma ile,

ve sonrasında katleden, 

Ve Hz Osman'ı Oğulları ile korumaya Çalışan Hz. Ali'yi,

Necef'te Cami de katleden,

Kubilay'ı Menemen'in bir cami avlusunda, katleden zift zifir zihniyet,  aynı..

....

Hurafelerden uzak Sevgi dinini, sevgi dilini benimseyenleri,

Menemen halkının çok büyük kesimini tenzih ederek.

Tüm Aydınlanma vatan bırakma yolunda şehit olanları sevgi, şükran ve minnetle 

anıyorum.


Levent Özcan

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...