memleket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
memleket etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Kasım 2020 Pazar

Gelir mi ?

belki bir gün yine biri çıkar gelir.
umurunda istiklal, yüreğinde millet.
belki bir gün !
çocuklarda bayram
kadınlarda medeniyet
halkında efendilik
gençlerde umut olur.
bir şeyler içer...
fincanda hatır,
kadehte hüzün,
sigarada efkar kalır.
bir gün...
bedeni yitip gider bu dünyadan,
gözlerden yaşlar akışır.
emaneti cumhuriyet, mahşere uzanır..


Levent ÖZCAN

23 Temmuz 2020 Perşembe

Bir sabah

bana 1 sabah sun ki
yüzümü...
sabah mahmurluğunu atmak için değil
yeni günün güzelliğine inanmak için yıkayayım.
mesela...
manşetlerinde cinayet olmasın günün
hepimiz kardeşiz derken
hak etmişler alın terini hakça bölüşsün.
mesela...
asker ölmesin
polis ölmesin
düşünce tutuklanmasın
işçi coplanmasın
mesela...
Çocuklar tek başına parka gidebilsin
Kadınlar güvende
Babalar akşamları elleri alışveriş dolu eve dönsün

Levent Özcan


11 Ocak 2020 Cumartesi

Efem



Efelik "yoksulun" sesi olmak
dağlarda
Kavi olmak, kaşlarını çatmak
Kafa tutmak.
Bir türlü doymak bilmeyen
Zorbanın en başına!

"Zeybek" ritim de aksak,
"Zeybek" harekette durgun olsa da.
Efelik mertlik işidir.
"Kaypakça" kıvırmak değildir.
Sarayın haram sofrasında.

"Efelik" işgalde şahin gözü olmak
sarp kayalıklarında.
Yılanın tepesine tez inmektir pençe,pençelerce.

"Efelik" kartal yuvalarında. kol kanat olmak
İç ve dış düşmana karşıcı.
Sahip çıkmaktır, ATA yurduna.

EFELİK düze inmek,
Vatan umurunda.
Poşuyu sıyırıp,
Kozunluğu fırlatıp
KALPAĞI giyip en gururluca
Silah çatmaktır düşmana karşı.
MUSTAFA KEMALLER SAFINDA.

(Efelik Kadın işi değildir!..
Efelik Erkek işi değildir!...
Efelik Yürek işidir Yürek !)

Levent ÖZCAN






4 Ocak 2020 Cumartesi

PAYDOS


Ismarlama şiirler yazarım.
Alın terim, bedenim işçi benim.
Ellerim kaba saba,
parmak boğumları nasırlarıyla,
kalemi sert tutar,
yüreğim ısmarlar,
ben yorgun, ben durgunum ama
yumuşacık şiirler düşünür,
bir kaç satır karalarımı yinede,
emekten yana.

Karanlık Ege denizi aydınlanır,
adalar netleşir,
dalgalar susar.
Yıldızlarla ay , güneş olur.

kalemle kağıt buluşunca.
anca ben o zaman dinlenirim.



Levent ÖZCAN.


1 Ocak 2020 Çarşamba


bazen





Ha deyince de
yazılmıyor ki şu meret
garibanın akşam sefasında yuvarlanan
iki dublenin yoldaşı gibi
( o da ayda , yılda )
dörde bölünmüş domates, peynir ve
iki kelime sohbete HASRET.

kalem var
defter var
manzara var
özlem var
aşk var
tabi ki devrimcilik var
hınca hınç dolu bir çok heyecanlar

ama HİS OLMAYINCA
kalem bana
defter kaleme bakar
Ben ise denizi tutuştururum
Her gün batımında.







Levent Özcan.

kadın yücelerden gelen bir nehirdir.





SENİ YURDUM GİBİ SEVİYORUM
SEN BİR KADINSIN
ANALAR DOLUSUN
ACILAR YOKUŞUSUN
platoları yıkar gözyaşların
biliyorum
ovalarda yeşerir AŞKIN.
ben denizim, masmavi
kıvrıla kıvrıla hadi hadi aksana bana.
saydam tadınla dokunsan tuz rengi dudaklarıma
bir ton açık rengim olurdu
Kollarında.


Levent ÖZCAN



SEN SEN SEN

Evden çıkınca sen
Kaldırımda sen
işimde sen
gücüm de sen
alın terimde sen
İçtiğim efkar da sen
Bir bardak çayın deminde
Demlendiğim sen
içten içe Levent'i Rüzgarları gibi Ağladığım sen
Amazon ormanlarının nazarı nazar boncuğu masmavi jagarandalar da sen
gül goncasın da sen
Kasım krizantemlerin de sen sabahım da sen
gecemde sen
kışımda sen
Baharımda sen
kısa keseyim Aydın havası olsun
kısacası her şeyimde sen


Levent ÖZCAN



SU GİBİ ÖMÜR OL.

ben her daim kenarında kıyında
bir dere bile olsan
en cılız debin de, su sesin de
sabit gövdemle kılcal köklerimle
seni çekerim içime
yüzlerce kolumla binlerce el sallarım
aksine, yüzüne

ben bir baharlanırım
bir sonbaharlanırım
sakın endişelenip üzülme
tarihe,
asırlar yazarız
sen saydam su renginde
eteklerim de aktığın sürece.



Levent ÖZCAN

Alın




Bahçe sınırında ki,
Narlar hala ekşi.
Dalları hala dikenli.
Ve hala karmakarışık kolları.

Bahçenin ortasında ki,
Kırmızı dutun hamı ekşi.
Olgunu tatlı.
Bir baraka boyunda hala boyu.

Nara, duta boyanırdı ellerimiz.
Zor çıkar denilirdi de lekeleri,
Aldırmadan yerdik mevsimi geldiğinde.
Şen çocuklardık biz ve hala alınlarımız tertemiz.

Düzenin elleri kirli,
Düzenin düşünceleri , örümcekli.
Ne bahçe bıraktı bizde,
Ne dut ne nar.
Çalıp gitti çocuk lezzeti sevinçlerimizi.


Levent ÖZCAN
(1994)

Nokta



OMUZ düşükleşir.
Yılların tefecisi,
Geçmişin kronik şairi,
YORGUNLUK verir.
Verir de işte.
Son demde her şeyle yüzleşir.
Yine de...
Yüreğe vurur gerceklikler.
Gerçek RUHA dolanır.
Çepel bir diken gibi.
Ruh boğum boğum bozulur.
Ruh hür süzdür.
Yaşamın neferliklerin de.
Süngüsü düşmüş, ezik büzük asker gibi.
*
Umutsuzluk yokkk!
Olmamalı da.
NOKTA anlamlı bir cümlenin son ifadesidir.
Üzüncünün değilde.
Mutluluğun anlamında,
Son ifade ver bana.



LEVENT ÖZCAN.


Dramatik gerçek.


Durdukça
sindikçe
sustukça
karanlıklar yaklaşıyor
onur cüceleşiyor,umut köreliyor
perde arkasında zaman
ve onun işbirlikçileri
AKREP ve yelkovan
kamçılıyor güle oynaya faşizmi

memleket elden gidiyor gardaş
kızım, oğlum, kardeşim, analar, bacılar
gökyüzümüzde yıldızlar ayıklanıyor
tek tek cehalet ,tek tek ihanet ekiliyor
masmavi yarınlarımıza.

Bu oyun son perde
Kapandımı bir daha açılmayacak
Silkelen sıyrıl figüranlıktan
Başrol olma zamanı şimdi
Onur adına umut adına toparlan
Çünkü yarın
Ne sahne kalacak
Ne de vatan.

Levent Özcan.

SABAH

Senle
Bir sabah
Yalansız dolansız
Yanı başımda
Titrek
Uykunun
Güneşini
Doğurtmak
İstiyorum
Baharda milyarlarca uyanan sessiz soluksuz karıncalar gibi
Ses cıkarmadan
Mutfağa inip
2 yumurta kırmak istiyorum
Bir sahanda
Buharı pencereleri
Buğulatan çay demleyip
Cama işaret parmağımla doğaçlama şiirler yazmak istiyorum
Salt senin adına.
Senden habersiz.:
Gobalak gençligin de
Bir incir reçeli
Bir kalıp peynirle
Silmek istiyorum mahmurluğunu
Telaşını
Ve ben neredeyim korkunu
Sen yeni doğmuş bir bebeksin
Benim için
Senin tazecik ciğerlerine çektiğin
İlk oksijen olacağım
Çevremi kaplayan zeytinlerin
Ölümsüz
Ve yer yer gökyüzüne diklenen
Çamların iğne yapraklarında nefes olacağım

Serçelerin en güzel kuş lehçesinde
Günaydın...
Kuşluk vaktinin en güzel yüreğimin devinimi
Sana...
Gün aydın
En güzel çiçek senin adin
En güzel ve en verimli
Çiğ damlasısın dört odalı kalbim yaprağına düşen
Yüzümde gülücükler açtıransın
Ve gün doğar
Işığa güneşe kavuşur
Börtü böcek
Trake solunumludur
Toprak ısınır
Solucanlar işler toprak topraktır
Organik sevdalardan.
Toprak
Isındığında
Hiç bilmedigin
Hiç tanımadığın adamım ben
Gönlünü yasla bana
Her sabah
Sevginin diz kapaklarında
Seni anlatan nice şiirler yazacağım sana
Sen daima benim yanımda bıkmadan usanmadan uyandığında.

Levent Özcan

Kurtuluş


İki dal sigara
EFKAR BENDE.
Bir kadeh kırmızı yada beyaz
Farkedermi ki ?
Hepsi aynı hüzün bende.

İçime çekerim efkarı
Ciğerlerim yanar
Sen yanarsın
İlim Yanar
Ülkem yanar
Keyfim kaçar.

Bir yudum hüzün alırım
Kırmızı, beyaz fark eder mi ?
Sen gelirsin
İlim gelir
Yurdum gelir aklıma
Hüzün roman olur kafamda
Öylece sızar kalırım......
Sonum.......bilinmez sende !?
Sonu bilinmez yurdumda,
Öylece sızar kalırım.....

Aşkın özgürlüğü sende
Sen Ben olursak.......
YURDUMUN KURTULUŞU BİZDE.

Levent Özcan


Güzel şey

Solcu olmak güzel şey ,
senin adın güvercin olsun kadınım
benim adım , gökyüzü
sen... kanat vur uçabildiğince
ben , masmavi sonsuzluk olayım sana ,
kat ettiğin,
mavilik MESAFELERİNCE..

Levent ÖZCAN

31 Aralık 2019 Salı

BUYUR

Yazı yaşadık dimi
Sıcak sıcak Termometre
Yangınlarında.
Sonbahara devreden bir çılgınlıktı;
Yaprakların son direnişleri.
Börtü böcek üşüdü öldü
keskin ayazlı kış gecelerinde.
ben ancak bunları sana yazabilirim.
AL..
asalete bak ki bende
baharı sana havale ediyorum
En güzel çiçek olmayı başarabilesin diye!
Ve merakla bekliyorum.

Levent ÖZCAN.



YETMEZ


Çok uzun yazıyorum diye,

okunmaz sıkar bunlar eleştirisinde
kısa ve yine özgür şiirler yazdım
yalan yok hiç te bir tat almadım.

Dört mısra ile neyi anlatabilirim ki ?


Çocuk desem: koşmaz

Bulut desem: yağmaz
Karanlık desem: tan ağarmaz
Aşk desem: sığmaz
Açlık desem: doymaz
Yoksulluk desem:  zenginlik olmaz
Faşizm desem
Devrim olmaz
Yurdum kurtulmaz.

Levent Özcan





GERÇEK

Gercek çok üzgündü
Yine de cesaretini topladı.
yalancısın hep yalancı
kalacaksın '' dedi.
Pişkin pişkin güldü yalan.
Ey dedi, '' gerçek ''
SEN OLDUĞUN SÜRECE BU DÜNYADA
ne siyaset olurdu ,
ne siyasetçi,
ne demokrasi olurdu,
Ne de demokrasici.
Seni seven çoğunluk sana
Bana tapan azınlık bana
Sana inananlar,
AÇ BİLAC. ..
Bana sarılanlar
Rezistanlarda, saraylarda,
Yedikleri önlerinde , yemedikleri
artlarında.
Var git GERÇEK sen yoluna
2+2 = 4 eder ile oyalan.

Levent Özcan

ADAM OLMAK

sen ,,
göz zevkimsin
fincanda, kırk yıllık hatır
heyecanım denizinde ,martı
ekmeğimin yanında ,katık
Ilk dublem de, çakır keyif
son dublem de, başımı döndüren sarhoşluk
sen,,
kalemim ucunda, şiir
bir yanım acısa, kesilse, kanasa
ilacım, merhemim,yara bandım
gözlerimi kapadığımda,en güzel hayal
daldığımda, en güzel gördüğüm rüya
uyandığımda ise ilk şafağım
kısacası, sen ne kadar güzel kadınsın
İşte sen bu kadar anlamlı kadın olduğun için
ben bu kadar adam gibi adamım

Levent Özcan

DERTLEŞME

Denizin sesi
Dalga

Teni mavi
Güneşin sesi yok

Etkileşimi sıcak
Rengi sıcak .

Deniz güneş ve ben
İyice ilerlettik

Baş başa verip dertleşmeyi.

Levent Özcan



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...