25 Ekim 2011 Salı

MEVSİM




 
Buğday başağı   süt konumu un adayı tanelerinde,
Yemyeşil denizi yorgun  bıkkın ağır başlı  tokluk getiren ova konumunda.
Tirfil  ve yoncaların dört yaprak aşklarında.
Baharı yaşamak.
Sıyrılmak kış baskını kuruluklardan
Hissetmek nisan yamurunun azot    dolgunu yemyeşil canlı  fonunda bahar adamı olmak,
Mert ve badem çiçeği gibi dürüst.
Dağ başlarında yapayalnız.
Armuda devretmek baharı  çağla kıvamından bademsel sert kabuklu olgunluklarında.
Denk olmak denk.
Mayısın serinliğini yıkamak haziran sıcaklarında terlemeğe meğilenmek.
Güneşi kopyalamak yeşilin yüzünü öldürmek tek yıllık sarılıklarda.
Yem  olmak suya özlemli kılmak kurdu kuşu.
 Bir kibritin korkusunu yaşamak yazın  kaypak korkaklığında.
Yaza geldi yürek güneş kazalarındayım yüreğim yanık tenim yanık.
Adam olamanının , baharı çalarak güneşe sunmanın adiliğinde.
Ellerim boşluk yalnızı, hava kokmuş temassısızlıktan,(GÜZELLİKLERE)
Parmak izlerim göz yaşlarım benim , duygularım kriminal  karmaşıklık,
Ağustos böceklerinin ritim zenginlğinde.
Karıncaların eklemsel buğday kurusu kış tokluğu düşlerinde,
Yüzüm  sonbahara dönük ,,,,,,
Derim sarıya çalıyor pul pul,,,
SONbaharın SONsigarasındayım,
SONbaharın SONarpasının mayasındayım.
Kışı kovmuştum İLKbaharın   ve yazın Karakterinde.
Sevmek dokunuştur.
 Ulu orta  bir ormanda  huzur titrekliğinde tek düze yürürken ,
Bir çınarın gölgesine sığınmaktır...
Sevmek  höpürtmektir  fincanda kahveyi ,uykuyu aldatmaktır beyinin  derinlerinde.
Sevmek İNANMAKTIR İNANDIRMAKTIR....
KIŞIN SOĞUĞUNDA SABAH AYAZINDA  ezmektirtir  buz mavisi termometre izlerini...
bİR KADIN  AŞKI YAŞAR SADECE  duygusal genlerinde.
Bahşedilen kutsal ürkeliliğindedir  bu .
Cesareti sahiplenmekten öte geçemez .
SEVMEK  İSE BENİM İŞİM BAHAR YEŞİLİ YAZ GÜNEŞİ SONBAHAR SARISI KIŞ YORGUNU....

9 Ekim 2011 Pazar

AŞK

Bakışırken gözler denk düşer yüreğe,
Saltanatını deviremezsin ironik deyişlerin.,
Bir gündeşlik arkadaştır gün.
Satamazsın kapkaranlık geceye..
Deniz, sıkıntılı kare ölümlü ağ düşkünü sevdalar.,
Gönül  kör noktada durur, mavinin gece siyahı tonunda.
Tattırma (aşkı) ağıtsal, boynu bükük yakarış ağlamalarda.
Gelgitler yaşatan hatta ay  , kocaman  dalgalı, köpük köpük saçlı.
Oynaşıp durur kumsal ayak izdüşümlerinde.
Elini vur   düşkünlüğünü yaz koskocaman  mavi yorgunu gecelere.
Aşkı tat ya , yada at,
Bir zeytin ağacının neredeyse asırlık olan yanlızlığına göm.
Çam ağaçlarının  reçine kıvamında dondur sevdanı.
Aşk düştü mü yüreğe
ne saltanatı kalır düşüncenin
nede mülteliciği kalır gözlerinin.
Gece bile gündüzdür en koyu direnişlerinde.
Bir bardak su bile uçsuz bucaksız okyanus gelir insana.
Bir kulaçta kavuşmak istersin ufukların yavuklusu sevdana.
AŞK SANATTIR.
Aşk şanstır,
yaşama dair inançtır.

Levent ÖZCAN



6 Ekim 2011 Perşembe

SONBAHAR

Özlemek ; tedirginliği yansıtmak ürkek soluklarda.
Uğultusal yanlızlıklarda.Dinlendirmek deli dolu yaşanmış tansiyon atımı aşkları,
Kulak çınlamalı derecesi yüksek damıtımlarda,
Sarhoş olmak buğusal düşlerde.
Astar bakışlarda göz göze gelebilmek ritim bozuğu can atışlarda
Hasreti çalabilmek ardıç kuşunun kanat serinliğinde.
Bir bademi yüceltebilmek pembe beyaz çiçek(ebruli) yeşil çağla kıvamında.
Bademi gözlere kopyalamak yamaçsal akis bekleyişlerinde.
Anemonları ayırt  edebilmek rengarek gelincik ormanında , masmavi göğe erebilmek.
Baharı yaşamak işte.(yorgun kış doğumuna gebe sonbaharda)
Yumrusundan fışkırmış baş kaldırmış arı çiçeklerinin dalgın arıları aldatma  hevesleri sarı siyah tonlarında.
Bademe yaslanbilmek ve karşı yamaçları süze bilmek doğasal aşk tatlarında.
Papatyalardan gökboğaz olarak iltifat edebilmek katman katman toprağa.
Zeytinlerin zengin RIZAsı ile sevebilmek sonbaharı, zengin oksijen dostluğunda.
Duygusal yaklaşımları sarı ,damarı kırmızı yapraklara baharı işlemek.
VE  en güzeli hasrete yeşil kondurmak sonbaharda , İLKBAHARA yeniden aşık olabilmek.

1 Ekim 2011 Cumartesi



NEDEN----------
NEDEN---------
VE----------  NİÇİNNNN.........
                   .................TUTURMUŞKEN
                             ATEŞ DUMAN YOLUMU
    KÜSTÜRMÜŞKEN
GÜNEŞİ
yutarken atmosferin nefesini
NEDEN?
DİNLESE YA O YÜREK!!
 bendeki bu YÜREK ATIŞLARINI KESMEDEN.
DUYGUDAN BİR BEDEL BİÇ HADİ...
KOY HATRINI DERİNLERE,
KOCAMAN OLSUN GÖZLERİN KISILSIN, SONRAsonra KİRPİK SESLERİNDEN NEM ALIP  AĞLASIN.
HIÇKIRIK TUFANLARINA GEBE İKEN.
SAKİN DURUŞLARININ
İŞKENCE KORKULARININ ADIM ADIM SEVGİLİSİMİSİN SEN.
SİMSAR GECELER TENHA TENHA KOYU ÇALMAKTA
SENİNLE ORTAK  ACI ÜRETEN.
NEDEN----------NEDEN---------
KONUŞMADAN,BAKIŞMADAN
İSYANCI  KARŞI ÇIKIŞLARINLA  SEN,
koşumları ZAYIFLATILMIŞ
paldumsuz DÜŞÜNCELERİMDESİN.
KÜTLENLE DOLDURDUN ATMOSAFER ANLARIMI.
YOLU TARİFİ YOKKEN DÜŞÜNCELERİMİN,
BİR ÇOCUK ürkekliğiyle çekingen, en masum yerimden,
uzatmıştım sana tek varlığım servetim olan sevgimi.
Hayatı devşirme onurlarla, hayatı suni yaklaşımlarla değil,
İlkbaharın hırçın yağmurlarından geriye kalan tabiat örtüsü kadar koyu,
Yaz yağmuru kadar serinlik keşfeden sıcak firarisi,
Sonbaharın sarı çıplak düşleriye, yalın sade kış kabusları asiliğinde yaşamıştım ben.
Aşkı verdin ; kayıtsız ,hesapsız ,tutanaksız, ifadesiz apar topar yalnızlık kuytuluklarımda.
Goncayı gördüm, mavinin rengini ,gecede güneşi güneşte mehtabı,
Kışın ortasında tarifsiz bahar , yaz ortasında yıldırım yorgunu sel çağlayını soğuklarıda.
Çaresizim şimdi  BENİ İKLİMSİZ  bırakıp son yağmurlarımı çalıp gittin.
Çöl misali kum  tufanlarımı artık  yüreğimdeki denize,senide en derine pinaların sedefsi arkadaşlıklarına gömdüm.

Levent ÖZCAN
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...