Ben yazarım,
çizerim.
SEN karalar,
SİLERSİN.
Ben kendimdeyim,
yeri geldiğinde çobanım
dağların özgürlüğüne yaslanmışım,
SEN kekik nasıl yakarır güneşe asla bilemezsin.
Kuytuluk badi badi çalılıkların kınalı kayalıkların arasında.
nasıl türkü söylediklerini duyamazsın.
oysa ben nice notaları sağarım kulacıklarıma .
Sen ince topuklarınla kaldırımları yakarsın.
ben uzanırım şehirlere,
varoş insanların yüzünü aydınlatırım.
Sen seçicisin her gün kırmızı rujunla,
giydiğin likralı elbiselerle erotizm satarsın.
ben nasırlı ellerimle avlarım açlığı ,
kahrederim yoksulluğu.
Sen sensin
ben ise ben,
ben yaşarım KELİME DÜŞLERİNİ
anlam katarım yaşam proteini ne
yazarım çizerim.
SEN karalar,
silersin, bilemezsin
kekik özgürlüğünün
dağ başlarındaki
TÜRKÜLERİNİ...
Levent ÖZCAN.
18 Mayıs 2016 Çarşamba
17 Mayıs 2016 Salı
Gün başladım mı
Kulaç atarım kirpiklerimle sana,
kaşlarım en masum zirveleri zor olmayan
keçi izlerinde bir bir ufacık tepecikler zinciri.
kaf dağında aramam seni,
en uzağın bana her sabah döndüğün sokağın köşe başı,
Kalem gibidir kaşlarım,
bazen sevinçli bazen öfkeli..
seni yazarlar alnımın altındaki aklıma.
Cebimde azda olsa allı morlu paralarla,
sana bir sabahı zengin etmek derdimdi.
Mesainden önce içtiğin bir fincan çayın
Ve yediğin simitin kırıntılarında .
Senin oturduğun yere oturmak içimdeki huzurun en güzeli,
seni çok sevdim.
senin dirseklerini yasladığın masaya bakarak,
nice şiirler hayal ederdim.
Şiirlerin ruhunda sen senin bilincinde şiirlerim olsun
çok istedim.
Ben avere dilinde kalem ,yüreğinde sana ait nice özlemlerle
kelime yakarışlarımla.
Senin bilgendim
seni senden çok tanıyan.
senin filozofundum eski yunan düşünceleriyle atina sokaklarını
çıldırtan.
seni ben çok hayal etmişim..
dünden bu güne
gözlerin gözlerimdir
bakamadığım
sesin sesimdir
duyamadığın.
sevdiğin her şeyin benle ilgili olmasını isterdim.
çok yazıktır bana ,
ben senleyim,
ben senin için fark değildim
Akşam yazdım yine şiir
karnım ortalama yarı aç yarı tok.
ama yarın sabah yine
günüm senle doyacak...
O sokağın köşe başı
benim sana sevda çiçeklerimi ektiğim
tarlam olacak.
Levent ÖZCAN.
Kulaç atarım kirpiklerimle sana,
kaşlarım en masum zirveleri zor olmayan
keçi izlerinde bir bir ufacık tepecikler zinciri.
kaf dağında aramam seni,
en uzağın bana her sabah döndüğün sokağın köşe başı,
Kalem gibidir kaşlarım,
bazen sevinçli bazen öfkeli..
seni yazarlar alnımın altındaki aklıma.
Cebimde azda olsa allı morlu paralarla,
sana bir sabahı zengin etmek derdimdi.
Mesainden önce içtiğin bir fincan çayın
Ve yediğin simitin kırıntılarında .
Senin oturduğun yere oturmak içimdeki huzurun en güzeli,
seni çok sevdim.
senin dirseklerini yasladığın masaya bakarak,
nice şiirler hayal ederdim.
Şiirlerin ruhunda sen senin bilincinde şiirlerim olsun
çok istedim.
Ben avere dilinde kalem ,yüreğinde sana ait nice özlemlerle
kelime yakarışlarımla.
Senin bilgendim
seni senden çok tanıyan.
senin filozofundum eski yunan düşünceleriyle atina sokaklarını
çıldırtan.
seni ben çok hayal etmişim..
dünden bu güne
gözlerin gözlerimdir
bakamadığım
sesin sesimdir
duyamadığın.
sevdiğin her şeyin benle ilgili olmasını isterdim.
çok yazıktır bana ,
ben senleyim,
ben senin için fark değildim
Akşam yazdım yine şiir
karnım ortalama yarı aç yarı tok.
ama yarın sabah yine
günüm senle doyacak...
O sokağın köşe başı
benim sana sevda çiçeklerimi ektiğim
tarlam olacak.
Levent ÖZCAN.
15 Mayıs 2016 Pazar
Yaktığın yer kadar
canım yanar.
benim atmosferimi ancak ve ancak dumanınla kirletirsin.
sağda solda 2 akciğerim var.
dumanınla öksürtsen ne yazar.
ben yıllardır sigara içerim.
ciğerin 5 para etmez diyemezsin bana.
benim solum yangın yeri zaten.
devrimci kalemim var benim,
her manzara bende bembeyaz sayfa.
yazıp dururum yılarcasına.
ve hiç bir güzelliği hiç ama hiç kirletmiş değilim.
bilakis her kadın güzeldir.
Ben senin yüreğini hatırla temizlemiştim.
benim yaşadıklarım
şiirlerim.
Yana senin neyin var?
iki kelimenle yaklaşsana bana.
Kaç sahneye sığdırıyorsun,
kaç role aç
SENİN
kişiliğin?
Bir gün prometeusun ateşi
diğer gün mangalda kül izisin.
neyse ben seni yazdım
şiir ,şiir..
ben seni ezberledim
GÜZELİM...
Levent ÖZCAN.
canım yanar.
benim atmosferimi ancak ve ancak dumanınla kirletirsin.
sağda solda 2 akciğerim var.
dumanınla öksürtsen ne yazar.
ben yıllardır sigara içerim.
ciğerin 5 para etmez diyemezsin bana.
benim solum yangın yeri zaten.
devrimci kalemim var benim,
her manzara bende bembeyaz sayfa.
yazıp dururum yılarcasına.
ve hiç bir güzelliği hiç ama hiç kirletmiş değilim.
bilakis her kadın güzeldir.
Ben senin yüreğini hatırla temizlemiştim.
benim yaşadıklarım
şiirlerim.
Yana senin neyin var?
iki kelimenle yaklaşsana bana.
Kaç sahneye sığdırıyorsun,
kaç role aç
SENİN
kişiliğin?
Bir gün prometeusun ateşi
diğer gün mangalda kül izisin.
neyse ben seni yazdım
şiir ,şiir..
ben seni ezberledim
GÜZELİM...
Levent ÖZCAN.
9 Mayıs 2016 Pazartesi
İtiraf
Gözlerin kadar büyüktü,
içimdeki sana bakışlarım.
nefes alışverişlerin gibiydi
yaşama tutunuşlarım.
Erkek olmayı bana sen öğrettin.
Ve adam olmayı da.
sus pus gecemi aydınlatan
sigaraların yanık türküleri
bulut açıklığında
burnumda tütüyor.
kadın aşkının sorgusundayım
kendime sorguluyorum seni.
Pes ediyorum ,,
ve itiraf ediyorum işkencesiz.
SENİ
SEVDİĞİMİ.
Levent ÖZCAN.
içimdeki sana bakışlarım.
nefes alışverişlerin gibiydi
yaşama tutunuşlarım.
Erkek olmayı bana sen öğrettin.
Ve adam olmayı da.
sus pus gecemi aydınlatan
sigaraların yanık türküleri
bulut açıklığında
burnumda tütüyor.
kadın aşkının sorgusundayım
kendime sorguluyorum seni.
Pes ediyorum ,,
ve itiraf ediyorum işkencesiz.
SENİ
SEVDİĞİMİ.
Levent ÖZCAN.
6 Mayıs 2016 Cuma
PATRONUM
Tek düze adamım ben.
zor uyanırım ben ama,
tam zamanında,
işime giderim.
Az sonra emekçilerim gelir,
en güzel tonda günaydınlarımı iletirim.
Elim cebime gider hemencicik.
Alınterlerini dökmeden
hak edişlerini öderim.
beraberce çalışırız.
ne birimiz bir adım önde
nede bir diğerimiz bir adım geride.
bacak bacak üstüne atmak yok bende
kış aylarında güneşte tembellik
yaz aylarında gölgede serinlemek yok bende.
adam olmamın anlamı , emekçilerimle aynı alınterini dökmekte.
Aynı demlikten çay içeriz.
aynı yemeği yeriz.
kimde sigara yoksa
aynı paketten otlanırız.
Emekçilerim yorulunca değil,
ben onlar adına yorulur ve sık sık soluklanırız.
Akşam 5'e 10 kala,
santim iş uzamaz,
gram iş yapılmaz
mesai bitimidir,
herkesin işi gücü,çoluğu çocuğu var.
İşin canı cehenneme....
Sabahki insanca ''günaydın'' yerine,
yarın görüşürüz tonuyla ayrılırız.
bedenimin işi gücü bitmiştir.
Tek düze adamım dedim ya,
sahil beni bekler ,
okaliptüsler bekler
yüzeysel kök direnci kumsala azalmış, oldukça kamburu çıkmış iğdecikler de beni gözler.
şimdi düşüncemin mesaisi başlar.
arabamda en sevdiğim insan şarkıları,
karşımda ufuğumun zengini
mavi bir tepsi
ve
ben
düşünür ve düşünürüm.
bugün kaç para kazandığımı değil,
yarın ne kadar kazanacağımı hiç değil.
düşündüğüm ,
DÜŞÜNDÜĞÜM BENİM,
emekçilerim
yazdıklarım ise onlara daha iyi yaşam sunabilmenin
hayalleri.
Tek düze adam olarak şiirimi bitirir,
ve
Evime giderim.
Yarına devrederim emekçi ve düşünce
günlerimi.
Levent ÖZCAN.
zor uyanırım ben ama,
tam zamanında,
işime giderim.
Az sonra emekçilerim gelir,
en güzel tonda günaydınlarımı iletirim.
Elim cebime gider hemencicik.
Alınterlerini dökmeden
hak edişlerini öderim.
beraberce çalışırız.
ne birimiz bir adım önde
nede bir diğerimiz bir adım geride.
bacak bacak üstüne atmak yok bende
kış aylarında güneşte tembellik
yaz aylarında gölgede serinlemek yok bende.
adam olmamın anlamı , emekçilerimle aynı alınterini dökmekte.
Aynı demlikten çay içeriz.
aynı yemeği yeriz.
kimde sigara yoksa
aynı paketten otlanırız.
Emekçilerim yorulunca değil,
ben onlar adına yorulur ve sık sık soluklanırız.
Akşam 5'e 10 kala,
santim iş uzamaz,
gram iş yapılmaz
mesai bitimidir,
herkesin işi gücü,çoluğu çocuğu var.
İşin canı cehenneme....
Sabahki insanca ''günaydın'' yerine,
yarın görüşürüz tonuyla ayrılırız.
bedenimin işi gücü bitmiştir.
Tek düze adamım dedim ya,
sahil beni bekler ,
okaliptüsler bekler
yüzeysel kök direnci kumsala azalmış, oldukça kamburu çıkmış iğdecikler de beni gözler.
şimdi düşüncemin mesaisi başlar.
arabamda en sevdiğim insan şarkıları,
karşımda ufuğumun zengini
mavi bir tepsi
ve
ben
düşünür ve düşünürüm.
bugün kaç para kazandığımı değil,
yarın ne kadar kazanacağımı hiç değil.
düşündüğüm ,
DÜŞÜNDÜĞÜM BENİM,
emekçilerim
yazdıklarım ise onlara daha iyi yaşam sunabilmenin
hayalleri.
Tek düze adam olarak şiirimi bitirir,
ve
Evime giderim.
Yarına devrederim emekçi ve düşünce
günlerimi.
Levent ÖZCAN.
5 Mayıs 2016 Perşembe
deniz sarhoş,
benim gibi.
sağa sola yalpa yapıyor.
deniz hovarda
kıyılarla oynaşıyor.
benim gibi.
bulut hüzünlü,
şimşekler gözyaşı,
yıldırımlar öfkeli
benim gibi.
tazecik filizler bahar yangını,
korkuyor öfkenin soğuğundan.
kalem sırdaş yine,
kağıt ise meyhaneci
muhabbet dinliyor yine
bıkmadan usanmadan sadece dinliyor.
anasının gözü
kar ediyor her kelimeden apaçık çok belli.
yürek mülteci değil,
sabit...
sol yanımda öyle yada böyle atıyor
sevdalar göçebe hayaller en işlek kulvar bende.
nice sesler var nice güzellikler
nicedir süregeldiğim sevişmeler.
gün battı batacak.
deniz var
sırdaş var,
meyhaneci var,
beni şımartan duygularım var,
bakalım sabah olunca
kim ilk önce uyanacak.
kim gidecek ,
kim kalacak ....?
Levent ÖZCAN.
benim gibi.
sağa sola yalpa yapıyor.
deniz hovarda
kıyılarla oynaşıyor.
benim gibi.
bulut hüzünlü,
şimşekler gözyaşı,
yıldırımlar öfkeli
benim gibi.
tazecik filizler bahar yangını,
korkuyor öfkenin soğuğundan.
kalem sırdaş yine,
kağıt ise meyhaneci
muhabbet dinliyor yine
bıkmadan usanmadan sadece dinliyor.
anasının gözü
kar ediyor her kelimeden apaçık çok belli.
yürek mülteci değil,
sabit...
sol yanımda öyle yada böyle atıyor
sevdalar göçebe hayaller en işlek kulvar bende.
nice sesler var nice güzellikler
nicedir süregeldiğim sevişmeler.
gün battı batacak.
deniz var
sırdaş var,
meyhaneci var,
beni şımartan duygularım var,
bakalım sabah olunca
kim ilk önce uyanacak.
kim gidecek ,
kim kalacak ....?
Levent ÖZCAN.
3 Mayıs 2016 Salı
BİNLERCE DEVRİM GÜLLERİNE
Yoruldum,,,
DENİZ.
Köreltildi insanca yaşam hevesim....
YUSUF.
Kırıldı kolum kanadım İNAN,,,
HÜSEYİN.
Süngüm soldu susuz kala kalmış gül goncası gibi....
MAHİRİM..
İhanete uğruyorum hala,,,,,
SİNAN CEMGİLİM.
Yıllar geçti ,
ben sizin kadar ,
GENÇ değilim.
Hayal ettiğiniz,
Devrim bahçenizde
ayrık ayrık faşizm
Devrim düşüncenizde ,
kapkaranlık ve çepe çevre,
örümcekler,
ağlar bağladı.
Televizyonlar,futbol , şans oyunları ile
fakir ruhlu,
zengin yaşamı anlatan
ucuz diziler bizleri uyuttu.
Faşist teknoloji
okumayı unutturdu.
Bitirdiler
yarım kalan emanitinizi
sen ölmeseydin
sen nefes alıyor olsaydın,
torun torbaya karışsaydın,
sen satılsaydın genç yaşında,
direnç kalırmıydı , bu yaşıma kadar
emek yorgunu yurdumda.
DENİZİM , YUSUFUM, HÜSEYİNİM,
nice devrim gencim.
nefes aldığım sürece sizden çok çok büyüğüm.
onurlu ölümünüzle ben doğdum.
Adım attım Yürüdüm.
GENÇ oldum ,
sizi okudum
yurdum sevdasına düştüm,
sizin gibi genç değilim
şimdi.
ama zamane çocuklarından daha
daha gençsiniz .
Katledildiğiniz dar ağacı doğum mecaranız
düşüncelerinizle eylemleriniz
unutmayın tazecik bir fidan
ilk günkü gibi.
Devretttiğim gen çiçeklerimde..
Levent ÖZCAN.
Sen gelirsin sahile.
Bir masa bir sandalye.
Gözlüklerini çıkarırsın yavaşça
Tavusotu çimi saçların uçuşur en cansız
deniz fısıltısında.
Bacak bacak üstüne atarsın,
sağ kolunu kaldırır,
işaret parmağın heyecansız kırık ,
bir çay ısmarlarsın,
kendi demine.
ve dalarsın ,
Kahve rengi deri çantandan çıkardığın ,
akıllı telefonuna.
Bir şey paylaşmalıyım diye düşündüğünü bilirim.
kimsenin paylaşmadığı facebookta
sırf çok beğeni almak adına.
Ağır işçisin bu sosyal anlık safsata tanışıklarında.
yudumlarsın,
telefonunu kapatınca.
görsel kovalamacalarda.
Gırtlak hareketinle
bir yudum çay ve güneş.
işte bu en güzel halin senin.
Oysa bu güzelliklerin benim duygu zirvelerimin ilk adımlarındır ,
soluksuz deli dolu nefeslerin tükenir ,
bana ulaşmak için .
zirveme ulaşmaya çalışırken solar gidersin,
sıcak iklim bahar çiçekleri gibi.
Kendini büyük görme deme bana
kendi kendine .
ukala , kendini beğenmiş deme bana
ukalalık değilde asalet zirvedir bende.
Oldukça tependen gözlerim seni sade düşünce dokunuşumla.
Mesela...
Sen gelmeden önce sahile...
ne masa isterim ne sandalye.
göz çukurlarımı acıtarak
ben bakarım yeryüzene ve güneşe
Özgün yaşarım hayatı.
KIŞIN GÜNEŞİN HASRETİNİ ÇEKERKEN,
YAZ OLUNCA ONU ASLA TERK EYLEMEM.
Sermayem onurlu devrimci yüreğimdir benim.
Saç sakal bende özgürlük,
Hiçbir rüzgar faşizminde yalakalanmaz tek bir tüyüm.
Bağdaş kururum kumsala,
burjuvazilik bir bardaklık çay saltanatım değil hükmüm yok ezen
günü.
neyse senin gibi kapitalist değilim günü yaşarken geceden korkma ben.
Ne akıllı telefonum var nede facebook sayfam.
Kucağımda bir ajanda
parmaklarım arasında kalemim,
şiirler ısmarlarım ,
sol yüreğimle Dimdik onurlu atmosferime.
SEN GÜNÜN BATIM HAZINDA
BEN İSE YENİ DOĞACAK ,
GÜNÜN SANCISINDAYIM.
Benim izlediğim dünya ,
sende ise kendini beğenmişlik yüklü bir gün
ve gün batımında çay içtim demek için ,
paylaştığın tek perdelik sendeki anlık saltanatın.
SEN BENDEN HABERSİZSİN,
BEN İSE SENİN ÇİĞERİNİ ,
GÜN BATIMINDA HER AKŞAM EZBERLERİM ,
BU SAHİLDE.
Çayın bitti,
kalk git hadi.....
Benimde şiirim biter,
yeni şiirler yazacağım
senden sonra ,
boş bıraktığın sandelye ,masa ve batırdığın güneşin,
KARANLIK GECESİNDE....
L.ÖZCAN
Brezilya diye söylenince,
aklıma,
Futbol düşer.
Yeşil sarı bayrak
samba okulları ile,
rengarenk karnavallar.
Rio sahilleri
ve de Amazon ormanlarında kıvrılan,
yeni doğmuş bir bebek gibi masum nehir aşkları.
Kahvenin enfes tadında ,
masmavi saçlı jagaranda ağaçları gölgesinde
Latin Amerika devrimi ile
en önemlim olan ,
anlamım :
sen gelirsin ,
AKLIMA..
aklıma,
Futbol düşer.
Yeşil sarı bayrak
samba okulları ile,
rengarenk karnavallar.
Rio sahilleri
ve de Amazon ormanlarında kıvrılan,
yeni doğmuş bir bebek gibi masum nehir aşkları.
Kahvenin enfes tadında ,
masmavi saçlı jagaranda ağaçları gölgesinde
Latin Amerika devrimi ile
en önemlim olan ,
anlamım :
sen gelirsin ,
AKLIMA..
SEN BENİ BEN SENİ TANIMADAN ÖNCE
kendimi bildim bileli
her gün, nefes alışveriş gibi
seni düşünmek,
benim için insan olma sevinci.
çocuk oldum
ufacık omuzlarımda
su taşıdım
ezildim
ama can verdim
tütün fidelerine
tütün kırdım
elim simsiyah tütün zehiri bulaşığı iken
ben sigaraya erken başladım.
efkarımda sen vardın
sana hiç ama hiç sitem etmedim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
bulaşık yıkadım gölgede,
tarladan geçti çocuk bedenim
komi oldum tatil sitesinde,
çok kadeh kırdım
zararımdan dolayı efkarlandım
içkiye başladım.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
Kış aylarında zeytin topladım
asırlık zeytin ağaçlarının
siyah çekirdekli göz yaşlarını avuçladım
ama asla yağ çekmedim
patronuma
yalaka olmadım,
mesela nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmedim.
yaşamımın edebiyatında.
sen beni, ben seni tanımadan önce,
Seninle yürüdüm seninle büyüdüm
seni hissettim her yürek aşk atımlarımda.
seninle olgunlaştım bir türlü güneşi doğurtamayan koyu direnişli kış gecelerinde.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
ben göçebe kuşların kaderine iliştim.
muptelası oldum mülteciler adam'ı oldum.
ben hep gurbettim ,
sen ise hep özlemli sılam oldun.
er yada geç dirimle ölümle,
sana dönmeyi hayal ettim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
Ben seni mısra mısra ezberledim.
az yada çok hep vardın,
senin için yazdığım nice şiirlerimde.
cümleciklerin gizli öznelerindeydin.
öyle hislendim ki
ben seni tanıdıktan sonra,
ve hala farkında olmadığın beni
okuyup kendi üstüne alınasın diye
utanmadan sıkılmadan doymadan sevgine,
AÇ AÇINA sana şiirler yazacağım,
sırf ama sırf acaba bu şiir banamı dediğin ana kadar.
''O'' an geldiğinde......
İNANKİ BEN
ADAM GİBİ ŞAİR OLACAĞIM.
Levent ÖZCAN.
her gün, nefes alışveriş gibi
seni düşünmek,
benim için insan olma sevinci.
çocuk oldum
ufacık omuzlarımda
su taşıdım
ezildim
ama can verdim
tütün fidelerine
tütün kırdım
elim simsiyah tütün zehiri bulaşığı iken
ben sigaraya erken başladım.
efkarımda sen vardın
sana hiç ama hiç sitem etmedim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
bulaşık yıkadım gölgede,
tarladan geçti çocuk bedenim
komi oldum tatil sitesinde,
çok kadeh kırdım
zararımdan dolayı efkarlandım
içkiye başladım.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
Kış aylarında zeytin topladım
asırlık zeytin ağaçlarının
siyah çekirdekli göz yaşlarını avuçladım
ama asla yağ çekmedim
patronuma
yalaka olmadım,
mesela nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmedim.
yaşamımın edebiyatında.
sen beni, ben seni tanımadan önce,
Seninle yürüdüm seninle büyüdüm
seni hissettim her yürek aşk atımlarımda.
seninle olgunlaştım bir türlü güneşi doğurtamayan koyu direnişli kış gecelerinde.
sen beni,ben seni tanımadan önce.
ben göçebe kuşların kaderine iliştim.
muptelası oldum mülteciler adam'ı oldum.
ben hep gurbettim ,
sen ise hep özlemli sılam oldun.
er yada geç dirimle ölümle,
sana dönmeyi hayal ettim.
sen beni, ben seni tanımadan önce.
Ben seni mısra mısra ezberledim.
az yada çok hep vardın,
senin için yazdığım nice şiirlerimde.
cümleciklerin gizli öznelerindeydin.
öyle hislendim ki
ben seni tanıdıktan sonra,
ve hala farkında olmadığın beni
okuyup kendi üstüne alınasın diye
utanmadan sıkılmadan doymadan sevgine,
AÇ AÇINA sana şiirler yazacağım,
sırf ama sırf acaba bu şiir banamı dediğin ana kadar.
''O'' an geldiğinde......
İNANKİ BEN
ADAM GİBİ ŞAİR OLACAĞIM.
Levent ÖZCAN.
27 Nisan 2016 Çarşamba
Normal bir şiir
azıcık aştan azıcık aşktan
azıcık senden azıcık benden
bir kaç mısra katmalaıyım şiir tadında
iki kişilik yazmalıyım bu gün nedense
sevinci sönmek üzere bir gündeyim
dağların gölgeleri DEVLEŞMİŞ
direniyor karanlığı sensiz aydınlık nefeslerim.
karanlık geceye gebe
sensizliklik kocaman bir sessizlik
..
Aş tan dedikya
Burjuva iş güzarlığıyla
emekçiden çalmadan
doyuyor karnımız işte.
Sol adımlarımdayım
Sol atımlarımdayım
sana karşı
farkın farkındasın
bedenim doyduğunda
sana senin aşkına
daha ama daha devrim yanındayım
karın kolay tok olur
ya aç sana aç olan yüreğim
nasıl doyar sana.
iklim farkın var
farklı bitkilerin örttüğü
farklı lehçelerin dil dolu ilindesin
benim kibar olan günlerim
sende yumuşak
senin kadın rengin
bende bahar sunar
yazıma sonbaharıma kışıma
mesafeler yorgunu
özlemlerde
dalgalanır mvi yakarışlar
sen ovaları deniz eylersin
ben denizlerde seni büyütürüm gözümde
..........
azıcık aştan azıcık aşktan
azıcık senden azıcık benden
bir kaç mısra katmalaıyım şiir tadında
iki kişilik yazmalıyım bu gün nedense
sevinci sönmek üzere bir gündeyim
dağların gölgeleri DEVLEŞMİŞ
direniyor karanlığı sensiz aydınlık nefeslerim.
karanlık geceye gebe
sensizliklik kocaman bir sessizlik
..
Aş tan dedikya
Burjuva iş güzarlığıyla
emekçiden çalmadan
doyuyor karnımız işte.
Sol adımlarımdayım
Sol atımlarımdayım
sana karşı
farkın farkındasın
bedenim doyduğunda
sana senin aşkına
daha ama daha devrim yanındayım
karın kolay tok olur
ya aç sana aç olan yüreğim
nasıl doyar sana.
iklim farkın var
farklı bitkilerin örttüğü
farklı lehçelerin dil dolu ilindesin
benim kibar olan günlerim
sende yumuşak
senin kadın rengin
bende bahar sunar
yazıma sonbaharıma kışıma
mesafeler yorgunu
özlemlerde
dalgalanır mvi yakarışlar
sen ovaları deniz eylersin
ben denizlerde seni büyütürüm gözümde
..........
18 Nisan 2016 Pazartesi
YAŞAMAK
yaşamak için
proten çeşidi
vitamin düzeni
atmosfer teneffüsü
solumak gerek canlı canlı
yaşadığın anı.
toprak gibi kokmalı aşklar
ıslandıkça göz yaşlarıyla.
Hasret olmalı
sıla gibi
kıvrılmalı buram buram tütmeli
sevdalar.
aşk için sen olmalısın bana.
sen sen......
boş bir ibadet gibi değil
gözümün gördüğü
senin etin,
senin tenin
senin kadın rengin olmalı
gözlerim değmeli
çağlamalı gözlerinin renginde sözcüklerim.
aşk şiirlerini
yazabilmeli
sol atımlarım.
yaşamam için
protein
vitamin
nefes alışverişimsin SEN.
SEN
SEN
BENİM
yaşamak için
en mantıklı
ifademsin..
Levent ÖZCAN
proten çeşidi
vitamin düzeni
atmosfer teneffüsü
solumak gerek canlı canlı
yaşadığın anı.
toprak gibi kokmalı aşklar
ıslandıkça göz yaşlarıyla.
Hasret olmalı
sıla gibi
kıvrılmalı buram buram tütmeli
sevdalar.
aşk için sen olmalısın bana.
sen sen......
boş bir ibadet gibi değil
gözümün gördüğü
senin etin,
senin tenin
senin kadın rengin olmalı
gözlerim değmeli
çağlamalı gözlerinin renginde sözcüklerim.
aşk şiirlerini
yazabilmeli
sol atımlarım.
yaşamam için
protein
vitamin
nefes alışverişimsin SEN.
SEN
SEN
BENİM
yaşamak için
en mantıklı
ifademsin..
Levent ÖZCAN
6 Nisan 2016 Çarşamba
ATEŞ
Yandığın kadar,
kül bırakırsın benim atmosferime.
sağda solda iki akciğerim var.
dumanınla öksürtsen ne yazar.
sonra da
ciğerin beş para etmez diyemezsin bana.
benim solum zaten yangın yeri.
Devrimci kalemim var benim.
her manzara bende bembeyaz sayfa,
yazagelerim yıllar yıllarca.
hiçbir güzelliği kirletmiş,
bitirmiş hiç değilim.
benim güzelliğim şiirlerim.
Ya , senin neyin ?
iki kelimenle yaklaşsana bana!!
Kaç sahneye sığdıryorsun
kaç role doyuruyorsun kişiliğini ?
bir gün yanardağ ateşi
öbür gün bir türlü yanmayan mangal kömürü gibisin.
Ben seni Çözdüm güzelim.
benim ormanımı kül etmen için
daha çok beni okuyup anlamalısın.
senin ateşin
kelimelerimin sağnağında buhar olup gider.
sende yandığınla kalırsın.
Levent ÖZCAN.
kül bırakırsın benim atmosferime.
sağda solda iki akciğerim var.
dumanınla öksürtsen ne yazar.
sonra da
ciğerin beş para etmez diyemezsin bana.
benim solum zaten yangın yeri.
Devrimci kalemim var benim.
her manzara bende bembeyaz sayfa,
yazagelerim yıllar yıllarca.
hiçbir güzelliği kirletmiş,
bitirmiş hiç değilim.
benim güzelliğim şiirlerim.
Ya , senin neyin ?
iki kelimenle yaklaşsana bana!!
Kaç sahneye sığdıryorsun
kaç role doyuruyorsun kişiliğini ?
bir gün yanardağ ateşi
öbür gün bir türlü yanmayan mangal kömürü gibisin.
Ben seni Çözdüm güzelim.
benim ormanımı kül etmen için
daha çok beni okuyup anlamalısın.
senin ateşin
kelimelerimin sağnağında buhar olup gider.
sende yandığınla kalırsın.
Levent ÖZCAN.
2 Nisan 2016 Cumartesi
AŞK
Bakışırken gözler denk düşer yüreğe,
Saltanatını deviremezsin ironik deyişlerin.,
Bir gündeşlik arkadaştır gün.
Satamazsın kapkaranlık geceye..
Deniz, sıkıntılı kare ölümlü ağ düşkünü sevdalar.,
Gönül kör noktada durur, mavinin gece siyahı tonunda.
Tattırma (aşkı) ağıtsal, boynu bükük yakarış ağlamalarda.
Gelgitler yaşatan hatta ay , kocaman dalgalı, köpük köpük saçlı.
Oynaşıp durur kumsal ayak izdüşümlerinde.
Elini vur düşkünlüğünü yaz koskocaman mavi yorgunu gecelere.
Aşkı tat ya , yada at,
Bir zeytin ağacının neredeyse asırlık olan yanlızlığına göm.
Çam ağaçlarının reçine kıvamında dondur sevdanı.
Aşk düştü mü yüreğe
ne saltanatı kalır düşüncenin
nede mülteliciği kalır gözlerinin.
Gece bile gündüzdür en koyu direnişlerinde.
Bir bardak su bile uçsuz bucaksız okyanus gelir insana.
Bir kulaçta kavuşmak istersin ufukların yavuklusu sevdana.
AŞK SANATTIR.
Levent ÖZCAN
Saltanatını deviremezsin ironik deyişlerin.,
Bir gündeşlik arkadaştır gün.
Satamazsın kapkaranlık geceye..
Deniz, sıkıntılı kare ölümlü ağ düşkünü sevdalar.,
Gönül kör noktada durur, mavinin gece siyahı tonunda.
Tattırma (aşkı) ağıtsal, boynu bükük yakarış ağlamalarda.
Gelgitler yaşatan hatta ay , kocaman dalgalı, köpük köpük saçlı.
Oynaşıp durur kumsal ayak izdüşümlerinde.
Elini vur düşkünlüğünü yaz koskocaman mavi yorgunu gecelere.
Aşkı tat ya , yada at,
Bir zeytin ağacının neredeyse asırlık olan yanlızlığına göm.
Çam ağaçlarının reçine kıvamında dondur sevdanı.
Aşk düştü mü yüreğe
ne saltanatı kalır düşüncenin
nede mülteliciği kalır gözlerinin.
Gece bile gündüzdür en koyu direnişlerinde.
Bir bardak su bile uçsuz bucaksız okyanus gelir insana.
Bir kulaçta kavuşmak istersin ufukların yavuklusu sevdana.
AŞK SANATTIR.
Aşk şanstır,
yaşama dair inançtır.Levent ÖZCAN
31 Mart 2016 Perşembe
şiir.
aşkı yazmak için aşık
özgürlüğü yazmak için kuş gibi,
yoksuluğu yazmak için aç,
devrimi yazmak için devrimci,
olmak gerekiyormuş.
Şiir yazmak için ise ŞAİR olmak
hiç gerekmiyormuş.
Aşk bitince, ne aşk kalacak ne sevgili,
özgürlük olmayınca kuş kanat kırsa maviliklere ne yazar
açlıktan ölünce yoksulluk bitecek mi sanki,
Devrim yapamadıktan sonra ne aşk,ne özgürlük nede tokluk
kalacak.
Birisi gelecek yine aşık,yine tutsak yine dar ağacında
açı açına şiirler yazacak.
Levent ÖZCAN
özgürlüğü yazmak için kuş gibi,
yoksuluğu yazmak için aç,
devrimi yazmak için devrimci,
olmak gerekiyormuş.
Şiir yazmak için ise ŞAİR olmak
hiç gerekmiyormuş.
Aşk bitince, ne aşk kalacak ne sevgili,
özgürlük olmayınca kuş kanat kırsa maviliklere ne yazar
açlıktan ölünce yoksulluk bitecek mi sanki,
Devrim yapamadıktan sonra ne aşk,ne özgürlük nede tokluk
kalacak.
Birisi gelecek yine aşık,yine tutsak yine dar ağacında
açı açına şiirler yazacak.
Levent ÖZCAN
kadın.
hani devrim kadını olmasan,
ne saçların ne gözlerin,
ne gülüşlerin.
ne dişiliğin ,
umurumda.
Esaretten nefret etsemde.
Seni sen yapana tutsağım ben,
dalgalanan bir bayrak gibi
saçlarının gölgesindeki düşüncelerin,
umut kaynağı gözlerinin içi,
ve kulaklarımda yankılanan gülüşlerin.
bir devrim marşı gibi.
her kadın dişidir.
ama her kadın devrimci kadın kadar,
güzel olamaz ki.......
Levent ÖZCAN.
ne saçların ne gözlerin,
ne gülüşlerin.
ne dişiliğin ,
umurumda.
Esaretten nefret etsemde.
Seni sen yapana tutsağım ben,
dalgalanan bir bayrak gibi
saçlarının gölgesindeki düşüncelerin,
umut kaynağı gözlerinin içi,
ve kulaklarımda yankılanan gülüşlerin.
bir devrim marşı gibi.
her kadın dişidir.
ama her kadın devrimci kadın kadar,
güzel olamaz ki.......
Levent ÖZCAN.
25 Mart 2016 Cuma
Kayalıklar.
Durgun.
Rota uzağı yorgun,
Göz görümü belirginliği yakın.,
Ilıman rüzgarların eksilttiği
Yüz hatları oldukça belirginleşmiş,
Tuz tutsağı.
Albatrosların,martıların,sevgilisi, karabatakların kanat gerginliği NEFES odağı,
Kayalıklar.
Yağlı boya fırçanın eteklerinde dans ettiği,
Beyaz renk cümbüşü dalgaların efendisi,
Özünde volkanik,
Keşmekeşlik kütlesinin sancısıyla,
Su kesitinin altı DÜŞÜNCEM kadar ağır,
Su üzeri hayallerimin pomza taşı kadar hafif görünümü
Mavinin heybetleşen dimdik hüznüyle,
Dert ortağı,
Sırdaşı,
İyot sarhoşu
Kayalıklar.
(TANIŞMAMIZIN YAZGISI SENDE OLSA GEREK)
Nice kadırgalar.kalyonlar.
Kim bilir kaç şilep miçosu,
Kim bilir kaç balıkçı tayfası,
Kim bilir kaç vapur yolcusu,
Kim bilir kaç Kaptan korkusu
sana karasal merhabalar getirmiştir,
karasal sevdalardan.
Sen suyu delmiş bir hançer başı gibi çıplak ve keskin,
Yaban güvercin yavrucakları sert bedeninde gagalarıyla yudumlar gökyüzünü.
Girinti ve çıkıntılarında binlerce kanat,
nice yalnızlık şiirlerini türkülerini havalandırır.,
göz görür nokta kadar uzak olsan da bana
yada her günkü patika serüvenimde
senin yalnızlığını seyrederken
meltem ile poyraz ile bir şekilde işte
Vururlar suratıma.
Ben insan okyanusunda yalnızım,
sen mavinin koynunda.
Levent ÖZCAN.
Rota uzağı yorgun,
Göz görümü belirginliği yakın.,
Ilıman rüzgarların eksilttiği
Yüz hatları oldukça belirginleşmiş,
Tuz tutsağı.
Albatrosların,martıların,sevgilisi, karabatakların kanat gerginliği NEFES odağı,
Kayalıklar.
Yağlı boya fırçanın eteklerinde dans ettiği,
Beyaz renk cümbüşü dalgaların efendisi,
Özünde volkanik,
Keşmekeşlik kütlesinin sancısıyla,
Su kesitinin altı DÜŞÜNCEM kadar ağır,
Su üzeri hayallerimin pomza taşı kadar hafif görünümü
Mavinin heybetleşen dimdik hüznüyle,
Dert ortağı,
Sırdaşı,
İyot sarhoşu
Kayalıklar.
(TANIŞMAMIZIN YAZGISI SENDE OLSA GEREK)
Nice kadırgalar.kalyonlar.
Kim bilir kaç şilep miçosu,
Kim bilir kaç balıkçı tayfası,
Kim bilir kaç vapur yolcusu,
Kim bilir kaç Kaptan korkusu
sana karasal merhabalar getirmiştir,
karasal sevdalardan.
Sen suyu delmiş bir hançer başı gibi çıplak ve keskin,
Yaban güvercin yavrucakları sert bedeninde gagalarıyla yudumlar gökyüzünü.
Girinti ve çıkıntılarında binlerce kanat,
nice yalnızlık şiirlerini türkülerini havalandırır.,
göz görür nokta kadar uzak olsan da bana
yada her günkü patika serüvenimde
senin yalnızlığını seyrederken
meltem ile poyraz ile bir şekilde işte
Vururlar suratıma.
Ben insan okyanusunda yalnızım,
sen mavinin koynunda.
Levent ÖZCAN.
24 Mart 2016 Perşembe
PAYDOS
Ismarlama şiirler yazarım.
Alın terim, bedenim işçi benim.
Ellerim kaba saba,
parmak boğumları nasırlarıyla,
kalemi sert tutar,
yüreğim ısmarlar,
ben yorgun, ben durgunum ama
yumuşacık şiirler düşünür,
bir kaç satır karalarım yinede,
emekten yana.
Karanlık Ege denizi aydınlanır,
adalar netleşir,
dalgalar susar.
Yıldızlarla ay , güneş olur.
kalemle kağıt buluşunca.
anca ben o zaman dinlenirim.
Levent ÖZCAN.
Alın terim, bedenim işçi benim.
Ellerim kaba saba,
parmak boğumları nasırlarıyla,
kalemi sert tutar,
yüreğim ısmarlar,
ben yorgun, ben durgunum ama
yumuşacık şiirler düşünür,
bir kaç satır karalarım yinede,
emekten yana.
Karanlık Ege denizi aydınlanır,
adalar netleşir,
dalgalar susar.
Yıldızlarla ay , güneş olur.
kalemle kağıt buluşunca.
anca ben o zaman dinlenirim.
Levent ÖZCAN.
Alınteri.
Kimimiz ana parası,
kimimiz baba parası,
kimimiz koca parası,
kimimiz karı parası,
kimimiz alın terimizi yeriz..
Ya şu ''devlet'' malını,
yiyenlere ne demeli.
Küfür etmekle,
bela okumakla,
hak aranmaz ki ........
Levent ÖZCAN
PARA
Kimimiz ana parası,
kimimiz baba parası,
kimimiz koca parası,
kimimiz karı parası,
kimimiz alnımızın hakkını yeriz..
Ya şu ''devlet'' malını,
yiyenlere ne demeli.
Küfür etmekle,
bela okumakla,
hak aranmaz ki ........
Levent ÖZCAN
kimimiz baba parası,
kimimiz koca parası,
kimimiz karı parası,
kimimiz alnımızın hakkını yeriz..
Ya şu ''devlet'' malını,
yiyenlere ne demeli.
Küfür etmekle,
bela okumakla,
hak aranmaz ki ........
Levent ÖZCAN
15 Mart 2016 Salı
ÖLMEDİM
Bugün de ölmedim,,,
Ne trafik kazası,
Ne geç gelen ambulanstan dolayı,
ne de hastahane kapısında.
Ölmedim diyorum size.
Ne maden işçisiyim,
yedi kat diplerde,
ne mülteciyim denizler üstünde.
Vatan sana,canım feda..
Kahpe kurşunlar yağmurunda
gencecik asker değilim,
polis değilim.
Kadın değilim koca elinde biçileyim
kız Öğrenci değilim ki,
taciz edileyim tecavüz edilip yakılayım
sonra da intihar edeyim.
Allah bilirim,kitap bilirim,
Mezhep bilirim, din bilirim
Önce insan diyen,
Alevi yoldaş değilim ki,
her cumadan sonra,katledileyim.
Okur değilim,yazar değilim,
hapislerde çürüyeyim.
gezici değilim, durağanım ,
ya dayaktan yada yakın kurşundan öleyim.
yada ekmek alma yolunda çocuk bedenimle katledileyim.
Mitinglere katılmam garlar önünde,
Sultanahmette turist ,
Ankara'da yaşayan biri hiç değilim,
bombalar patlatılsın gözümün önünde.
Sonra da can derdine düşeyim.
Daha çok sebep var ölmemem için,
makarnam midemde,
kömürüm sobamda
oyum çantada keklik olduğu sürece.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
der geçerim.
Dominik Cumhuriyetinde ki YARIŞMA!!!!
İle geçer gün ve gecelerim.
şiiri yazanın notu: (SENİN ALLAH BELANI VERSİN)
Levent ÖZCAN.
Ne trafik kazası,
Ne geç gelen ambulanstan dolayı,
ne de hastahane kapısında.
Ölmedim diyorum size.
Ne maden işçisiyim,
yedi kat diplerde,
ne mülteciyim denizler üstünde.
Vatan sana,canım feda..
Kahpe kurşunlar yağmurunda
gencecik asker değilim,
polis değilim.
Kadın değilim koca elinde biçileyim
kız Öğrenci değilim ki,
taciz edileyim tecavüz edilip yakılayım
sonra da intihar edeyim.
Allah bilirim,kitap bilirim,
Mezhep bilirim, din bilirim
Önce insan diyen,
Alevi yoldaş değilim ki,
her cumadan sonra,katledileyim.
Okur değilim,yazar değilim,
hapislerde çürüyeyim.
gezici değilim, durağanım ,
ya dayaktan yada yakın kurşundan öleyim.
yada ekmek alma yolunda çocuk bedenimle katledileyim.
Mitinglere katılmam garlar önünde,
Sultanahmette turist ,
Ankara'da yaşayan biri hiç değilim,
bombalar patlatılsın gözümün önünde.
Sonra da can derdine düşeyim.
Daha çok sebep var ölmemem için,
makarnam midemde,
kömürüm sobamda
oyum çantada keklik olduğu sürece.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
der geçerim.
Dominik Cumhuriyetinde ki YARIŞMA!!!!
İle geçer gün ve gecelerim.
şiiri yazanın notu: (SENİN ALLAH BELANI VERSİN)
Levent ÖZCAN.
11 Mart 2016 Cuma
Kumsal
Ayaklarım toprak.
Lodosu,poyrazı akort eden,
iğde ağacı kadar ,
köksalmış.
Kumasalın deniz kardeşliğine.
Umudu yudumlarken,
BULUT KAÇKINI GÜNEŞE KARŞI,
deniz yanıyor gözümde
MASMAVİ.
Okaliptuslar var.
Sere serpe uzanmış kumsal patlarına ,
haşmetlik öğretiyor.
Diz kapaklarının kıvrımlarını görebiliyorum,
cüceleştirilmiş sarı yeşillerin.
Minicik, çocukluğumun çıplak ayak izlerini eziyorum,
burjuva arabamın dört lastiği baklava desenli ağırlığıyla.
Beynim sosyalist.
söylemlerim sosyalist.
AMA,
eylemlerim,
söylemlerim sosyalist.
AMA,
eylemlerim,
yaşantım,
kahretsin
oldukça,
.......kapitalist....
Levent ÖZCAN
10 Mart 2016 Perşembe
Ne mavisine karışırım denizin,
ne negatif yüklü bulutuna gökyüzünün.
Yüreğim kan kırmızı,
avuçlarımda yılların açık sarısı nasırları,
geceleri çok ama çok sızlar.
Gözlerim kahverengi imiş,
bana aynalar söyledi.
bunları.
Banane tepetaklak maviden.......
Denizzzdeennn banane!!!!
ben toprak rengindeyim.
Banane negatif yüklü bulutundannnnn....
İçim ağlar ,nasırlarım sızlar ,
kendi kendinee....
taş gibi dikilir günler ,
baş ucuma.
bir servi söyler sonsuz devrimci türkümü,
gecelerin her soğuk rüzgar sövüşünde,
ışıklar içinde uyuduğum ebedi yurdumda.
Levent ÖZCAN.
ne negatif yüklü bulutuna gökyüzünün.
Yüreğim kan kırmızı,
avuçlarımda yılların açık sarısı nasırları,
geceleri çok ama çok sızlar.
Gözlerim kahverengi imiş,
bana aynalar söyledi.
bunları.
Banane tepetaklak maviden.......
Denizzzdeennn banane!!!!
ben toprak rengindeyim.
Banane negatif yüklü bulutundannnnn....
İçim ağlar ,nasırlarım sızlar ,
kendi kendinee....
taş gibi dikilir günler ,
baş ucuma.
bir servi söyler sonsuz devrimci türkümü,
gecelerin her soğuk rüzgar sövüşünde,
Levent ÖZCAN.
Gözüm durgun bugün.
Hüznüm yorgun.
Alabildiğince,
takıştırdığım anlık gülümsemeli dakikalar bile,
7/24'mü kurtarmıyor.
Yazmanın sarhoşu olmalıyım.
Göğüs, kafes, can ritminde.
TEDİRGİNLİĞİN KASVETLİ KRİZLERDEYİM.
Yakomoz parlaklığı. ay düşkünü,
mendireğe karşı yaslanmış,
tinsel düşüncelerden uzak,
metafizik direnişlerindeyim.
Varsa allah omzuma el kondursa ya.
Neden bu kadar şiddet,
neden bu kadar açlık
AÇIKLASANA
bana mendereğin kuytuluklarında.!!
Levent ÖZCAN.
Hüznüm yorgun.
Alabildiğince,
takıştırdığım anlık gülümsemeli dakikalar bile,
7/24'mü kurtarmıyor.
Yazmanın sarhoşu olmalıyım.
Göğüs, kafes, can ritminde.
TEDİRGİNLİĞİN KASVETLİ KRİZLERDEYİM.
Yakomoz parlaklığı. ay düşkünü,
mendireğe karşı yaslanmış,
tinsel düşüncelerden uzak,
metafizik direnişlerindeyim.
Varsa allah omzuma el kondursa ya.
Neden bu kadar şiddet,
neden bu kadar açlık
AÇIKLASANA
bana mendereğin kuytuluklarında.!!
Levent ÖZCAN.
7 Mart 2016 Pazartesi
ALINMA...
Her yazdığım şiiri,
Neden üstüne alınıyorsun ki ?
Dünyada ki tek kadın senmisin ki ?
Hadi küfür etsem isimsiz,
Karşılıksız uçsuz bucaksız aşkıma,
sitem yüklü cümlecikleri mıhlasam avazım çıktığı kadar.
o zaman üstüne alın.
Çünkü gocunursun,suçlusun.
Devlet dairesi gibi bürokrasi,
engelisin kalp ritimlerimde.
Aşkıma bugün git yarın gel dersin.
Kelebeğin 24 saatlik yaşamı gibi,
ölmeyecek gibi doğar,
her ölüm erken ölüm gibi,
kederlenmiş şiirler yazarım.
Tekrar yazıyorum ;
Mısralarımı üzerine alınma!!!
Ne ben Ademim,
Ne de sen Havva'sın,
Bu DÜNYADA........
Levent ÖZCAN.
Neden üstüne alınıyorsun ki ?
Dünyada ki tek kadın senmisin ki ?
Hadi küfür etsem isimsiz,
Karşılıksız uçsuz bucaksız aşkıma,
sitem yüklü cümlecikleri mıhlasam avazım çıktığı kadar.
o zaman üstüne alın.
Çünkü gocunursun,suçlusun.
Devlet dairesi gibi bürokrasi,
engelisin kalp ritimlerimde.
Aşkıma bugün git yarın gel dersin.
Kelebeğin 24 saatlik yaşamı gibi,
ölmeyecek gibi doğar,
her ölüm erken ölüm gibi,
kederlenmiş şiirler yazarım.
Tekrar yazıyorum ;
Mısralarımı üzerine alınma!!!
Ne ben Ademim,
Ne de sen Havva'sın,
Bu DÜNYADA........
Levent ÖZCAN.
SEVDALI
Biri denizde yaşar.
Biri karada.
Biri dalga sever.
Diğeri sarılmak ister.
Biri soğuk kanlı.
Diğeri sıcak kanlı.
Biri mevsim sevdalısı,
diğeri iklim hayranı.
Biri kıvrak, kuyruk canbazı,
Diğeri sabit, toprak durağanı.
Biri palazlanmayı bekler,
diğeri olgunlaşmayı.
Biri diğerinden,
Diğeri ötekinden habersizdir.,
Ama sevdalılardır, ölümüne birbirlerine,
HİÇ BİLMEDEN.HİÇ GÖRMEDEN.
Günü geldiğinde biri yakalanır,
Diğeri sıkılır.
Biri allı pullu,kılçıklı ,kemikli,
diğeri saplı çekirdeksiz,çekirdekli.
Biri mangal, ızgara,buğulama,
Diğeri su ve buzla ,bir duble de yudumlama.
BİR MASADA İKİ SEVDALILARDIR ARTIK.
Biri rakıdır...........
Diğeri de BALIK.............
Levent ÖZCAN.
Biri karada.
Biri dalga sever.
Diğeri sarılmak ister.
Biri soğuk kanlı.
Diğeri sıcak kanlı.
Biri mevsim sevdalısı,
diğeri iklim hayranı.
Biri kıvrak, kuyruk canbazı,
Diğeri sabit, toprak durağanı.
Biri palazlanmayı bekler,
diğeri olgunlaşmayı.
Biri diğerinden,
Diğeri ötekinden habersizdir.,
Ama sevdalılardır, ölümüne birbirlerine,
HİÇ BİLMEDEN.HİÇ GÖRMEDEN.
Günü geldiğinde biri yakalanır,
Diğeri sıkılır.
Biri allı pullu,kılçıklı ,kemikli,
diğeri saplı çekirdeksiz,çekirdekli.
Biri mangal, ızgara,buğulama,
Diğeri su ve buzla ,bir duble de yudumlama.
BİR MASADA İKİ SEVDALILARDIR ARTIK.
Biri rakıdır...........
Diğeri de BALIK.............
Levent ÖZCAN.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)