12 Ağustos 2019 Pazartesi

YAZMAK DEĞİL, YAŞAMAKTIR.




- Ooo Hoş Geldiniz Perihan Abla.
- Hayırlı işler Sinan. Üç kilo domates. Bir kilo fasulye, üzüm güzelse ondan da bir kilo ver.
- Tamam ablam.
- Eksik tartmayı  unutma sakın !
- Allah razı olsun ablam. Çok sağ ol tamam !
______/
- Günaydın, hayırlı işler Sinan.
- Hoş geldin abi. Her zaman ki gibi dimi abi ?
- Bende standart. İki kişiyiz. Hepsinden her zaman ki kilo. Al parasını dönüşte alırım.
- Tamam Kemal abi.
- Ha eksik tartmayı unutma sakın emi !
- Çok sağ ol abim...
(Gelip gideni çok olan Sinan'ın pazar tezgahının önünü kapatıp satışına engel olmayalım.)
______/
Amcalar gelir, Yengeler gelir.
Hatır gönül konuşmalar aynıdır.
Pazar sabahının, pazar yerindedir bu sahnelenen alışveriş perdesi. Çoğu pazar arabalı kimi poşetlerle yaşlısı-emeklisi, teyzesi. çalışanı genci. Çoluk çocuk curcuna çığırtkanlar eşliğinde aşina olduğumuz pazar yeri.
/
Sinan her şeyi tam tartar terazide. Ancak torbaları müşterisine verirken,
1 adet domates,
1 küçük salkım üzüm,
1 tutam fasulye,
işte o hafta ne varsa değişik tezgahta;
tartıklarından alır, arkada ki kasaya koyar.
_________/
Sinan.
- Kemal Abi buyur.!
Derken bir adam hiddetle  seslenir uzaktan.
- Beyefendi kör müsünüz ?  Gözünüzün önünde tarttığı poşet içinden birer-ikişer domatesleri fasulyeleri çalıyor !
- Sorun yok ben öyle olmasını istiyorum der, pazarcı Sinan'ın müşterisi olan Kemal abisi !
.............
/
Koalisyonun Başbakanı rahmetli Ecevit dönemidir.
/
Ankara'da önüne yazar kasa atılmış bir gecede  dış sermayeli  bir banka olan  ....ty Bank tarafından piyasadan milyon dolarlar çekilmiştir.
Peşi sıra paramızın değeri dip yapmış, başta Amerikan doları olmak üzere altın-maltın almış başını zirvelere gitmiştir.
Tek nedeni vardır.
Başbakanın Kıbrıs olayı gibi dik duruşunu göstererek  hava sahamızı kullandırmamasıdır.
/
Acı reçete dönemidir.
Kemal Derviş ekonominin başına geçmiştir.
/
Kapanan iş yerleri dolayısıyla geçici bir süre de olsa işten çıkarılanlar vardır.
/
Hatırlayalım, O dönemin Televizyon kanallarında ki açık oturumlarını.
/
Uğur Dündar, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay gibi Cumhuriyet sevdalısı(?) yazarlarımız !
Bülent Ecevit'i yerden yere vurmaktadırlar.
.........../
Akşam olur.
Pazar dağılır.
Sinan kendi " hakkından  da" ! ayırdığı pazarlıkları ayrı ayrı torbalara koyar.
Oturduğu mahallenin sokağında her kesimden selam alıp her kesime selam verendir.
Torbalar elinde kimseye belli etmeden durumunun bu dönemde kötü olduklarını bildikleri kişilere:
Abi-Yenge-Kardeşim:
" Bu hafta da pazar kötü gitti ziyan zebil olmasın bunlar" der.  rencide etmeden kimseyi  evine gider.
/
Kriz dönemini bizler böyle atlattık işte.
Ve sonra gerçekten Ekonomi düzeldi.
Ancak, Bahçeli'nin oyun bozanlığı sonucu hükümet el değiştirdi.
/
Tıkır tıkır giden ekonomiyi,
Ülke rejimini o günden bugüne bitirdiler.
/
Sabi sübyana  sulananların ve tecavüz edenlerin.
12 yaşında ki kız çocuğuyla evlenenlerin,
Olduğu bu ülkede şu krizde !
Herkesin herkese şüphe ile baktığı bu dönemde !
Sinan gibilerinin takati kalmadı inanın !
/
Televizyon programlarında "Ecevit bunadı dışarıya çorapla çıkıyor" diyerek  kahkaha atan gazeteciler mi?
Ecevit yerine parlattıklarını, hiçbir çözüm üretmeden köşelerinde programlarında eleştirerek yerden yere vuruyorlar.
/
Gazetecilik köşe yazarlığı: kötü geçen saniyeyi de yazmaktır, gelecek ana da  olumlu umut fikir yazmaktır.
/
........
Pazarcı..
Sinan aklımdasın.
Hatırımda sın.

Levent ÖZCAN

11 Ağustos 2019 Pazar

KURBANLIK



Yıl falan yok...
Tarihe kafa yormaya gerek yok...
Rumlar bi adaya çekiliyor bi geri geliyorlar.
En son gelişleri kalıcı gibi...
İzmir işgal edileli bir seneyi geçmiş,Yunan Ankara'nın kapısına dayanmıştır
______/
Meşe palamutları,Pamuk haralları haftanın üç günü dolu dolu karşı adaya gider. Gerisin geriye gelen vapurlar; insan asker ve cephane ile dönerler.
İlçenin küçük limanı çok yoğundur.
Türk balıkçılar ezile sıkıla kıyılardan balık tutarlar.Kayıklarının fazla açılmasına izin verilmez.
_____ /
Bir Said vardır.
Simsiyahtır,.....
Teni Türk tenine benzemez.
Kanı Türk kanı değildir damarlarında ki.
---"Ataları Afrika'dan Mısır'a satmışlar oradan da buraya gelmişiz" der.---
Balıkçıdır çoğu zaman, mesleği sorulunca hamalım der.
______/
Gündüzleri çok fark edilir de geceleri karanlık gibi zifir dir.
______/
Ali Çetinkaya Ayvalık'ta direnir Yunan'a.
Ancak fazla duramaz karşılarında. Kozak Yaylasına kadar çekilir.
Bergama'yı tepeden savunur, ani baskınlarla düşmana zarar verir.
______/
***! Gündüzleri çok fark edilir Said ama geceleri karanlık gibi zifirdir.!***
Kimse görmez onu geceleri.
Sabah sorarlar --- Neredeydin diye.--
---- Ben anca gündüzleri göze batarım der--- ve güler geçer..
_____/
Kurtuluş umudunu yaşamaktadır.
Mustafa Kemal adını duymuştur.
_____/
Bir Said vardır.
Simsiyahtır.
Teni Türk tenine benzemez.!
Kanı kıpkızıldır ama Türk kanına benzemez !
_____/
Geceleri 30 Km yol yürür, katar kendini Kozak yaylasına.
Bilgi verir Yunan'dan. Gerekirse çatışır Ali Çetinkaya yanında.
Gündüzleri fark edilir, adresi hep belli hep ilçe iskelesidir.
______/
İhbar edilir.
Yakalanır.
İşkenceler görür.
Ser verir sır vermez Said.
Satmaz Kurtuluşunu.
______/
Kurban Bayramı sabahıdır...
Elleri zincirli, boynunda tasma !
Ayaklarına NAL çakmışlardır.
Yürütürler Dikili Sokaklarında..
Koyun boğazlamakla meşgul halk,
Öylece bakar durur.
_____/
Teni Türk değil,
Kanı Türk değil,
Ser verir, sır vermez Arap Said.
SATMAZ KURTULUŞUNU ..!
Sülüklü Çeşme başında CAN verir.
............
Kurbanlık böyle bir şey işte...
Ruhun Şad Olsun
Nallı Arap Said....


Levent ÖZCAN

10 Ağustos 2019 Cumartesi

ÇARIKLI İKTİSATÇILAR


(Çiftçi, 
Tüccar, 
Sanayici,
İşçi.
Toplam 1135 kişi.) 

// Dış sermayeye tabi ki kapımız açık, onların güvencesi devletimizdir ancak risklerinin asla jandarması olmayız //
........
Lozan görüşmeleri de var aynı tarihlerde ki Osmanlı borçları konusunda anlaşmazlıktan dolayı ara verilmiş. 
'Ödemeyiz' demiyoruz ama ipe sapa gelmez konularda karşımızdakiler diretiyor.

Hani yok, 2023 yılı gelince: Musul-Kerkük petrollerinden bize yüzde bilmem kaç pay verilmeye başlanacak gibi gizli anlaşma metinleri var gibi hikayelere inanmayın !

Düşünün masada oturanlar arasında Japon delege heyeti bile var. Her şey apaçık.Lafın kısası, dünyanın gözü önünde Lozan devam ediyor.

Anlaşılmayan konulardan biride şu: 
Borçlar Osmanlı döneminde Fransız Frangı olarak alınmış ama uyanık İngilizler geri ödemenin İngiliz Sterlin'i olarak yapılmasında diretiyor.(Fransız Frangı o aralar tabanda seyrediyor) İsmet Paşa'nın direnmesi sonucunda avuçlarını yalıyorlar tabii.

(Çiftçi, 
Tüccar, 
Sanayici,
İşçi.
Toplam 1135 kişi.) 

Altına imza attıkları bazı maddeler.
(Lütfen dikkatlice okuyunuz)

!


* İşçilerin çalışma saatleri düzenlenecek ve sendika hakkı tanınacaktır.
* Amele yerine işçi kavramı kullanılacaktır.
* Yerli üretimin geliştirilmesine çalışılacaktır
* Çiftlik-okulları açılacaktır.
* Memleketimizde yetişen ürünler ithal ürünlere karşı korunacaktır. 
* Sanayiciye kredi sağlamak amacıyla bir banka kurulacaktır.
* LEKESİZ İTHALAT YAPILABİLECEK !
* LÜKS İTHALATTAN KESİNLİKLE KAÇINILACAKTIR !
Bu bence en onur verici ekonomik disiplini olan madde ki harfi harfine aktarıyorum:
--Ekonomik gelişmeye katkısı olmak koşuluyla ! yabancı sermayeye İZİN verilecektir.

Bu kararlar Lozan'da, tırışkadan maddelere itiraz edip ' Bizans oyunu' yapmaya çalışan emperyalist batı delegelerinin suratında bırak şamarı, bomba gibi patladı. Hepsinin suratlarında ki perişanlık 
İsmet Paşamızı bile keyiflendirmişti.
_________/

(Çiftçi, 
Tüccar, 
Sanayici,
İşçi.
Toplam 1135 kişi.) 

Dik duruşlarını bozmadılar.
Toplantıya yokluk içinde: yamalı pantolonla, çarıkla katılanlar vardı.
Ama karınları toktu, ve başları dimdik ve onur gurur doluydu. 
/
Başlarında ise ; 

// Dış sermayeye tabi ki kapımız açık, onların güvencesi devletimizdir ancak risklerinin asla jandarması olmayız //
Eğer olursak, Türkiye bundan başarı elde edemez, burasını esir ülkesi yaptırmayız.”
Diyen GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK vardır.

( Savaştan henüz çıkılmış) 
Yıl:
1923 
İzmir İktisat Kongresi !


(Çiftçi, 
Tüccar, 
Sanayici,
İşçi.
Toplam 1135 kişi.) 


Türkiye Cumhuriyet'i Ekonomi Tarihinde ' acı reçetesiz ' ekonomik kararların alındığı tek kongredir !

TAM BAĞIMSIZLIK BUDUR İŞTE.

9 Ağustos 2019 Cuma

YILDIZLARDAN FAL TUTTUM ÜLKEMİZE.




Sputnik Uzay aracı: 1957 yılında uzaya gönderildi.( S.S.C.B )
/

Mariner 2 Uzay aracı: 1962 yılında uzaya gönderildi.(ABD)

/

Soğuk savaş yılları ABD VE SSCB uzaya çıkma yarışında.

/

Apollo II : 1969 yılında aya gönderildi.
Neil ARMSTRONG leblebi gibi babasının hayrına ! ay taşı toplayıp dünyaya geri geldi. O taşlar hangi madenleri içeriyor hala bilen yok ?
/
Voyager 1,Voyager 2 bu ikiz kardeş uzay aracı Eylül 1977 yılında ABD tarafından uzaya gönderildi.
Yolculuklarına birbirlerinden aksi yönde, Güneş Sisteminin sınırlarında hala devam ediyorlar.
İncelemedikleri gezegen kalmadı.Bir de dünya dillerince merhaba diyorlar uzaya.
/
Millet fellik fellik gezegenlere uzay aracı yolluyor.
/
Hindistan'dan tut İsrail'e, Pakistan'dan tut Katar'a. Bir çok ülkenin Uzay aracı tepemizde dolanıp duruyor.
Ev işleri çocuk bakımı için çalıştırdığımız günü birlik sınırını geçip kumar oynadığımız,semt pazarlarından domates soğan aldığımız Gürcüstan'nın bile uzayda şaraplık üzüm yetiştirme projesi hazır.
/
Hangi birini sayayım ! Mesenger'i var, Venüs Expres'i var, Maven'i var,Hayabusa 2'si var yazmakla bitmez yeminle.
/
Bu uzay araştırmaları peynir ekmek fiyatına olmuyor . Milyar dolarlarlık maliyetleri var.
/
Ne arıyorlar ? Tabi ki AltınElmas, Uranyum gibi yani yükte hafif pahada ağır olan madenler....
/
Duble asfaltın var.
Araba markan yok !
Kocaman Hava limanın var .
Drone markan yok !
Cadı kazanı bölge desin.
Silah markan yok !
Üç tarafın denizlerle çevrili.
Muhrip markan yok !
İletişim çağın var.
Yazılımın yok yüzde yüz yerli akıllı telefon markan yok !
____________/

Uzaya da çıkmaya gerek yok aslında !
Müsriflik olur.
Bor'un var...
Altının var...
Bakırın var....
Çepeçevre ülkeler de :Ermenistan. Azerbeycan, İran, Irak'ta. 5 milyon vatandaşını beslediğimiz Suriye'de petrol var doğal gaz var sende olmamasının imkanı yok ?
_____________/
Uzaya da çıkmaya gerek yok aslında !
Elini kolunu bağlatmış paçayı kaptırmışsın.
4 iklim turizm, yer üstü yer altı cevherin havan var suyun var amma çıkartacak takatin yok !
Bizim Geceleri avanak avanak gökyüzüne bakıp uzayda hayat var mı acaba diye meraklanmaktan,
bizim kayan yıldızdan dilek tutmaktan başka yapacak hiç başka bir işimiz yok.

Sonsuz uzay bize. biz Mehtaba bakar dururuz !

Levent ÖZCAN

8 Ağustos 2019 Perşembe

PUS

Kolomb'un ayak basmasından sonraları...
Fransız Kraliçesinin baş ağrılarına iyi geldi.
İlaç niyetine tıp kitaplarına bile girdi.
Ekimi dikimi yapılmaya başlandı. Bazı iklimlere adapte oldu.
Diğerlerinde tutunamadı.
Yaygınlaşmaya başladı çoğu ülkede.
Sonraları keyif veriyor,kafa yapıyor diye ruhban sınıfı tarafından yasaklattırıldı.
Yasak olunca daha fazla talep oldu.
Baktı devletler baş edemiyor vede acayip tatlı gelir vergisi var.
Kullanması serbest kaldı.
________________/

Bizde tarımı 100 yıl sonra Makedonya, Yenice, Kırcali ve Kavala'da yapılmaya başlandı.
Bizde de Fetvalar verildi, 'kitap yasaklıyor' dense de alınan vergiler yasakların önüne geçti.
Kırım savaşının giderlerini karşılamak için  Abdülhamit tarafından kabul edilen Duyunu Umumiye “Genel Borçlar” çerçevesinde işletmeleri Fransız Reji şirketine  verildi.
Tat bakımından, aroma bakımdan dünyaya nam saldı.
_________________/

Osmanlı son dönemlerini yaşıyordu. 
/
Mustafa Kemal Anadolu'da kurtuluş ateşini yakarken:
/
Saraya yakın zararlı hain dernekler yanında bir de, zararlı dış kaynaklı hain dernekler kurulmuştu.
Bunlar şunlardı:

1- İngiliz Muhipler Cemiyeti.
2- Wilson Prensipleri Cemiyeti. 
3- Kürdistan Teali Cemiyeti.
4- Teali-i İslam Cemiyeti.
5- Mavri Mira, 
                 ve daha bir çok HAİN dernek.
__________________/

Cumhuriyet Kurulmuş, Lozan masasından da ZAFER le kalkılmıştır.
Mübadele yapılmış. Özellikle Makedonya-Selanik-Kavala Muhacirleri, Mübadil edildikleri Anadolu'da  yanlarında getirdikleri tohumlarla tarımını yaygınlaştırmışlardır. 
_________________/

Şimdilerde Kotalanan kısıtlı alanlarda üretilip: dünyada  kalitesi düşük üretilenlere karıştırılıp dünya pazarına "TÜRK" ibaresiyle satılıyor.
/
Şimdilerde bazılarının  adları TÜRKÇE olsa da maalesef sahipleri TÜRK değil.
/
YURDUMUZDA FAALİYET GÖSTEREN yüzde% yüz  İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI ŞİRKETLER:
/
*British American Tobacco
*Dimon Jti
*Philip Morris 
*Imperıal Tobacco.....
  Ve Kore'den tut Suudi'li Vietnam'lı. Yunanlı ver birçok ülkeden şirket  var.
_____________/
Şimdi bana  paketine  "5 lira zam birden geldi"  diye hayıflanmayınız Milli-ci ! Kar-deş-lerim ?


Levent ÖZCAN.

DOĞMAK

__bilmek için
okumak gerek
_inanmak için 
_____devrimci
_____hak için
vasıfsız sermayedara 
mücadeleci olmak gerek

yağmur olmak gerek
_____can vermek için
orman olabilmek için
___fidan olmak gerek

upuzun gök olmak gerek
______özgür düşüncelere
faşist zorbalara ulaşsın diye
___________(meydanlarda) 
marşlara türkülere tını olmak gerek

________ve doğmak gerek
_emekçi anadan babadan
_anafikir solcu olabilmekte

_karanlıktan doğmak gerek 
iki damla saf çığlıkla karışık
__Bahşettiği Cumhuriyetinde
_(riyadan uzak aslına sadık)
ana fikir ATATÜRK'çü  olabilmekte

Levent Özcan

7 Ağustos 2019 Çarşamba

LOZAN'IN BİLİNMEYEN KONUŞMASI.




13 ncü yüzyıl.
İnka'lar..
And Dağları göbeğin de kurulmuş medeniyet.
Yönetim şekli teokratik devlet yönetim anlayışıydı.
Daha ilahi dinler buralara ulaşmamıştı !
Güneşe tapıyordu insanlar.
( O zaman da Güneş ile aldatılıyormuş insanlar)
_________
Sosyal sistem:
Köy ortaklık sistemi ile topraklar köy halkına ait olup her bir köylüye her yıl, eşit miktarda bu topraklar dağıtılırdı.
Para kullanmadıkları için belirli süre devlet işlerinde ücretsiz çalıştırılır vergilerini bu şekilde hizmet bedeli olarak ödelerdi.
Altın her yerdeydi ve mutlululardı. 

Ta ki 1532 yılına kadar.
İspanyol'lara direnen imparatorları Atahualpa vardı.İspanyol rahiplerin baskısıyla ve de katakullesi sonucu Donanma komutanı Francisco Pizarro tarafından öldürüldü.
İnka'lar tarihe gömüldü.
Altınlar Kiliselere taşındı.
_________

Heinrich Schliemann.
Yoksul papazın oğlu olarak doğmuştu
Paraya tapardı adeta...
Gel zaman git zaman.
Çok zengin oldu Almanya'da...
Yaşamında değişiklik olsun diye: Amerika'ya yerleşti.
Tarih okumayı severdi.
Homeros'un İlyada'sını sular seller gibi ezberledi.
Adam kalktı Amerika'dan, Çanakkale de ki Truva'yı buldu.
"9000 parçalık altın tarihi eseri" Yunanlı karısı ile çalıp kaçtı.
1870 yılıydı Adam en ünlü Arkeolog oldu. Bide çaldıkları yanına kar kaldı.

Bizimkilerin ruhu duymadı. Abdülaziz iktidardaydı.
__________

ZEUS.
Bir özel sözleşme imzalandı...
1- Arama alanında bulunan eserlerin:
-Üçte biri arazi sahibine,
-Üçte biri Saraya,
-Geri kalan pay da, kazıyı yapanlara kalacaktı.
Almanlar uyanıktı.
Akropol tepesini 3-5 kuruşa satın aldılar. Böylece Hisseleri çoğaldı.
Zeus sunağı parça parça uzun kağnı kuyrukları ile Bergama'dan Dikili limanına taşınır, oradan gemilere yüklenerek Almanya'ya kaçırılır.
Halk bu konvoyları Saraya şikayet etse de, Saraydan görevli bir paşa gelir:
- Mühim değil sadece taş taşıyorlar- der ve gider.

Zeus sunağını geri almamız söz konusu değil. Adamların elinde kapı gibi mukavele var !

İktidarda Abdülhamit vardır.

( 93 harbi tazminatlarını ödemek ve bazı saray yetkililerinin İngilizler'den aldığı rüşvet karşılığı Kıbrıs'ı İngilizler'e verdiğimiz yıllardır.)

----
Lozan İmzalanmış.
İsmet İnönü Vakur, tebrikleri kabul ediyor.
İngiliz Konferans heyetinden biri:
-Savaş alanlarında yenemedik Türkler'i ama bir gün topa tüfeğe ihtiyaç duymadan yurdunuzu işgal edeceğiz, bunu sakın unutmayın- demesi bile keyifleri kaçırtamamıştı.
________

İnka Altınları tesadüf coğrafi keşifler sonucu bulundu ve çalındı.

O zaman Teknoloji yoktu.

Adamlar şimdi şakgadanak uydudan bakıyor , Bitki örtüsünden toprak renginden sonarla tarıyor o alanlarda hangi madenler var yok biliyor.( And dağları zirvelerinde bakır madenlerini buldukları gibi)

Bir düz mantık...
Tarihte:
Medeniyetin ileri olduğu harabelerin etrafında mutlaka altın rezervleri vardır.
Bakınız Bergama-KOZAK.
Bakınız şimdi Çanakkale-KAZ DAĞLARI.
Korkarım yarın Selçuk'ta Meryem Ana Bülbül dağı kazılmasın ormanlar katledilmesin.!
Korkarım yarın ki paranın icat edildiği Manisa Sard etrafında ki dağlar siyanüre gark edilmesin !
Ve aklınıza gelen önemli harabelerin etrafını düşünün.....!

Teknolojin yoksa bari Tarihini oku...
Coğrafyanın önemini ezberle....
Sonuç: mış-muş hurafelerle oyalama milleti :
Atatürk'ün işaret ettiği Tarih-Coğrafya-Matematik kısaca ,Müspet bilim gerçeğinden ayrılma..

Levent Özcan

6 Ağustos 2019 Salı

DİLEK.

Çok güzel bir kız yaşarmış...
Köyün tüm gençleri peşindeymiş.
Babasından istemişler defalarca bu güzel kızı.
Ama babası vermemiş.
Köylüler iftira atmışlar,kızın kötü yola düştü  İstanbul Başkanlığı  seçimleri gibi murdar oldu demişler.
Babası içerlenmiş, kızını  dağların zirvesine Kaz gütsün diye bırakmış.-Kurda kuşa yem olsun. deyip bir daha da kızının yanına gitmemiş.Güzel kız dağlarda doğa ile iç içe hayatta kalmayı bilmiş ! Kazlarını gütmüş, kaybolanlara rehber olmuş yardım etmiş ! Dağlarda herkese yardımcı olan  bu  güzel kız dilden dile dolaşıp, babasının kulağına kadar gelmiş.
Adam kızını bıraktığı  dağın zirvesine ulaşmış.Güzel kız babasını görünce sevinmiş.hemencecik  sofra kurmuş.Bir ara babası kızından su istemiş, kız tee deniz seviyesine ulaşan ırmağa kolunu uzatıp avuç dolusu su sunmuş babasına.Topuğu ile toprağı eşeleyip maden suyu çıkartmış. Babası anlamış ki :Kızı ermiş yaptıklarından pişman olmuş. Şimdi  ikisininde mezarı karşılıklı tepelerdedir. Umutsuz olanlar beklentisi olanlar bu güzel kızın türbesinde dilek dilerler....

Bir maden suyu markasına adını veren bu efsanevi güzel kızın adı Sarıkız'dır.
Kaz güderek hayata tutunduğu dağların adı ise  Kaz Dağlarıdır.

Son yıllarda yurdumuzda  daha önce hiç adını duymadığımız çok zehirli böcek, kene türleri okur duyar olduk.
Bir yeni böcek türü ise ölümcül  SARIKIZ Örümceğidir. Genellikle çöl ortamlarında çok çabuk çoğalabilen ve soktuğunda insanı öldüren bir örümcektir.

Kaz dağlarında yaşamış Ey SARIKIZ !
SARIKIZ örümceğinin zehri Şimdi Kaz dağlarını çöle çevirenlerin  damarlarında  olsun. 
Tek dileğim senden bu.....

Levent ÖZCAN

5 Ağustos 2019 Pazartesi

YERLİ Mİ MAKBUL ORGANİK OLAN MI ?

Semt pazarında müşteri ile üretici pazarcı arasında  bir diyalog :
- Organik mi bunlar ?
-  Kendimiz üretiyoruz mis gibi organik yerli domates abla !
- Güzel görünüyorlar ver üç kilo.
........
Ertesi sabah üretici pazarcı.  benzin istasyonundan  traktörüne mazot alıp ilçenin yolunu tutar.

Tarım İlaç bayisine varır.:
-Rıza abi şu domatesin yapraklarına bir bak ne ilaç atalım.
Lüple sararmış yaprakları inceleyen ilaç bayisi rıza, raflardan 5 paket ayrı ayrı zirai ilaç indirir.
-Bu kırmızı örümcek, bu trips, bu mantar ilacı, bu yaprak gübresi filan derken:  kullanım dozunu üzerlerine yazar  ve hepsini büyük bir poşete koyar.
-Rıza abi bu sene ki domatesler şahane.
 ....
Kış sezonu için Karnabahar tohumlarını da alıp doğruca gübreciye varır:
1 ton toprak altı gübresi alır, gerisin geriye  köy kıyısında ki tarlasında
 toprak işlemeye başlar.

Mazot aldığı istasyon Shell !
Kullandığı traktör M. Ferguson
Domates tohumu İsrail'den
Mantar ilacı Bayer Alman
Trips ilacı Japon.
Kırmızı örümcek ilacı Amerikan.
Yaprak Gübresi İspanya'dan.
Toprak altı gübresi Hollanda dan.

Tarlasını:  bir çok fabrikanın arıtmaksızın atık suyunu boca ettiği, nehir suyu.
Kat kat azot kat kat fosfor kat kat potasyum her daim suni  takviye.

Hem yerli hem organik domates ?
Allah'tan şimdilik toprak yerli....
O da varla yok arasında....

Levent ÖZCAN.

3 Ağustos 2019 Cumartesi

BEŞİ BİR YERDE





1- Karbondioksit çekeriz, Oksijen soluruz.
2- Kılcal köklerimizle topraklarınızı koruruz.
3- Yapraklarımız dökülür, mikro organizmalara besin oluruz..
4- Budanır dallarımız eşya olur, odun olur.Sinir sistemimiz yoktur acımaz kolumuz..
5- Fıstık gibi oluruz helvalar da tatlılarda kavruluruz
6- Polen oluruz, bal gibi de bal oluruz.
7- Kuş konar,Tilkiye kovuk, börtü böceğe ev oluruz.
8- İklim oluruz, yağmuru çağırırız.
....
Biz kim miyiz ?

 Çevrenizde gördüğünüz beşi bir yerde beş kardeşleriz. Tıpkı tokat gibi.

- Ben Kızıl Çam: Akdeniz de yaşarım Türk çamı diye tanırlar dünya da beni. Kızıl deseler de komünist değil ancak sosyal birliktelikler deyim !
- Ben Sarı Çam: Susuzluğa da gelirim killi tınlı toprağa da. Mütevazıyım ancak aptal sarışın değilim!
- Ben Kara Çam: İlaç desen bende,reçine desen bende. Kara dediklerine bakmayın her iklimin yeşil aydınlatanıyım!
- Ben Halep Çamı: Bakmayın Halep adıma ! Yurdunuzda mülteci tüketici değil, bilakis yurdunuzun milli nefeslerin denim ! 
- Ben Fıstık Çamı : Övünmek gibi olmasın fıstık gibiyim !

Sizler için önce hava sonra su sonra besiniz.

Altın için altımızı oyarsanız şayet.

Beş kardeş bizleri göremezsiniz ancak emperyalizmin şamarı beş kardeş tokat gibi iner: nefesinize suyunuza besinize.
Soğan gibi et gibi su da ithal edersiniz besin de...

ANCAK ?

Ya havayı ?


Levent Özcan.


1 Ağustos 2019 Perşembe

Particilik.

Karartma uygulanıyor.
  Köyün minaresinden Uzatmalı Çavuş şunu haykırdı:
'Tüm Ahali evlerinde, çardaklarında lambalarını  gün batımından/doğumuna kadar yakmayacaktır. '

Alman keşif uçakları karşı adadan zamanlamasız havalanıyor gökyüzünde bir-iki  tur atıyor sonra gözden kayboluyor.Geceleri ise sesleri ve ışıkları fark edilebiliyordu.
- Ulen sen Nazi misin ?
Jandarma tarafından sarılan çardaktan çocuk sesleri, bağırtılar, ağlaşmalar...
Tütün tarlaları arasında ki toprak yolda: önde uzun boylu iri yarı adam elleri bağlı, arkasında bir jandarma Çavuşu ve 3 jandarma eri  gözden kaybolup gitti.
Rumların bir zamanlar gümrük binası olarak kullandığı oda binadan 2 darp sesi ve acı inleme sesi....!
- Ulen yok çocuğum ateşlendi, yok tütün diziyorduk çardakta. Ulen ! Demedik mi lambalar yakılmayacak ... İki dipçik sana ders olsun yürü git evine...
Yıl 1943 lü yıllardı. Almanlar Yunanistan'ın her yerini zapt etmişti.İzmir'in deniz kenarında bulunan bir köyünde yaşanmıştı bu olay.
...
 Türkiye ilk defa çok partili seçime giriyor. El amblemi olan Demokrat Parti ile, Altı ok amblemi olan Cumhuriyet Halk Partisi, hükümet olmak için yarışacak.
- Bak Hanım Altı oka basıcan mührü.!
...
 Altı ok yerine, El Ambleminin altına hata ile mührü basan hanımı ile tütün hasadı bitene kadar ( 3 ay) doğru düzgün  konuşmadı; 1943  yılında jandarmadan 2 dipçik yiyen adam.
.....
 Ne toprakçılık, ne hemşehrilik !
 İzmir'lilerin CHP'liliği böyle bir şey işte...

 Levent ÖZCAN

İĞDE AĞACI

Yer : Ankara
Konu : Yol yapımı.
Alaka : İğde ağacı.
Yol yapım ekibi
Atatürk.
İğde ağacı: Türkiye ikliminin hemen hemen her yerinde kolayca yetişip büyüyen ağaç türü.
Çankaya köşküne yol yapılıyor.Yolun ortasına denk gelen İğde ağacını yol yapım ekibi kesiyor.
Atatürk yeni yoldan geçerken, iğde ağacını göremeyince yaverine:
-Burada iğde ağacı olacaktı.
Yaveri:
- Paşam yolun tam ortasındaydı.Kesmişler !
Yalova'da bir ağaç için köşkü 2 adım geriye çektiren: Mustafa Kemal Atatürk'ün ender ağladığı anlardan biridir iğde ağacının kesilmesi...
Kaz dağlarında kaç iğde ağacı var ki ?


Levent Özcan.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

Şifreler ve Kodlar.



Mesela Coca-cola bileşimini sır gibi saklar.Formül hala çözülemedi. 12 boyutu hayal eden dünyamız teknolojisiyle yaķında kolanın formülü de sır olmaktan çıkar.

Bahçemizde ki balkonumuzda ki çiçeklerde, tarımda , hatta sivrisinekler hamam böceklerine karşı kullandığımız zehirler de bile.: formül yarışı var !

Tek fark böceklere karşı etkili olan ilacı bulan firma zehri 10 sene boyunca formülü ambalaja yazarak dilediği fiyattan satabilir. 10 yıl geçince diğer tarım ilaç firmaları formülü kullanarak ayrı bir isimle muhadil olarak piyasaya sürebilir.
Tarım zararlılarına karşı formül bulma olayı, öyle Arap sabununu sulandır bitki yapraklarına sık demekle olmuyor. Milyonlarca liralık yatırım gerektiriyor.

Biz Kore'ye durduk yere sebepsiz askerimizi gönderip, 1600 küsur gencimizi bir hiç uğruna şehit ! verip ' Kore gazileri ' üretirken. Adamlar uzaya çıkma formülünü çoktan hesaplamışlardı bile.
Bize tütün kotalanırken, haşhaş ekimine direnirken Kıbrıs ambargolanırken, yazımlar bilgisayar programları çoktan ayaklara düşmüştü.

Bilgisayar ağı yaygınlaşırken onlarda, biz diri diri aydın insanları yakmakla Uğur Mumcu'yu faillemekle meşguldük.
Adamlar bilgisayarla para transfer ederken biz daha renkli tivilerle tanışıyorduk.
Bırak Nasayı.spacex uzay sirketinin sahibi Elin Maskı şimdiden Marsta yaşamanın formülünü çözmüş gibi..

Hocam bu yatırımlar : Öyle küs ülke Mısır'dan yandaşlar tarafından soğan ithal etmeye benzemiyor. Sadece Uzay aracını itekleyen roketin maliyeti milyar Doların üstünde.....

Gelelim Kaz dağlarına, gelelim Balıkesir Balya'ya ,gelelim Bergama Ovacık şimdi de Kozak yaylasına.
Kozakta dünyanın en kaliteli maliyeti az Çam fıstığı üretilir. Hem doğa harikası,oksijen deposu Tıpkı kaz dağarı gibi.

Kozak yaylasında 5 seneden beri ve birden bire bir zararlı peydahlandı çam ağaçlarına ? Çaresiz kaldı Kozak köylüsü. Ekmekleri küçüldü.Pat köylüye iş imkanı sağlayacak umudunu yarattı altın madeni. Ve fıstık ağaçları kesilecek !

Japonlar hastaları solusun diye kaz dağları havasını tüplere doldurup gidiyorlar.

Hayatımız kodlar formüllerle şifrelerle dolu.
Bunları çözenler.bulanlar dünyaya hükmediyor.
Ha soracaksınız , iyi de kardeşim her şeyin formülünü buldular da Altının formülünü bulamadılar mı ? 
Ben söyleyeyim: Hidrojen ve Helyumu birleştir Altın elde edersin.

Nasıl mı birleşirler bırak güneşi galaksimizin patlaması lazım ki o enerjide 2 element birleşip özlerini kaybedip altına dönüşsün....

Hem ne var şimdi nova patlatmaya galakside bizde varız...... [ Ölürüz mazallah.)

Kaz dağları, Kozak yaylası dururken......

Levent Özcan.

30 Temmuz 2019 Salı

DÜNYA DENGESİ

Biyoloji.
Alt dalı genetik.
En basiti:
Mendel'in bezelyeleri !!!
Dominantlık yasası.
Benzerlik yasası.
Ayrılma yasası.
Faşist üstün ırkın,
Sermaye bildirgesi.
Ve sonuç...
Özü, kokusu, tadı değiştirmiş,
Organizmalar bereketi. (!)

İçine ettiniz meyvenin balığının sebzelerin.
Tohum Kartel sermayenin gözleri
Kanlı para paraaa.....
Köşede ki kasapta bile etler artik..
Mono hibrit klonlama.

Fizik.....
Alt dalı nükleer.....
Bir elementin kalbi.
Çok ince gördünüz: her şeyi...
Çekirdeğin,
Çevresinde.
Bir elementin proton, elektron meleklerini ayırdınız .
Devasal bir enerji elde ettiniz.

Atom bombası yaptınız.
Attınız.....
İnsanları yaktınız..
Yanmayanları da ,
Gama ışınları ile kanserlediniz...
İnsanlık yararı dediniz..
Nükleer santralerle,
Tüm canlıları katlettiniz.

Jeoloji.
Katman katman yer bilimi.
3 aşağı 5 yukarı 5 milyar yıllık bir dünyayı,
Petrol dediniz
Altın dediniz
Kömür, Bakır Maden dediniz..
Size sermaye olanı deldiniz.
Dünyanın anasını bellediniz.

Homeros'un İLYADASIN'DA,
Aşk vardı.
Diojen'in felsefesinde,
İnsan olmak vardı.
Srabonun çografyasın da.
Yepyeni dünyalara merhaba demek vardı.
Pisagor da her şey ,
Matematiksel gerçekti.
Galileo vardı mesela.
Yeryüzü yuvarlak dedi.
Kellesi gidip geldi.
Bir çok insanlık adına
Kuşları sevdi Paplo Neruda.
Vatanı sevdi memleketi sevdi Nazım Hikmet.
Toprak çanak,
Tahta kaşık.
Aç oldugun kadar doy doğadan, topraktan.
Bilim ..
Insanlık icin olsun.
Yoksa
Zengin azĺığın aclığı çok.
Ne kadar zengin az olursa bu dünyada.
Çok ama çok fakir olur her nefes aldığımız coğrafyada.

Levent ÖZCAN.

SABAH VE ÇAY

Bu sabah,
Çayın demi ağır.
Yaz yağmuru sesinde,
Mis gibi toprak kokusu var.
Güneş cilveli kirpik kirpik.
Duygu yüklü bulutların ardından,
Bana göz atıyor.
Tatlı bir serinlik ise,
Kış aylarının sözlüsü sanki.

Biliyormusun ?
Kalem kurşun..
Patalojik ağır tahlilde,kelimeler.
Yazıyorum,habire yazıyorum..
Hiç ölmeyecek gibi.
Daha doğrusu sen sen yazdırıyorsun.
.
Göz gezdirmelisin.
Göz ucuyla da olsa bakmalısın yazdıklarıma.
Ama tepeden aşağıya,
Tanrı gibi.
Göz ucuyla da olsa bakmalısın yazdıklarıma
Ama aşağıdan yukarıya.
Avuç açmış dua yakaraşı gibi.
Her şiir bende ayrı bir şehir.
Her yazdıgım ayrı ayrı birer memlekettir.

Korku,
Mutluluk,
Direnme,
İsyan ,
Aşk,
Özgürlük,
Umut.
Her okuyup anladığında,
Senle duygu yüklü sohpet etmektir.
Şiir şiir şiirlerce.
İşte bu en güzel şey...

Uyaklandığıma bakma sen,
Alt alta duygu sonlarımda.
İki yakası bir araya gelmeyen yurdum gibi,
Belki.
Savruk siyaset hissettirdiklerim.
Ama inancım gibi.
Devrimciliğim gibi.
Herşeyin üstünde.
Tek yüreķ,tek yumruk
Sana karşı HİSSETTİKLERİM.

Levent ÖZCAN.

EKMEK DAVASI

Bir buğday tanesi
Çimlendi başak oldu...
Önce birdi, sonra ekin oldu.
Tarla oldu.
Memleket oldu...

Bir buğday tanesi.

Öğüldü un ufak oldu...
Önce bulamaç sonra hamur oldu.
Pişti kızardı...
Karın doyurdu...

Bir Buğday tanesi
Ekene varlık doldu...
Ekmeyene açlık oldu...
Hırsızlık haramilik.
Ve kan damladı savaş oldu.

Bir buğday tanesi.
Emek oldu 
KADIN gibi bereket oldu...
Aşk oldu...
Mutluluk oldu...

Bir buğday tanesi...
Şekerlendi tatlı oldu.
Bir buğday tanesi açıldı
Börek oldu.
Ama özünde buğdaydı..

(Ne ruj ne makyaj ne dekolte)
Yüzleri güneşe doğru kavrulmuş
TIPKI EMEKÇİ KADINLAR gibi.
BİR ÖMÜR VAZGEÇİLMEZ OLDU.

Levent ÖZCAN.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...