ATATÜRK'ÜN FİKİR VE YASA HIRSIZLIĞI.
Demokrasi, Yunanca demos (halk topluluğu),kratos(iktidar) kelimelerinden oluşup,anlamı 'halkın iktidarıdır.Peki demokrasinin çıktığı ülke Yunanistan'da, demokrasi nasıl işliyordu? Tabi ki eski Yunan site devletlerinde demokrasiye en yakın site devleti ,Atina'ydı. Ama toplanılan mecliste oy verme yetkisi olanlar sadece Atina da doğmuş erkeklerdi.Kadınların, kölelerin ve varlıklı olmayanların oy kullanma hakkı kesinlikle yoktu.Yaklaşık 400.000 nüfusa sahip Atina site devletinde,30.000 ile 40.000 erkek oy hakkına sahipti.Seçilen temsilciler şehir meclisinde alınacak vergiler, savaş kararları vesaire yasalar siyah ve beyaz çakıl taşları kullanılarak oylamayla karara bağlanırdı.(Bazı demokrasi hareketlerinin mesela İngiltere'de 1200 küsur yıllarında Kralla imzalanan 'Magda Karta' ve benzerlerine girmiyorum.)
Antik dönemde sadece elit erkeklerin söz sahibi olduğu demokrasiyi günümüzde değişik uygulanış biçimiyle şuan yaşamaya çalışıyoruz.Değişen şey çoğu ülkede kadınlar dahil her bir bireye seçme ve seçilme hakkı verilmesidir.Tabii demokrasi gücünün de kontrol edilememesinden dolayı, özelikle 3 ncü sınıf ülkelerde bilinçli olarak cahil bırakılan ve kutsal hurafelerin yayılmasıyla demokrasi diktatörlükle son bulmaktadır.
Yaygın olan 3 din ile demokrasi yüzyıllardır karşı karşıya gelmektedir.Ama tek ortak ifade üslubu her ikisinin de erkek tonunda kaleme alınmış olmalarıdır.Ve ne yazık ki demokraside de yaygın dinlerde de kadınlar hep ikinci planda bırakılmıştır.Bakmayın siz Katolik kiliselerinde Meryem heykellerine, Meryem bile kadın olarak görülmez 'bakire Meryem' olarak hep telaffuz edilir.Bakmayın siz Ortodoks kiliselerinde ki Meryem ana ikonlarına, şuan Atina'nın açıklarında dünyanın çeşitli ülkelerinden keşişlerin yaşadığı özerk bir Ortodoks ülkesi 'Aynoroz' adası var.Burası dünya da kadınların ayak basmasının yasak olduğu tek adadır.İslamda da karanlık düşüncelerin 'hadisi şerif' adı altında 9 yaşında ki çocukların babalarıyla dahi cinsel münasebete girebilirliğini salık verenlerin nedense Kuranı-Kerimde kadın haklarını dile getiren ,hatta emir eden 'Nisa' suresini hiç ama hiç dile getirmeleri (sözüm ona) din adamlarının işlerine gelmez..Yahudilik konusuna girmeyeceğim konu uzamasın.
Söz kadınlardan açılmışken ve kadınların haklarının sağlanması başlangıcı Fransız devriminden sonra filizlenmeye başladığını belirtebiliriz.Tarihlere boğmak istemem ama bu detayı yazmam gerekir, çelişki olmaması için. Fransız Devrimi (Kanlı İhtilal 1789-1799) tarihleri arasında olsa da;Kadınlar ilk olarak 1776 yılında Amerika’nın New Jersey eyaletinde seçme hakkını elde ettiler; ancak bu hak 1807 yılında geri alındı.Sonraları ilk Avrupa da Filandiya ve 1930'lara kadar kısıtlıda olsa Avrupa Yeni Zellanda vesaire ülkelerde yaygınlaştı.
1776-1930'yılları arası 'KADIN HAKLARI HİÇ BİR KADINA ALTIN TEPSİDE SUNULMAMIŞTIR.' Kadın hareketiyle kadınlar haklarını kendi bilek gücüyle kazanmışlardır.Ölüm pahasına dahi olsa kazanılan herhangi bir haktan asla kolay kolay vazgeçilemez.
Hazır 1930'lara gelmişken 9 yıl geriye gidelim ve Temmuz 1921 Eskişehir Savaşıyla parantezi açalım.Türk ordusu Eskişehir savaşını kaybederek Sakaryanın doğusana çekilmek zorunda kalmıştır.Komuta merkezi Polatlıya geri çekilmiş, amansız Yunan toplarının sesleri Meclisten dahi işitilir olmuştur.Meclisin Konya'ya,Akşehir'e taşınması dillendirilmeye başlanmıştır diyelim ve Sakarya'nın doğusuna geri dönmek üzere parantezi kapatalım.
Balkan savaşları,Yemen çölleri,Filistin,Irak,Kuzey Afrika Doğu Anadolu cepheleri derken,köylerde kentlerde şehirlerde erkek nüfusu azalmıştır.Gidenlerin çoğuda dönememiş az bir kısmı 3-5 yıl sonra,esaretten kurtulup memleketlerine dönebilmişlerdir.Ülkenin halini anlatmaya hacet yok.
Elde ne tüfek kalmıştır nede cephane.1917 Bolşevik devrimi ile en azından doğu sınırımız rahatlamış, emperyalist güçlerin emellerini fark eden Rusya Ankara'ya silah yardımı yapmaya başlamıştır.Karadeniz limanlarına gizlice yanaşan cephane yüklü gemilerden alınan mühimmat Ankara'ya nakledilmiştir.Limanlarla Ankara arası ortalama mesafe 400 ile 450 km'dir. Yine ortalama bu mesafe top,tüfek yüklü kağnılarla Ankara'ya varış 15 gün, dönüş ise 15 gündür.Yani ayda bir Ankara'ya silah sevkiyatı yapılabilmektedir.Mustafa Kemal,meclisten bir yasa çıkartırır. Yukarı da saydığım savaşlardan sonra eşsiz babasız erkek kardeşsiz kalmış kadınların kötü yola düşmeyip ocaklarında aş kaynasın diye kağnı ile silah taşıyan kadınlara sefer başına 25 kuruş ödemeyi kanunlaştırmıştır.
Gelelim can alıcı olaya.Meclisin tüm yetkilerini alarak Mustafa Kemal Başkomutan olarak ordunun durumunu incelemeki için Polatlıya gelir.İsmet İnönü karşılar onu. Dilerseniz aralarındaki konuşmaları dialog olarak aktarayım.
Mustafa Kemal: İsmet durum nedir ?
İsmet İnönü: Paşam vaziyet çok kötü.Eskişehir savaşından sonra emirleriniz gereği Sakarya ırmağının doğusuna çekildik siper kazarak savunma hattı kuruyoruz.
Mustafa Kemal : Askerlerin durumu nedir peki ?
İsmet İnönü : 40 bin askerden 20 bin firarımız var,daha da kötüsü firar edenlerin çoğu silahlarıyla,cephaneleriyle firar ettiler.
Mustafa Kemal derin bir nefes aldı ve ''Hadi gel siperlere gidelim''
Savunma cephesine vardıklarında kadınların siper kazdığını gören,
Mustafa Kemal: İsmet kadınların ne işi var burda.
İsmet İnönü : Paşam geri kalan askerler yorgun aç bil aç çevre illerden analar kadınlar kızlar hepsi siper kazıyor. Biz bu kadınların hakkını nasıl ödeyeceğiz?
Mustafa Kemal'in gözleri dolar ve '' Zamanı gelince'' der.
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün çıkardığı hiç bir yasa,ne Antik Yunan'dan, ne Magna Carta'dan ne Rönesans'tan ne Bakire Meryem'den nede Nisa Suresinden esinlenmiştir.Çıkardığı tüm yasalar yaşadıklarından Kurtuluş savaşından ÇALINTIDIR.Ve hiçbir hak talep etme lüksü olmayan kadınlara haklarını vermeyi Sakarya ırmağının doğusunda siper kazan kadınları, Ankara'ya cephane taşıyan kadınları gördüğü anda vermiştir. Kadınlarımız Vatan HAKKI yolunda özverilerinden dolayı ATASINDAN en büyük HAKLARINI, hak ederek almışlardır.
Siz Kadınlarımız Lütfen Haklarınıza sahip çıkınız,
Levent ÖZCAN.
02 Ağustos 2018. (03.40)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder