doğdu bir ressam gibi,
sarı saçları aydınlık güneşi
gözleri evet gözleri
üç taraf çevreli masmavi denizler çizdi
çocuk oldu oyunlar oynadı
kırlarda koştu
elinde boş teneke düşman kovalar gibi
kargaları ürküttü bakla tarlalarında
okullu oldu yazdı okumayı bildi
bir adı vardı
ikinci adını da aldı
olgunluğa ulaşıverdi
genç oldu kanı kaynadı
canı yandı yurdunun düşüşünden
fikrinde devrimcilik
harbiyeli asker oluverdi
isyan direniş emperyalizme karşı bir haktı
bedevi oldu komutan oldu
trablusgarptan filistine
sürgün yedi filistin den suriye ye oradan doğu cephesine
imzasını attı
boğazlanmaya bir boğum kala
kocaman
çanakkale destanında
asi oldu bazılarına göre
günlerce kez binlerce kez kellesi koltukta
samsuna ayak bastı
geriye dönmeyi hiç düşünmemecesine
kanı canı pahasına memleket sevdasına
sıfırlandı bir gecede en sevdiği mesleği
sivil oldu kongre oldu
kalpak giydi
kuvayi milliye ruhuyla
can verdi
gün be gün çürüyen ulu vatan çınarına
sayısız vilayetten çeşit çeşit fikirler
örümcek ağlı camı çerçeveyi silmek yerine
söküp atıverdi hürriyetsizliği
yenilmişliği ezikliği
ortak akıl memleketti
Türk ün yüce meclisini açıverdi
düşman kapıda hatta içeri girdi
ramak kaldı an be an bıçak eti kesti kemiği deldi
başkomutan oldu kurtuluş'un baş rolünde
ya istiklal ya ölüm dedi
her şeyin yoksuluydular
memleket sersefil
gördü anaları gördü gözleri kadınları
koynunda omuzunda kucağında bir bebek taşır gibi
gördü gözleri sımsıkı sarılı cephaneleri
döndü iki damla ağlayı verdi
çocukları gördü
babasız dedesiz atasız
küçücük bedenlerinde savaş kocaman bir yorgunluktu
anne avuçlarında avuç içleri ısınırken
memleketin karış karış siper yollarında
yüzleri üşümüş soğuk
gözleri renksiz ve donuktu
genç askerlerini gördü
matarada su
karavana da yemek yok
aç ve bil aç
en önemlisi kütüklük te mermi yok
ancak damarda dolaşan kan asil mi asildi Umut çok umut çok
umut ucu savaşmaktan körelmiş süngülerindeydi
ares oldu gümbür gümbür
tanrlar zengini antik yunan torunları üstünde
olimpos ta değil ama
koca tepe de savaşın senaryosunu yazdı
ve savaşın sanatını icra etti
afyon ovasının kocaman perdeli sahnesinde
bırak yunanın galip gelmesini istemeyi
yunanca ege bile demedi
kabullenemiyordu o denizin yunan ismini
ordular ilk hedefiniz akdenizdir dedi
ve akdenize ulaştı masmavi gözleri
9 eylül'de yedi düvelle
tebaayı da denize döküverdi.
o zaman çiçek yoktu izmir in dağlarında ama tohumları filizlenmişti
gerekmedikçe savaş savaş bir cinayettir dedi
komünizm saltanat tek adamlık
her bir rejim elinin altında
hepsine muktedir iken
yumruğunu masaya vurdu hepsini ezdi
yarın Türk Cumhuriyetini kuruyoruz dedi
işte o an dünya üzerinde dünya gözünde
asrın lideri oluverdi
açlığı acıya çok katık etmişti milleti
köylü milletin efendisi tarım dedi
yokluğu yoksulluğu öğrenmişti
cehaleti hurafeye görmüştü çözmüştü
okul dedi fabrika dedi
Türk öğün çalış güven dedi
Türklüğünü hiç gizlemedi
Türklüğünden hiç yerinmedi
Türk halkına hep değer verdi yüceltti
Türk milleti zekidir
Türk milleti çalışkandır dedi
kimi kağnı ile kimi sırtında cephanesini yavrusu bellemiş
kurtuluş taşıyan savaş kadınları geldi aklına
anadolu nun öksüz yetim üşümüş solmuş
savaş çocukları geldi aklına
genç askerleri ve
tazecik emaneti geldi aklına
medeni kanun
23 nisan çocuk 19 mayıs gençlik dedi
ahde vefa zamanıydı şimdi
çekilen acıların bedellerini onure ediverdi
ebedi ayrılık Allahın emri
ölüm hak miras helal
tüm servetim Türk milletinindir dedi
zaten adam gibi adam dı
o andan sonra fikirleriyle devrimleriyle
nice kalplerde ÖLÜMSÜZ DÜNYA LİDERİ oluverdi
Levent ÖZCAN
gözleri evet gözleri
üç taraf çevreli masmavi denizler çizdi
çocuk oldu oyunlar oynadı
kırlarda koştu
elinde boş teneke düşman kovalar gibi
kargaları ürküttü bakla tarlalarında
okullu oldu yazdı okumayı bildi
bir adı vardı
ikinci adını da aldı
olgunluğa ulaşıverdi
genç oldu kanı kaynadı
canı yandı yurdunun düşüşünden
fikrinde devrimcilik
harbiyeli asker oluverdi
isyan direniş emperyalizme karşı bir haktı
bedevi oldu komutan oldu
trablusgarptan filistine
sürgün yedi filistin den suriye ye oradan doğu cephesine
imzasını attı
boğazlanmaya bir boğum kala
kocaman
çanakkale destanında
asi oldu bazılarına göre
günlerce kez binlerce kez kellesi koltukta
samsuna ayak bastı
geriye dönmeyi hiç düşünmemecesine
kanı canı pahasına memleket sevdasına
sıfırlandı bir gecede en sevdiği mesleği
sivil oldu kongre oldu
kalpak giydi
kuvayi milliye ruhuyla
can verdi
gün be gün çürüyen ulu vatan çınarına
sayısız vilayetten çeşit çeşit fikirler
örümcek ağlı camı çerçeveyi silmek yerine
söküp atıverdi hürriyetsizliği
yenilmişliği ezikliği
ortak akıl memleketti
Türk ün yüce meclisini açıverdi
düşman kapıda hatta içeri girdi
ramak kaldı an be an bıçak eti kesti kemiği deldi
başkomutan oldu kurtuluş'un baş rolünde
ya istiklal ya ölüm dedi
her şeyin yoksuluydular
memleket sersefil
gördü anaları gördü gözleri kadınları
koynunda omuzunda kucağında bir bebek taşır gibi
gördü gözleri sımsıkı sarılı cephaneleri
döndü iki damla ağlayı verdi
çocukları gördü
babasız dedesiz atasız
küçücük bedenlerinde savaş kocaman bir yorgunluktu
anne avuçlarında avuç içleri ısınırken
memleketin karış karış siper yollarında
yüzleri üşümüş soğuk
gözleri renksiz ve donuktu
genç askerlerini gördü
matarada su
karavana da yemek yok
aç ve bil aç
en önemlisi kütüklük te mermi yok
ancak damarda dolaşan kan asil mi asildi Umut çok umut çok
umut ucu savaşmaktan körelmiş süngülerindeydi
ares oldu gümbür gümbür
tanrlar zengini antik yunan torunları üstünde
olimpos ta değil ama
koca tepe de savaşın senaryosunu yazdı
ve savaşın sanatını icra etti
afyon ovasının kocaman perdeli sahnesinde
bırak yunanın galip gelmesini istemeyi
yunanca ege bile demedi
kabullenemiyordu o denizin yunan ismini
ordular ilk hedefiniz akdenizdir dedi
ve akdenize ulaştı masmavi gözleri
9 eylül'de yedi düvelle
tebaayı da denize döküverdi.
o zaman çiçek yoktu izmir in dağlarında ama tohumları filizlenmişti
gerekmedikçe savaş savaş bir cinayettir dedi
komünizm saltanat tek adamlık
her bir rejim elinin altında
hepsine muktedir iken
yumruğunu masaya vurdu hepsini ezdi
yarın Türk Cumhuriyetini kuruyoruz dedi
işte o an dünya üzerinde dünya gözünde
asrın lideri oluverdi
açlığı acıya çok katık etmişti milleti
köylü milletin efendisi tarım dedi
yokluğu yoksulluğu öğrenmişti
cehaleti hurafeye görmüştü çözmüştü
okul dedi fabrika dedi
Türk öğün çalış güven dedi
Türklüğünü hiç gizlemedi
Türklüğünden hiç yerinmedi
Türk halkına hep değer verdi yüceltti
Türk milleti zekidir
Türk milleti çalışkandır dedi
kimi kağnı ile kimi sırtında cephanesini yavrusu bellemiş
kurtuluş taşıyan savaş kadınları geldi aklına
anadolu nun öksüz yetim üşümüş solmuş
savaş çocukları geldi aklına
genç askerleri ve
tazecik emaneti geldi aklına
medeni kanun
23 nisan çocuk 19 mayıs gençlik dedi
ahde vefa zamanıydı şimdi
çekilen acıların bedellerini onure ediverdi
ebedi ayrılık Allahın emri
ölüm hak miras helal
tüm servetim Türk milletinindir dedi
zaten adam gibi adam dı
o andan sonra fikirleriyle devrimleriyle
nice kalplerde ÖLÜMSÜZ DÜNYA LİDERİ oluverdi
Levent ÖZCAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder