5 Ocak 2020 Pazar
SAHAYA ÇIKMADAN, MAÇ OYNAMADAN ŞAMPİYON OLAN TAKIM . ( bu yazıya mutlaka zaman ayırın.)
Cumhuriyet Kurulmuş.
Mübadele olmuş.
Rumların yaşadığı evleri, işledikleri toprakları Balkanlardan gelen mübadillere verilmişler.
Köyün orta yerinde, Cami sınır.
Batı kısmı yani Rumların evlerinin olduğu kısım mübadillere dağıtılmış.
Anlayacağınız iki kutuplu bir köy.
Yerliler ve Muhacirler.
İlk zamanlar bırakın kız alıp vermeyi, birbirlerinin sokaklarına bile girmezlerdi.
Münferit ağız dalaşları, bazen ufak çaplı kavgalar.
Epeyce bir süre anlayacağınız gergin bir ortam.
Muhacirlerin olduğu bölümde Kilise okula çevrilmiş. Yerli halkın çocukları da Mübadil çocukları da aynı sınıfları doldurmuş.
Balkanlardan gelenler de Müslüman: Namaz, cenaze derken kaynaşmalar doğal olarak başlamış.
Ancak belki de Rumların evlerinde tarlaların da gözü olan Köyün yerli halkı içten içe yine de ayrımcılığa devam ediyorlarmış.
Adettendir düğün vesaire alaylarının önünde köyün gençleri Türk bayrağı taşır. Alınan yüklü bahşişler bir kasada toplanırdı.
Bu köyde de toplanan bahşişler Futbol takımının kasasına konur malzeme alınırdı.
Yine bir gün düğün Alayı sırasında bayrağı taşıyan köyün yerlisi genç nasıl olduysa elinden bayrağı yere düşürür.
Büyük suç.
Haber Kaymakama iletilir.
Kaymakam hiddetlenir.
3O yıl boyunca Gençlerin düğünlerde Bayrak taşımasını yasaklar.
Bu karardan sonra Yerli ve Muhacir gençlerin arası daha da gerilir.
Yerli olanlar Bayrak Olayını Kaymakama Muhacirlerin ispiyonladığını söylerler.
Zaten oyuncu bulmakta zorlanan Köyün Futbol takımı ikiye ayrılır.
Biri Yerli Spor olur.
Diğeri Muhacir Spor.
Jandarma korkusundan Kavga etmekten çekinen köyün gençleri, hırslarını top sahasında birbirlerini yenerek alırlar.
Bu arada Köy Futbol Takımı dağıldığı için Kaymakamlığın düzenlediği köyler arası turnuvalara katılamazlar.!
____/
O zamanın gençleri evlenir çoluk-çocuk sahibi olurlar.
O çoluk çocuklarda büyür genç olur.
Bu ayrışma yani Yerli-Muhacir çatışması da yeni nesille yeniden gençleşir!
____/
Düğünler olur, düğünler bayraktarsızdır.
Kız - alıp vermelerde başlamıştır aslında iki taraf arasında.
Top yok, krampon yok, Köy takımı yok Çevre köy takımları ile maçlar yok!
____/
Gençlerin bu olay canına tak eder sonunda.
Haberleşirler eski kilise şimdilerde okul bahçesinde gece buluşurlar.
____/
"Bu hal böyle hiç iyi değil."
"Bayrak taşıyamıyoruz, bahşiş alamıyoruz."
"En önemlisi de BİRLİK olup, Bir takım çıkaramıyoruz."
"Kaykamakamlığın düzenlediği Futbol Turnuvasına katılamıyoruz".
Gibi ortak sorunlarda birleşirler.
Düğünlerde Gençlerin Bayrak taşıması yasak olayına da kafa yorarlar.
Çünkü Düğün törenlerin de Bayrağa takılan paralar ile Futbol malzemesi almaktaydılar.
Bir fikirle heyecanlanıp yüksekçe sesle sevinç naraları atarlar.
Fikir şudur: İlçe terzisine kenarları sarı püsküllü Türk Bayrağı ebatında kırmızı zemin üzerine çaprazlama beyaz renkte büyük harfle "Köy Gençliği" yazılı olan bir flama yaptırmaya karar verirler.
Aralarında para toplayıp bir hafta içinde Flamalarına kavuşurlar.
Ve 10 Gün sonra Düğün alayının önünde Gençler Flamayla bayraktar olurlar.
Düğün sahibi başta olmak üzere köyden de bazı kişiler de Flamaya para takarak siftah yaparlar!
Bu olay 3-5 düğün devam eder.
Bu arada askerlik çağı gelen gençlerin Askere uğurlama celplerin de bu flama taşınır. Futbol kulüp kasasına yine para girmektedir.
Nasıl olduysa bu flama olayı Kaymakamlığa ulaşır.
Kaymakam köyün ileri gelen gençlerini çağırır makamına:
"Benden önceki kaymakamların talimatı var elimde. "
Makam odasında sessizlik olur, sessizliği yine Kaymakam bozar:
"Sizin Özel günler de düğünler de Bayrak taşıyıp bahşiş toplamanız yasaklanmış !"
Flama fikrini öne süren genç, gocuğundan Flamayı çıkarır:
"Efendim bu Bayrak değil! Futbol takımımızın Flaması. Flamaya takılan paraları Bankaya yatırıyoruz. Buyurun Banka cüzdanımıza bakın üç kişi çekme yetkili.
Bu paraları rakı masasında yemek yerine,Futbol malzemeleri alıp turnuvalara katılmak için biriktiriyoruz." der.
Kaymakam bir Flamaya bakar, bir Banka cüzdanına. Ayağa kalkar " Gençler düğünlerde Türk Bayrağı Taşıma yasağınız şu andan itibaren bitmiştir, varın dönün köyünüze Aslanlar! der.
____/
Bu olayın geçtiği yıl 1968 yılıdır.
Bazı olaylardan dolayı Turnuvalar olmaz. Ta ki 1972 yılına kadar.
Ancak Her düğünle, her özel günde Bankada Futbol takımının parası birikir.
Hiç harcamazlar.
Cami Hoparlöründen şu anons geçer: Dikkat köyümüz sınırlarına Elektrik gelmiştir. Elektrik bağlatabilmemiz için (Kolay anlaşılsın diye şimdiki para ile yazıyorum ) 250 bin lira gerekmektedir. Herkesin ama çok ama az yardımlarını bekliyoruz ! Yardımlarınızı köy muhtarlığına yapabilirsiniz.!
____/
Fakirlik dönemleridir.
(Hoş Toprağı işleyen Köylümüz Tek parti dönemiden sonra ne zaman faizidir, destek ayakları altında kotalanan hatta ekimi dikimi yasaklanan ürünleri ekememeleri yüzünden rahat nefes aldı ki ?)
Köylü elinden geldiğince bolca yardım eder.
En büyük yardım yapan bir kişidir ? Miktarı ise 100 liradır.*
Muhtarlığın elinde toplanan para miktarı : 117 bin liradır ancak !
Köy heyeti kararı ile Köy ortak kullanım alanı olan zeytinlik 125 bin liraya satılır.
Elektrik için toplanan para 242 bin Lirada tıkanır kalır. Herkes elinden gelen para yardımını yapmıştır!
___/
Eskinin Kilisesi şimdinin Köy okulu bahçesinde gece vakti gençler hararetli olarak tartışır.
"Zaten turnuvada yok, kaç yıldır.Dolmuş masrafımız yok yeni forma ayakkabı masrafımız yok. Biliyorsunuz Kramponlar herkese zimmetli o gün antremana gelmeyenin Kramponunu formasını başkası kullanıyor. Vallaha ben kara lastikle bile maç oynarım !"
____/
Gençler ertesi gün İlçeye gidip Klüp hesabında biriken tüm parayı kuruşu kuruşuna kadar çekerler.
Dönüşte, Köy Muhtarlığına gidip Kulüplerinin tüm parası olan 6 bin 725 Lirayı Köylerine elektrik gelmesi için bağışlarlar.
Geri kalan para da oradan buradan toplanarak 250 bin lira toplanır ve Köye elektrik gelir.
____/
Köyde düğünler artık sokak aralarına gerilen ampüllerin, aydınlığında yapılmaktadır.
Her düğün bitimine yakın, sahneye gençler çıkar Harmandalı oynar halay çeker ve düğün sonlandırılırdı.
____/
Yine bir düğün gecesinin sonunda Köyün yerli gençleri harmandalı oynayıp yerlerine oturdular.
Bu sefer sıra köyün muhacir gençlerine gelip harmandalı oynarlar.
Sıra köyün yerli gençlerinin Halay çekmesine geldiği sırada gür bir sesle Aslanlar haykırışı işitilir.
Sesin geldiği yöne herkes bakar. Bayrak yasağını bitiren ve bir yıl önce yakın bir İlçeye tayini olan Kaymakamdır bu kişi.
Elektrik olayı kulağına gitmiş ve hala var olan Yerli-Muhacir çekişmesini bildiği için, düğünün bitimine kadar uzaktan gençleri seyretmiştir.
Halay çekilen yerin ortasına gelir.
"Ey yerli Halk Yörüklerimiz! Sizin değil miydi dedeleriniz? Rumlarla yaşadığınız bu köyde Rumlarla beraber Zeybek oynayan?"
"Ey Muhacirler! Sizin dedeleriniz değilmiydi? Yunanistan Dramasında, Draniç'inde, Dranovası'nda Yunan komşularınızla Sırtaki oynayan Halay çeken.?
"Şimdi:"
"Kan bir! Bayrak Bir! Kader bir! Toprak bir! Dil bir! İnanç bir!
Bu yıllarca saçma sapan sürdürdüğünüz ayrımcılık NEDİRRRR ? BUNDAN SONRA ayrımcılık yok" diye bağırır.
Şoförüne işaret eder.
Şoförü elinde bir Kupa ile gelir.
Kaymakam kupayı havaya kaldırır: " Bu kupa katılamadığınız Kaymakamlık Turnuvarına istinaden size hazırlattığım sizin Köy Takımınıza özel KAYMAKAMLIK ŞAMPİYONLUK kupasıdır" der.
Ve...
Hışımla bir yerlilerden genç, bir muhacirlerden genç olmak üzere büyük bir halay oluşturur. Kendisi de Halayın en başına geçer.
"Vur davulcu der."
...
Bayrağın o yıllarda ki önemine bakın !
Birde şuan ki önemine bakın.
Vatanımızın çok iyi yaşanılabilir olması için o dönemde ki gençliğe bakın !
Ortak çıkarlar söz konusu olduğunda gözleri hiç bir şey görmeyen gençlere bakın !
Ve şimdi bırakın arkadaşını Aynı iş için farklı görüşte olan kardeşini bile satan gençlere bakın!
Bir köy Futbol takımının maç bile oynamadan kazandığı başarıya bakın!
Şimdi ki kadrolarında 11 yabancı oynatan milyon dolarlık Futbol Kulüplerine ve başarılarına(?) bakın!
____/
Birde...
Birde...
Birde...
Neyse !
Vesaire...
Vesaire...
Ha * 100 lira yardım yapan mı onu daha sonra yazarım!
Levent ÖZCAN
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder