aşkı yazmak için aşık
özgürlüğü yazmak için kuş gibi,
yoksuluğu yazmak için aç,
devrimi yazmak için devrimci,
olmak gerekiyormuş.
Şiir yazmak için ise ŞAİR olmak
hiç gerekmiyormuş.
Aşk bitince, ne aşk kalacak ne sevgili,
özgürlük olmayınca kuş kanat kırsa maviliklere ne yazar
açlıktan ölünce yoksulluk bitecek mi sanki,
Devrim yapamadıktan sonra ne aşk,ne özgürlük nede tokluk
kalacak.
Birisi gelecek yine aşık,yine tutsak yine dar ağacında
açı açına şiirler yazacak.
Levent ÖZCAN
31 Mart 2016 Perşembe
kadın.
hani devrim kadını olmasan,
ne saçların ne gözlerin,
ne gülüşlerin.
ne dişiliğin ,
umurumda.
Esaretten nefret etsemde.
Seni sen yapana tutsağım ben,
dalgalanan bir bayrak gibi
saçlarının gölgesindeki düşüncelerin,
umut kaynağı gözlerinin içi,
ve kulaklarımda yankılanan gülüşlerin.
bir devrim marşı gibi.
her kadın dişidir.
ama her kadın devrimci kadın kadar,
güzel olamaz ki.......
Levent ÖZCAN.
ne saçların ne gözlerin,
ne gülüşlerin.
ne dişiliğin ,
umurumda.
Esaretten nefret etsemde.
Seni sen yapana tutsağım ben,
dalgalanan bir bayrak gibi
saçlarının gölgesindeki düşüncelerin,
umut kaynağı gözlerinin içi,
ve kulaklarımda yankılanan gülüşlerin.
bir devrim marşı gibi.
her kadın dişidir.
ama her kadın devrimci kadın kadar,
güzel olamaz ki.......
Levent ÖZCAN.
25 Mart 2016 Cuma
Kayalıklar.
Durgun.
Rota uzağı yorgun,
Göz görümü belirginliği yakın.,
Ilıman rüzgarların eksilttiği
Yüz hatları oldukça belirginleşmiş,
Tuz tutsağı.
Albatrosların,martıların,sevgilisi, karabatakların kanat gerginliği NEFES odağı,
Kayalıklar.
Yağlı boya fırçanın eteklerinde dans ettiği,
Beyaz renk cümbüşü dalgaların efendisi,
Özünde volkanik,
Keşmekeşlik kütlesinin sancısıyla,
Su kesitinin altı DÜŞÜNCEM kadar ağır,
Su üzeri hayallerimin pomza taşı kadar hafif görünümü
Mavinin heybetleşen dimdik hüznüyle,
Dert ortağı,
Sırdaşı,
İyot sarhoşu
Kayalıklar.
(TANIŞMAMIZIN YAZGISI SENDE OLSA GEREK)
Nice kadırgalar.kalyonlar.
Kim bilir kaç şilep miçosu,
Kim bilir kaç balıkçı tayfası,
Kim bilir kaç vapur yolcusu,
Kim bilir kaç Kaptan korkusu
sana karasal merhabalar getirmiştir,
karasal sevdalardan.
Sen suyu delmiş bir hançer başı gibi çıplak ve keskin,
Yaban güvercin yavrucakları sert bedeninde gagalarıyla yudumlar gökyüzünü.
Girinti ve çıkıntılarında binlerce kanat,
nice yalnızlık şiirlerini türkülerini havalandırır.,
göz görür nokta kadar uzak olsan da bana
yada her günkü patika serüvenimde
senin yalnızlığını seyrederken
meltem ile poyraz ile bir şekilde işte
Vururlar suratıma.
Ben insan okyanusunda yalnızım,
sen mavinin koynunda.
Levent ÖZCAN.
Rota uzağı yorgun,
Göz görümü belirginliği yakın.,
Ilıman rüzgarların eksilttiği
Yüz hatları oldukça belirginleşmiş,
Tuz tutsağı.
Albatrosların,martıların,sevgilisi, karabatakların kanat gerginliği NEFES odağı,
Kayalıklar.
Yağlı boya fırçanın eteklerinde dans ettiği,
Beyaz renk cümbüşü dalgaların efendisi,
Özünde volkanik,
Keşmekeşlik kütlesinin sancısıyla,
Su kesitinin altı DÜŞÜNCEM kadar ağır,
Su üzeri hayallerimin pomza taşı kadar hafif görünümü
Mavinin heybetleşen dimdik hüznüyle,
Dert ortağı,
Sırdaşı,
İyot sarhoşu
Kayalıklar.
(TANIŞMAMIZIN YAZGISI SENDE OLSA GEREK)
Nice kadırgalar.kalyonlar.
Kim bilir kaç şilep miçosu,
Kim bilir kaç balıkçı tayfası,
Kim bilir kaç vapur yolcusu,
Kim bilir kaç Kaptan korkusu
sana karasal merhabalar getirmiştir,
karasal sevdalardan.
Sen suyu delmiş bir hançer başı gibi çıplak ve keskin,
Yaban güvercin yavrucakları sert bedeninde gagalarıyla yudumlar gökyüzünü.
Girinti ve çıkıntılarında binlerce kanat,
nice yalnızlık şiirlerini türkülerini havalandırır.,
göz görür nokta kadar uzak olsan da bana
yada her günkü patika serüvenimde
senin yalnızlığını seyrederken
meltem ile poyraz ile bir şekilde işte
Vururlar suratıma.
Ben insan okyanusunda yalnızım,
sen mavinin koynunda.
Levent ÖZCAN.
24 Mart 2016 Perşembe
PAYDOS
Ismarlama şiirler yazarım.
Alın terim, bedenim işçi benim.
Ellerim kaba saba,
parmak boğumları nasırlarıyla,
kalemi sert tutar,
yüreğim ısmarlar,
ben yorgun, ben durgunum ama
yumuşacık şiirler düşünür,
bir kaç satır karalarım yinede,
emekten yana.
Karanlık Ege denizi aydınlanır,
adalar netleşir,
dalgalar susar.
Yıldızlarla ay , güneş olur.
kalemle kağıt buluşunca.
anca ben o zaman dinlenirim.
Levent ÖZCAN.
Alın terim, bedenim işçi benim.
Ellerim kaba saba,
parmak boğumları nasırlarıyla,
kalemi sert tutar,
yüreğim ısmarlar,
ben yorgun, ben durgunum ama
yumuşacık şiirler düşünür,
bir kaç satır karalarım yinede,
emekten yana.
Karanlık Ege denizi aydınlanır,
adalar netleşir,
dalgalar susar.
Yıldızlarla ay , güneş olur.
kalemle kağıt buluşunca.
anca ben o zaman dinlenirim.
Levent ÖZCAN.
Alınteri.
Kimimiz ana parası,
kimimiz baba parası,
kimimiz koca parası,
kimimiz karı parası,
kimimiz alın terimizi yeriz..
Ya şu ''devlet'' malını,
yiyenlere ne demeli.
Küfür etmekle,
bela okumakla,
hak aranmaz ki ........
Levent ÖZCAN
PARA
Kimimiz ana parası,
kimimiz baba parası,
kimimiz koca parası,
kimimiz karı parası,
kimimiz alnımızın hakkını yeriz..
Ya şu ''devlet'' malını,
yiyenlere ne demeli.
Küfür etmekle,
bela okumakla,
hak aranmaz ki ........
Levent ÖZCAN
kimimiz baba parası,
kimimiz koca parası,
kimimiz karı parası,
kimimiz alnımızın hakkını yeriz..
Ya şu ''devlet'' malını,
yiyenlere ne demeli.
Küfür etmekle,
bela okumakla,
hak aranmaz ki ........
Levent ÖZCAN
15 Mart 2016 Salı
ÖLMEDİM
Bugün de ölmedim,,,
Ne trafik kazası,
Ne geç gelen ambulanstan dolayı,
ne de hastahane kapısında.
Ölmedim diyorum size.
Ne maden işçisiyim,
yedi kat diplerde,
ne mülteciyim denizler üstünde.
Vatan sana,canım feda..
Kahpe kurşunlar yağmurunda
gencecik asker değilim,
polis değilim.
Kadın değilim koca elinde biçileyim
kız Öğrenci değilim ki,
taciz edileyim tecavüz edilip yakılayım
sonra da intihar edeyim.
Allah bilirim,kitap bilirim,
Mezhep bilirim, din bilirim
Önce insan diyen,
Alevi yoldaş değilim ki,
her cumadan sonra,katledileyim.
Okur değilim,yazar değilim,
hapislerde çürüyeyim.
gezici değilim, durağanım ,
ya dayaktan yada yakın kurşundan öleyim.
yada ekmek alma yolunda çocuk bedenimle katledileyim.
Mitinglere katılmam garlar önünde,
Sultanahmette turist ,
Ankara'da yaşayan biri hiç değilim,
bombalar patlatılsın gözümün önünde.
Sonra da can derdine düşeyim.
Daha çok sebep var ölmemem için,
makarnam midemde,
kömürüm sobamda
oyum çantada keklik olduğu sürece.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
der geçerim.
Dominik Cumhuriyetinde ki YARIŞMA!!!!
İle geçer gün ve gecelerim.
şiiri yazanın notu: (SENİN ALLAH BELANI VERSİN)
Levent ÖZCAN.
Ne trafik kazası,
Ne geç gelen ambulanstan dolayı,
ne de hastahane kapısında.
Ölmedim diyorum size.
Ne maden işçisiyim,
yedi kat diplerde,
ne mülteciyim denizler üstünde.
Vatan sana,canım feda..
Kahpe kurşunlar yağmurunda
gencecik asker değilim,
polis değilim.
Kadın değilim koca elinde biçileyim
kız Öğrenci değilim ki,
taciz edileyim tecavüz edilip yakılayım
sonra da intihar edeyim.
Allah bilirim,kitap bilirim,
Mezhep bilirim, din bilirim
Önce insan diyen,
Alevi yoldaş değilim ki,
her cumadan sonra,katledileyim.
Okur değilim,yazar değilim,
hapislerde çürüyeyim.
gezici değilim, durağanım ,
ya dayaktan yada yakın kurşundan öleyim.
yada ekmek alma yolunda çocuk bedenimle katledileyim.
Mitinglere katılmam garlar önünde,
Sultanahmette turist ,
Ankara'da yaşayan biri hiç değilim,
bombalar patlatılsın gözümün önünde.
Sonra da can derdine düşeyim.
Daha çok sebep var ölmemem için,
makarnam midemde,
kömürüm sobamda
oyum çantada keklik olduğu sürece.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
der geçerim.
Dominik Cumhuriyetinde ki YARIŞMA!!!!
İle geçer gün ve gecelerim.
şiiri yazanın notu: (SENİN ALLAH BELANI VERSİN)
Levent ÖZCAN.
11 Mart 2016 Cuma
Kumsal
Ayaklarım toprak.
Lodosu,poyrazı akort eden,
iğde ağacı kadar ,
köksalmış.
Kumasalın deniz kardeşliğine.
Umudu yudumlarken,
BULUT KAÇKINI GÜNEŞE KARŞI,
deniz yanıyor gözümde
MASMAVİ.
Okaliptuslar var.
Sere serpe uzanmış kumsal patlarına ,
haşmetlik öğretiyor.
Diz kapaklarının kıvrımlarını görebiliyorum,
cüceleştirilmiş sarı yeşillerin.
Minicik, çocukluğumun çıplak ayak izlerini eziyorum,
burjuva arabamın dört lastiği baklava desenli ağırlığıyla.
Beynim sosyalist.
söylemlerim sosyalist.
AMA,
eylemlerim,
söylemlerim sosyalist.
AMA,
eylemlerim,
yaşantım,
kahretsin
oldukça,
.......kapitalist....
Levent ÖZCAN
10 Mart 2016 Perşembe
Ne mavisine karışırım denizin,
ne negatif yüklü bulutuna gökyüzünün.
Yüreğim kan kırmızı,
avuçlarımda yılların açık sarısı nasırları,
geceleri çok ama çok sızlar.
Gözlerim kahverengi imiş,
bana aynalar söyledi.
bunları.
Banane tepetaklak maviden.......
Denizzzdeennn banane!!!!
ben toprak rengindeyim.
Banane negatif yüklü bulutundannnnn....
İçim ağlar ,nasırlarım sızlar ,
kendi kendinee....
taş gibi dikilir günler ,
baş ucuma.
bir servi söyler sonsuz devrimci türkümü,
gecelerin her soğuk rüzgar sövüşünde,
ışıklar içinde uyuduğum ebedi yurdumda.
Levent ÖZCAN.
ne negatif yüklü bulutuna gökyüzünün.
Yüreğim kan kırmızı,
avuçlarımda yılların açık sarısı nasırları,
geceleri çok ama çok sızlar.
Gözlerim kahverengi imiş,
bana aynalar söyledi.
bunları.
Banane tepetaklak maviden.......
Denizzzdeennn banane!!!!
ben toprak rengindeyim.
Banane negatif yüklü bulutundannnnn....
İçim ağlar ,nasırlarım sızlar ,
kendi kendinee....
taş gibi dikilir günler ,
baş ucuma.
bir servi söyler sonsuz devrimci türkümü,
gecelerin her soğuk rüzgar sövüşünde,
Levent ÖZCAN.
Gözüm durgun bugün.
Hüznüm yorgun.
Alabildiğince,
takıştırdığım anlık gülümsemeli dakikalar bile,
7/24'mü kurtarmıyor.
Yazmanın sarhoşu olmalıyım.
Göğüs, kafes, can ritminde.
TEDİRGİNLİĞİN KASVETLİ KRİZLERDEYİM.
Yakomoz parlaklığı. ay düşkünü,
mendireğe karşı yaslanmış,
tinsel düşüncelerden uzak,
metafizik direnişlerindeyim.
Varsa allah omzuma el kondursa ya.
Neden bu kadar şiddet,
neden bu kadar açlık
AÇIKLASANA
bana mendereğin kuytuluklarında.!!
Levent ÖZCAN.
Hüznüm yorgun.
Alabildiğince,
takıştırdığım anlık gülümsemeli dakikalar bile,
7/24'mü kurtarmıyor.
Yazmanın sarhoşu olmalıyım.
Göğüs, kafes, can ritminde.
TEDİRGİNLİĞİN KASVETLİ KRİZLERDEYİM.
Yakomoz parlaklığı. ay düşkünü,
mendireğe karşı yaslanmış,
tinsel düşüncelerden uzak,
metafizik direnişlerindeyim.
Varsa allah omzuma el kondursa ya.
Neden bu kadar şiddet,
neden bu kadar açlık
AÇIKLASANA
bana mendereğin kuytuluklarında.!!
Levent ÖZCAN.
7 Mart 2016 Pazartesi
ALINMA...
Her yazdığım şiiri,
Neden üstüne alınıyorsun ki ?
Dünyada ki tek kadın senmisin ki ?
Hadi küfür etsem isimsiz,
Karşılıksız uçsuz bucaksız aşkıma,
sitem yüklü cümlecikleri mıhlasam avazım çıktığı kadar.
o zaman üstüne alın.
Çünkü gocunursun,suçlusun.
Devlet dairesi gibi bürokrasi,
engelisin kalp ritimlerimde.
Aşkıma bugün git yarın gel dersin.
Kelebeğin 24 saatlik yaşamı gibi,
ölmeyecek gibi doğar,
her ölüm erken ölüm gibi,
kederlenmiş şiirler yazarım.
Tekrar yazıyorum ;
Mısralarımı üzerine alınma!!!
Ne ben Ademim,
Ne de sen Havva'sın,
Bu DÜNYADA........
Levent ÖZCAN.
Neden üstüne alınıyorsun ki ?
Dünyada ki tek kadın senmisin ki ?
Hadi küfür etsem isimsiz,
Karşılıksız uçsuz bucaksız aşkıma,
sitem yüklü cümlecikleri mıhlasam avazım çıktığı kadar.
o zaman üstüne alın.
Çünkü gocunursun,suçlusun.
Devlet dairesi gibi bürokrasi,
engelisin kalp ritimlerimde.
Aşkıma bugün git yarın gel dersin.
Kelebeğin 24 saatlik yaşamı gibi,
ölmeyecek gibi doğar,
her ölüm erken ölüm gibi,
kederlenmiş şiirler yazarım.
Tekrar yazıyorum ;
Mısralarımı üzerine alınma!!!
Ne ben Ademim,
Ne de sen Havva'sın,
Bu DÜNYADA........
Levent ÖZCAN.
SEVDALI
Biri denizde yaşar.
Biri karada.
Biri dalga sever.
Diğeri sarılmak ister.
Biri soğuk kanlı.
Diğeri sıcak kanlı.
Biri mevsim sevdalısı,
diğeri iklim hayranı.
Biri kıvrak, kuyruk canbazı,
Diğeri sabit, toprak durağanı.
Biri palazlanmayı bekler,
diğeri olgunlaşmayı.
Biri diğerinden,
Diğeri ötekinden habersizdir.,
Ama sevdalılardır, ölümüne birbirlerine,
HİÇ BİLMEDEN.HİÇ GÖRMEDEN.
Günü geldiğinde biri yakalanır,
Diğeri sıkılır.
Biri allı pullu,kılçıklı ,kemikli,
diğeri saplı çekirdeksiz,çekirdekli.
Biri mangal, ızgara,buğulama,
Diğeri su ve buzla ,bir duble de yudumlama.
BİR MASADA İKİ SEVDALILARDIR ARTIK.
Biri rakıdır...........
Diğeri de BALIK.............
Levent ÖZCAN.
Biri karada.
Biri dalga sever.
Diğeri sarılmak ister.
Biri soğuk kanlı.
Diğeri sıcak kanlı.
Biri mevsim sevdalısı,
diğeri iklim hayranı.
Biri kıvrak, kuyruk canbazı,
Diğeri sabit, toprak durağanı.
Biri palazlanmayı bekler,
diğeri olgunlaşmayı.
Biri diğerinden,
Diğeri ötekinden habersizdir.,
Ama sevdalılardır, ölümüne birbirlerine,
HİÇ BİLMEDEN.HİÇ GÖRMEDEN.
Günü geldiğinde biri yakalanır,
Diğeri sıkılır.
Biri allı pullu,kılçıklı ,kemikli,
diğeri saplı çekirdeksiz,çekirdekli.
Biri mangal, ızgara,buğulama,
Diğeri su ve buzla ,bir duble de yudumlama.
BİR MASADA İKİ SEVDALILARDIR ARTIK.
Biri rakıdır...........
Diğeri de BALIK.............
Levent ÖZCAN.
4 Mart 2016 Cuma
gecekondu
Sırf sana yakın olayım diye,
Kelimelerime düşler kattım.
Konuşurken cümlelerimde
Hep senin için parantezler açtım.
Sırf senin sözlerini unutmayayım diye.
Göçebe hayallerim sana yakın olsun diye,
Senin yaşadığın Betonarme katının yamacında.
Gecekondu kondurdum,
Mülteci gecelerimde şehrinin yerlisi oldum.
Unutulmak kolay , hatırlanmak zor olmasın diye.
iki göz odalı dünyamda
Sana olan sevgimi yaktım.
Bacasından çıkan yoğun dumanları gör,
Gör de bak diye.
Bir adam nasıl yakılır anlayasın diye.
Dikkatini çekip göz göze gelebilmek için,
Göz bebeklerimi hep kaşlarıma yakın bereltim.
Boynum tutuldu yoğun atmosferinde.
Madagaskar yaseminleri ,hanımelleri yücelttim balkonuna.
Kör topraklardan çiçekler sunsunlar sana diye.
Kalbine giremedik göze giremedik farkedilmedik ama
Ciğerlerin bayram eder diye düşündüm mis kokuları ile.
Her birini gözyaşlarım ile sulamıştım oysa.
Neyse...........
Kaçak yapıda
Karşılıksız aşkta
Yıkılmaya mahkumdur sonuçta.
Bende arada sırada bu yıkıntılar arasında dolaşır,
Yinede yeniden sevgini yaşarım,
Sen şiirimin farkında olsan da olmasan da......
Levent ÖZCAN
Kelimelerime düşler kattım.
Konuşurken cümlelerimde
Hep senin için parantezler açtım.
Sırf senin sözlerini unutmayayım diye.
Göçebe hayallerim sana yakın olsun diye,
Senin yaşadığın Betonarme katının yamacında.
Gecekondu kondurdum,
Mülteci gecelerimde şehrinin yerlisi oldum.
Unutulmak kolay , hatırlanmak zor olmasın diye.
iki göz odalı dünyamda
Sana olan sevgimi yaktım.
Bacasından çıkan yoğun dumanları gör,
Gör de bak diye.
Bir adam nasıl yakılır anlayasın diye.
Dikkatini çekip göz göze gelebilmek için,
Göz bebeklerimi hep kaşlarıma yakın bereltim.
Boynum tutuldu yoğun atmosferinde.
Madagaskar yaseminleri ,hanımelleri yücelttim balkonuna.
Kör topraklardan çiçekler sunsunlar sana diye.
Kalbine giremedik göze giremedik farkedilmedik ama
Ciğerlerin bayram eder diye düşündüm mis kokuları ile.
Her birini gözyaşlarım ile sulamıştım oysa.
Neyse...........
Kaçak yapıda
Karşılıksız aşkta
Yıkılmaya mahkumdur sonuçta.
Bende arada sırada bu yıkıntılar arasında dolaşır,
Yinede yeniden sevgini yaşarım,
Sen şiirimin farkında olsan da olmasan da......
Levent ÖZCAN
3 Mart 2016 Perşembe
GÜNLÜK.
Günlük şiirler yazıyorum.
Hepsinde ayrı ayrı duygular.
Günlük süt gibi,sıcacık ekmek gibi.
İşe giderken alınan mis gibi kokan simit gibi.
Her mısrası duygu buğulu,
Tazecik şiirler yazıyorum.
Şiir yazmak kolay.
Ama şair olmak zor be....
Susamak gibi ,acıkmak gibi,
Duş almak gibi, Uyuyup uyanmak gibi,
Tuvalete gitmek gibi gerekli.
Lanet olsun şiir yazmakta,
Bende , işte mecburi.
Gün boyu düşüncelerinle beslenip,
Kaslarını acıtarak çalıştıktan sonra.
Bir sigara yakmak gibi
Yorgunluğunda DEVRİM yaparcasına.
Eline kalemi alacaksın,
Duygularınla bembeyaz sayfalarda dans edeceksin.
Gün batımlarına paralel bakacaksın,
Ufku siyaha boyanan hayellerde,
kelimeleri harflerinden kavrıyacaksın,
bir alt mısraya inmek için
noktadan , virgülden ,uyaktan sarkacaksın.
rüyalardan düşme korkuları gibi
duygularından düşmemek için sımsıkı tutunacaksın.
duygu kölesi olmak iyi hoşta!!
Duygulu insan sevilirde (!)
Her akşamüstü şair olmak zor iş zor .
Kelimeleri duygulara boğarak
şiir yazmak kolay
Kalem tutan adam olmak zor mu zor.
Levent ÖZCAN.
Hepsinde ayrı ayrı duygular.
Günlük süt gibi,sıcacık ekmek gibi.
İşe giderken alınan mis gibi kokan simit gibi.
Her mısrası duygu buğulu,
Tazecik şiirler yazıyorum.
Şiir yazmak kolay.
Ama şair olmak zor be....
Susamak gibi ,acıkmak gibi,
Duş almak gibi, Uyuyup uyanmak gibi,
Tuvalete gitmek gibi gerekli.
Lanet olsun şiir yazmakta,
Bende , işte mecburi.
Gün boyu düşüncelerinle beslenip,
Kaslarını acıtarak çalıştıktan sonra.
Bir sigara yakmak gibi
Yorgunluğunda DEVRİM yaparcasına.
Eline kalemi alacaksın,
Duygularınla bembeyaz sayfalarda dans edeceksin.
Gün batımlarına paralel bakacaksın,
Ufku siyaha boyanan hayellerde,
kelimeleri harflerinden kavrıyacaksın,
bir alt mısraya inmek için
noktadan , virgülden ,uyaktan sarkacaksın.
rüyalardan düşme korkuları gibi
duygularından düşmemek için sımsıkı tutunacaksın.
duygu kölesi olmak iyi hoşta!!
Duygulu insan sevilirde (!)
Her akşamüstü şair olmak zor iş zor .
Kelimeleri duygulara boğarak
şiir yazmak kolay
Kalem tutan adam olmak zor mu zor.
Levent ÖZCAN.
2 Mart 2016 Çarşamba
Mide ve ÜLKE
Midem acıyor,3-5 gündür.
Nedensiz.....
İçtiğimle yediğim acıyor.
Diktatörün bitmez baskısı ile,
Hayatlarından bezdirilmiş halk gibi,
Yazışlarım buruk
Her şeye teslimim
Kalem ucu cümlelerimde.
Oksijeni bozulmuş,
Çocukluğumun tepe kayalıklarına çıkıp
Sol kolumu bulutlara kaldırıp,
Rüzgarında dimdik durarak,
Zirveleri çalınmış İdeallerime inat.
Kahrolsun faşizm diyeceğim.
Keklik seslerinin göç ettiği
Kekik kokularının bitirildiği
1+milyonlarca karanlık odalı ülkemin
Derdindeyim.
Vede acısındayım midemin.
Ya ülkem aydınlanacak
Yada ben biteceğim.
Levent ÖZCAN
Nedensiz.....
İçtiğimle yediğim acıyor.
Diktatörün bitmez baskısı ile,
Hayatlarından bezdirilmiş halk gibi,
Yazışlarım buruk
Her şeye teslimim
Kalem ucu cümlelerimde.
Oksijeni bozulmuş,
Çocukluğumun tepe kayalıklarına çıkıp
Sol kolumu bulutlara kaldırıp,
Rüzgarında dimdik durarak,
Zirveleri çalınmış İdeallerime inat.
Kahrolsun faşizm diyeceğim.
Keklik seslerinin göç ettiği
Kekik kokularının bitirildiği
1+milyonlarca karanlık odalı ülkemin
Derdindeyim.
Vede acısındayım midemin.
Ya ülkem aydınlanacak
Yada ben biteceğim.
Levent ÖZCAN
25 Şubat 2016 Perşembe
DENİZ VE DEVRİM.
Kara kalemle yazıyorum seni şiir.
Deniz kenarındayım bil ki
Mayhoş,tembel bir günün
Ötelenen güneşin son çığlıklarında.
İçten içe içimi yakan, yudumladığım hüzünlerindeyimdir.
Sinirler harbindeyim.
Sinirler harbindeyim.
Ve Denizle yine birbirimize girmekteyiz.
Batının en batısında
Burjuva aydınlığındayım.
Ama sol görüşümle denizi yermekteyim.
Vede cebelleşmekteyim.
Vede cebelleşmekteyim.
''Atar tutarım seni.
Ey deniz
Bir elimle dalgalandırırım,
Diğer elimle karışlarım
Mavilik mahremini.''
Martı yoksa tükürürüm suratına.
Tekne,gemi,şilep yoksa,
Mavi gözlerinin en yakın görmelerini
ÇALARIM.
Seni rezil ederim Özgür gökyüzüne.
Seni Mavi öksüzü bırakırım.
Seni Mavi öksüzü bırakırım.
Seni bak Siyah kalemle yazıyorum.
Haddini bil....
Yaz dönemlerinde içine giren,
Bedenler şenliğinde ŞIMARMA.
Ukalaca gün batımlarında sarhoş eyleme gecemi.
Adın nice, DEVRİMCİ çocuklara verilmiş.
Bir Denizin tüketilmesi inan yetti bize
Solcu dalgalan ,halk ol,halkçı olarak hırçınlaş ,
Baş kaldır seni, yurdunu kirletenlere.
Ama...
DENİZ GEZMİŞ'e ihanet etme.
Doğanın kanunu evet biliyorum.
Dalgalanmalısın, öfkelenmelisin.
Karayel faşizmine,Poyraz faşizmine direnmelesin.
Hırçınlaşır alabora edersin,
Başın üstündeki canları derinliklerine çeker yok edersin.
Yapma..
Deniz Gezmiş'lere ihanet etme..
Ama şunu bil ki,
Sen kış ihanetinle,
Teninde ahşap yol alışlarda
Böyle olduğun sürece.
Yüzünde pervane izleri bırakan
Balıkçıya hakkını teslim et.
Ağlarını atacak böğrüne.
Milyonlarca ikliminin solungaçlı çiçeklerinden bir kaçını koparıp
Koparıp aile sofrasına koyacak.
Ya deniz çiçeklerini satacak başka başka anlık tokluk yapacak
Yada doğrudan çiçek sunacak çocuklarına.
Karınları doyacak.
Bizimde Denizimize ağ karelerine benzer GİBİ
Demir ağlar suratına kapandı.
Bizimde denizimin çiçekleri canı candan oldu
Büyük ağların kurşun yakasındaki urganlara BENZER GİBİ
Darağaçlarında nefesleri çalındı.
Bizimde çiçeklerimiz koparıldı hiç ummadığımız bahar sabahında.
Karşına geliyorsam her akşamüstü.
Bil ki Devrim sevdam içindir..
Ordular hedefiniz AK DENİZDİR diyen ATATÜRK'ü
Gözlerinin mavisine bakmak içindir.
Bizlerde Deniz ve Mavi çok anlamlıdır.
Büyük devrimlerin mavisi
Soluksuz bırakılan devrimcilerin sesi
Sende olduğu içindir.
Sana her akşamüstü gelişim. Karşında hüzünlenişim
Bu yüzdendir.
Levent ÖZCAN
Baş kaldır seni, yurdunu kirletenlere.
Ama...
DENİZ GEZMİŞ'e ihanet etme.
Doğanın kanunu evet biliyorum.
Dalgalanmalısın, öfkelenmelisin.
Karayel faşizmine,Poyraz faşizmine direnmelesin.
Hırçınlaşır alabora edersin,
Başın üstündeki canları derinliklerine çeker yok edersin.
Yapma..
Deniz Gezmiş'lere ihanet etme..
Ama şunu bil ki,
Sen kış ihanetinle,
Teninde ahşap yol alışlarda
Böyle olduğun sürece.
Yüzünde pervane izleri bırakan
Balıkçıya hakkını teslim et.
Ağlarını atacak böğrüne.
Milyonlarca ikliminin solungaçlı çiçeklerinden bir kaçını koparıp
Koparıp aile sofrasına koyacak.
Ya deniz çiçeklerini satacak başka başka anlık tokluk yapacak
Yada doğrudan çiçek sunacak çocuklarına.
Karınları doyacak.
Bizimde Denizimize ağ karelerine benzer GİBİ
Demir ağlar suratına kapandı.
Bizimde denizimin çiçekleri canı candan oldu
Büyük ağların kurşun yakasındaki urganlara BENZER GİBİ
Darağaçlarında nefesleri çalındı.
Bizimde çiçeklerimiz koparıldı hiç ummadığımız bahar sabahında.
Karşına geliyorsam her akşamüstü.
Bil ki Devrim sevdam içindir..
Ordular hedefiniz AK DENİZDİR diyen ATATÜRK'ü
Gözlerinin mavisine bakmak içindir.
Bizlerde Deniz ve Mavi çok anlamlıdır.
Büyük devrimlerin mavisi
Soluksuz bırakılan devrimcilerin sesi
Sende olduğu içindir.
Sana her akşamüstü gelişim. Karşında hüzünlenişim
Bu yüzdendir.
Levent ÖZCAN
22 Şubat 2016 Pazartesi
İLK ŞİİR.
İlk göz ağrım geldi şimdi aklıma.
Ah, ah ne yazışmıştık
Kelimeler heyecanı mısralar arzusu ile,
Kıta doğurmuştuk
Kandil ışığının kocaman gece gölgelerinden korkarak
Bembeyaz tenli sayfalara biz saklanmıştık.
Yüz hatları belirgenleşmiş yılllar yorgunu mimiklerle
Ama ilk günkü heyecanlarla,
Dertleştik be dostane.
Ben hiçbir şey okumadım ona ,ama!
Nasıllar diye
Kendisinden sonrakileri sordu bana.
Sanki hiç bilmiyormuşcasına.
Bırak sonrakileri,
Sen benim için ilktin dedim.
Hakkını yiyemem dedim.
Senin duygularını sık dişli berber tarağıyla ile tarayan
Cımbızla çeker gibi kelimelerinin hakkını veren
Ve seni çok seven
Yine aynı şairim dedim.
Nasıl yani diye sordu?
Beni çok seviyor hala belli
(içimden geçirdim benim de onu sevdiğim gibi)
Tükenmemişlikle hala direnmekteyken solgun sayfa yurduna
Karelenmiş satırlardan hala ilk günkü gibi meraklı idi.
Yok bir şey dedim öksüz omuz çekişimle,
Çocuk parmaklarım yok dedim (içimden)
Kalem tutan heyecanlarım titriyor inan,
Göğüs kafesimde hapsettiğim umudum diken diken diyemedim.
O her şeyi güzel görsün diye
Hiç bir kelime vurgumda açık vermedim.
Orta okul yaşlarımda o doğmuştu,
Üç-beş kat sakız gibi kireç yüklü kum gibi çok , sevgi düşlü,
Dört duvarlı özgürlüğümde
Gaipten aklıma düşen ses tonunda
Yazıvermiştim onu .
'' Haykırmaksa kelimeleri,
Sıvası dökülmüş duvarlara...
Tut badem çiçeği elime bir dem vur,
Güzelliğinle elim bahar bahar şiir yazsın.''
İlk göz ağrım işte.
Cümlesi bozuk ama Yüklemi DEVRİM,
Uçarı Özgür uyakta yazılmış bir şiirdi.
Külde beyazlamış fanilası hep, terli
Ayakları telaşlı, toz duman
Çocuktu
Oldukça nezle olmaya meğilli
Küçücük cümle dokunuşlu.
Ama yüreği her sabah kocaman doğan
Güneşten daha aydınlık
Duyguların uçsuz bucaksız söz ormanında
Minicik bir fidan gibi
2-3 mısra dalının gövermesiydi
İlk göz ağrım şiirim.
Levent ÖZCAN
Ah, ah ne yazışmıştık
Kelimeler heyecanı mısralar arzusu ile,
Kıta doğurmuştuk
Kandil ışığının kocaman gece gölgelerinden korkarak
Bembeyaz tenli sayfalara biz saklanmıştık.
Yüz hatları belirgenleşmiş yılllar yorgunu mimiklerle
Ama ilk günkü heyecanlarla,
Dertleştik be dostane.
Ben hiçbir şey okumadım ona ,ama!
Nasıllar diye
Kendisinden sonrakileri sordu bana.
Sanki hiç bilmiyormuşcasına.
Bırak sonrakileri,
Sen benim için ilktin dedim.
Hakkını yiyemem dedim.
Senin duygularını sık dişli berber tarağıyla ile tarayan
Cımbızla çeker gibi kelimelerinin hakkını veren
Ve seni çok seven
Yine aynı şairim dedim.
Nasıl yani diye sordu?
Beni çok seviyor hala belli
(içimden geçirdim benim de onu sevdiğim gibi)
Tükenmemişlikle hala direnmekteyken solgun sayfa yurduna
Karelenmiş satırlardan hala ilk günkü gibi meraklı idi.
Yok bir şey dedim öksüz omuz çekişimle,
Çocuk parmaklarım yok dedim (içimden)
Kalem tutan heyecanlarım titriyor inan,
Göğüs kafesimde hapsettiğim umudum diken diken diyemedim.
O her şeyi güzel görsün diye
Hiç bir kelime vurgumda açık vermedim.
Orta okul yaşlarımda o doğmuştu,
Üç-beş kat sakız gibi kireç yüklü kum gibi çok , sevgi düşlü,
Dört duvarlı özgürlüğümde
Gaipten aklıma düşen ses tonunda
Yazıvermiştim onu .
'' Haykırmaksa kelimeleri,
Sıvası dökülmüş duvarlara...
Tut badem çiçeği elime bir dem vur,
Güzelliğinle elim bahar bahar şiir yazsın.''
İlk göz ağrım işte.
Cümlesi bozuk ama Yüklemi DEVRİM,
Uçarı Özgür uyakta yazılmış bir şiirdi.
Külde beyazlamış fanilası hep, terli
Ayakları telaşlı, toz duman
Çocuktu
Oldukça nezle olmaya meğilli
Küçücük cümle dokunuşlu.
Ama yüreği her sabah kocaman doğan
Güneşten daha aydınlık
Duyguların uçsuz bucaksız söz ormanında
Minicik bir fidan gibi
2-3 mısra dalının gövermesiydi
İlk göz ağrım şiirim.
Levent ÖZCAN
21 Şubat 2016 Pazar
Sahil
Ve ben !
Dalgalarla koyunun koyusu sohbetteyim,
Her şeyleri umursadığım anlardayım.
Kaygım yok ki edebi şiir yazmak için
Tasalı değil, heyecanlı olarak,
Yüreğimin aşk cümlelerindeyim.
Yüzüme yağmur taneleri geliyor.
Tıpkı zoka yutmuş bir İstavrit gibi.
Titriyor bedenim.
ÜŞENGEÇ değilim ÜŞÜNGECİM,
Ne olurdu ki, şuan sarsaydın beni.
Hiç ama hiç titremezdim.
Levent ÖZCAN
Dalgalarla koyunun koyusu sohbetteyim,
Her şeyleri umursadığım anlardayım.
Kaygım yok ki edebi şiir yazmak için
Tasalı değil, heyecanlı olarak,
Yüreğimin aşk cümlelerindeyim.
Yüzüme yağmur taneleri geliyor.
Tıpkı zoka yutmuş bir İstavrit gibi.
Titriyor bedenim.
ÜŞENGEÇ değilim ÜŞÜNGECİM,
Ne olurdu ki, şuan sarsaydın beni.
Hiç ama hiç titremezdim.
Levent ÖZCAN
TERÖR.
Bombalar elden ele,
Terör hainliği İlden İle.
Cehennemin her türlüsü yaşatılıyor.
Bir zamanlar cennet olan ülkemde.
Bir ülkenin halk sahnesinde,
Bu kadar dram, bu kadar trajedi,
Neden ama hep hep sahnelenir.
Senaryoyu yazan belli,Yöneten belli.
AKtör belli,Figüran belli.
Kapatın perdeleri bu oyun bitsin.
Daha da ne BEKLENİYOR Kİ.!!!
Levent ÖZCAN.
Terör hainliği İlden İle.
Cehennemin her türlüsü yaşatılıyor.
Bir zamanlar cennet olan ülkemde.
Bir ülkenin halk sahnesinde,
Bu kadar dram, bu kadar trajedi,
Neden ama hep hep sahnelenir.
Senaryoyu yazan belli,Yöneten belli.
AKtör belli,Figüran belli.
Kapatın perdeleri bu oyun bitsin.
Daha da ne BEKLENİYOR Kİ.!!!
Levent ÖZCAN.
14 Şubat 2016 Pazar
12 Şubat 2016 Cuma
Ne yazarsan YAZ.
Düşüncelerim sana SERMAYE.
Bu gün seninim tüm benliğimle,
Curanın en tiz Sİ notasındayım
Özgürlük diye diye solcuyum nefesimle
Kalbinin sokaklarında seninle İNSANIM.
Etek giy kot giy hatta bikiniyle dolaş mısralarımda,
Dönüp bir kelimeni karalarsam şerefsizim şair değilim.
Çoşkun teninle canım benim
Gülü en güzel gören gözlerinle yaz
Baş parmağımla işaret parmağım arası
Ezik ama Onurlu duygularınla yaz.
Kalem sende ucu şiir dilli
Bembeyaz sayfada uçur gülüşlerini.
Bu gün senin izindeyim.,, haydi devrim yap edebiyatı parçala
Yaz yaz,, kışı,,,, karala öz geçmişinde: baharları eksiltme düşlerinde.
yaz yaz,,,,,
umutlarını dile getir be kadıncağızım.
Ne yazarsan
Düşüncelerim sana sermaye.
Levent ÖZCAN.
Düşüncelerim sana SERMAYE.
Bu gün seninim tüm benliğimle,
Curanın en tiz Sİ notasındayım
Özgürlük diye diye solcuyum nefesimle
Kalbinin sokaklarında seninle İNSANIM.
Etek giy kot giy hatta bikiniyle dolaş mısralarımda,
Dönüp bir kelimeni karalarsam şerefsizim şair değilim.
Çoşkun teninle canım benim
Gülü en güzel gören gözlerinle yaz
Baş parmağımla işaret parmağım arası
Ezik ama Onurlu duygularınla yaz.
Kalem sende ucu şiir dilli
Bembeyaz sayfada uçur gülüşlerini.
Bu gün senin izindeyim.,, haydi devrim yap edebiyatı parçala
Yaz yaz,, kışı,,,, karala öz geçmişinde: baharları eksiltme düşlerinde.
yaz yaz,,,,,
umutlarını dile getir be kadıncağızım.
Ne yazarsan
Düşüncelerim sana sermaye.
Levent ÖZCAN.
Bugün sohpetteyim.
Bildik tanıdık ortamdayım.
İsyanın,heybetin,ufukların büyümeyen hırçın çocuğu, dağlar,
Kim bilir kaç şairin şiir sermayesi ''deniz''.
Serseri kanat sarhoşu martılar.
En griden en grinin tonunda bulutlar.
Hepsi karşımda.
Yasaklanmış gri ton ovası gökyüzü
Sarı sicimlerini sarkıtan güneşim
Bordosu köpük köpük dalga dalga ve şilepler.
VE günün dijital 16.33'ü
Karşı yamaçlarda uyaksız bir şiir gibi yazılmış,
Çarpık çurpuk makiliklere kondurulmuş
Apartman yaşam can çekişleri
Bende tam iç dargınlığı şimdi.
Yazın tüm erotizmi ile avunan,
yapayalnız upuzun kumsalar.
Ve bu kumsalların mevsimlik müdavimleri
(Kumsal zambakları , kovalıklar , köpek dişi ayrıkları )
Ortası sarı polen kenarları beyaz melek kanatlı bodur papatyalar.
Boş Bira ,Şarap, Rakı (bilimum) ve içki şişeleri
VE BEN........
Koyunun koyusu SOHBETTEYİM.
Herşeylerin Umursandığı ANLARDAYIM.
Kaygım yok ki ŞİİR için
Tasa taşımam ama Çok heyecanlı olarak ben,
Yüreğimin DEVRİMCİSİYİM.
Gri Hakaretler tane tane yağmur igneleri acıtmakta yüzümü
Zoka yutmuş balık avazları gibi
Acı çekmekte mimiklerim.
Üşengeç değilim oysa,
Ama
ÜŞÜNGECİM şu anda.
BU BÜYÜK SOHPETTE,
Büyümeyen isyan dağlarının,
Ateşidir Harlanmış yüreğim.
Sen ve Şiir DERSENİZ,
Aynı yolda GEZMİŞ olan DENİZ gibiyim.
Martılar derseniz
Zülfü LİVANELİ gibi ürkek ve telaşlı
Gri bulutlar
ardındaki IŞIKSAÇAN gibi özgürüm.
Levent ÖZCAN.
Bildik tanıdık ortamdayım.
İsyanın,heybetin,ufukların büyümeyen hırçın çocuğu, dağlar,
Kim bilir kaç şairin şiir sermayesi ''deniz''.
Serseri kanat sarhoşu martılar.
En griden en grinin tonunda bulutlar.
Hepsi karşımda.
Yasaklanmış gri ton ovası gökyüzü
Sarı sicimlerini sarkıtan güneşim
Bordosu köpük köpük dalga dalga ve şilepler.
VE günün dijital 16.33'ü
Karşı yamaçlarda uyaksız bir şiir gibi yazılmış,
Çarpık çurpuk makiliklere kondurulmuş
Apartman yaşam can çekişleri
Bende tam iç dargınlığı şimdi.
Yazın tüm erotizmi ile avunan,
yapayalnız upuzun kumsalar.
Ve bu kumsalların mevsimlik müdavimleri
(Kumsal zambakları , kovalıklar , köpek dişi ayrıkları )
Ortası sarı polen kenarları beyaz melek kanatlı bodur papatyalar.
Boş Bira ,Şarap, Rakı (bilimum) ve içki şişeleri
VE BEN........
Koyunun koyusu SOHBETTEYİM.
Herşeylerin Umursandığı ANLARDAYIM.
Kaygım yok ki ŞİİR için
Tasa taşımam ama Çok heyecanlı olarak ben,
Yüreğimin DEVRİMCİSİYİM.
Gri Hakaretler tane tane yağmur igneleri acıtmakta yüzümü
Zoka yutmuş balık avazları gibi
Acı çekmekte mimiklerim.
Üşengeç değilim oysa,
Ama
ÜŞÜNGECİM şu anda.
BU BÜYÜK SOHPETTE,
Büyümeyen isyan dağlarının,
Ateşidir Harlanmış yüreğim.
Sen ve Şiir DERSENİZ,
Aynı yolda GEZMİŞ olan DENİZ gibiyim.
Martılar derseniz
Zülfü LİVANELİ gibi ürkek ve telaşlı
Gri bulutlar
ardındaki IŞIKSAÇAN gibi özgürüm.
Levent ÖZCAN.
7 Şubat 2016 Pazar
Gözler.
Günün
Göz bebeklerinde doğmasını,
Ve o anı izlemeyi çok isterdim.
Bayıltana kadar bak
Bayıltana kadar yak
Yak ki yandığım kadar sana
Harlasın ki aşkın içimde
Ve Seni çok seveyim.
Ben güneşi bir tek bilirdim.
Tepemden baktığın da
Buhar olurdu terim.
Emeğimle hevesimle ırgatsı günlerimde.
Kavruluncaya kadar ısırılırdı bedenim.
Bin işle, bir sitemle çalıştığımda
Günü birlik açlıklarımı yenerdim.
Şimdi iki güneş var sende,
Sabahları artık farklı doğuşumsun doğamda.
Bir bakışın Yaz.
Bir bakışın Kış
Usulca yan dönüp baktığım yatağımın sol yanında.
Seni izlerken
Nefesin senfonisinde.
Keman gibi keskin ama oldukça yürek dokunuşlu melodilerin,
Tatlı bir titreyiş sinsilesi kulaklarımda,
Küçücük burun deliklerinden bana sunulan.
Göz kapaklarının
İncecik kirpik ormanında
İp atıp hamak kurmak isterdim.
Uzanıp pür dikkat nöbet sakinliğinde
Rüyanda beni görüp,
Beni de uyutmanı beklerdim.
Benim hiçbir lüksüm olmadı ki
Bu yanmış yaşamımda
Beni seven kadın oldumu bilemem ki
Ama
Ben çok kadın sevdim .
Kendi kendime kurguladığım
Bu şiir DÜNYASINDA.
Levent ÖZCAN.
Göz bebeklerinde doğmasını,
Ve o anı izlemeyi çok isterdim.
Bayıltana kadar bak
Bayıltana kadar yak
Yak ki yandığım kadar sana
Harlasın ki aşkın içimde
Ve Seni çok seveyim.
Ben güneşi bir tek bilirdim.
Tepemden baktığın da
Buhar olurdu terim.
Emeğimle hevesimle ırgatsı günlerimde.
Kavruluncaya kadar ısırılırdı bedenim.
Bin işle, bir sitemle çalıştığımda
Günü birlik açlıklarımı yenerdim.
Şimdi iki güneş var sende,
Sabahları artık farklı doğuşumsun doğamda.
Bir bakışın Yaz.
Bir bakışın Kış
Usulca yan dönüp baktığım yatağımın sol yanında.
Seni izlerken
Nefesin senfonisinde.
Keman gibi keskin ama oldukça yürek dokunuşlu melodilerin,
Tatlı bir titreyiş sinsilesi kulaklarımda,
Küçücük burun deliklerinden bana sunulan.
Göz kapaklarının
İncecik kirpik ormanında
İp atıp hamak kurmak isterdim.
Uzanıp pür dikkat nöbet sakinliğinde
Rüyanda beni görüp,
Beni de uyutmanı beklerdim.
Benim hiçbir lüksüm olmadı ki
Bu yanmış yaşamımda
Beni seven kadın oldumu bilemem ki
Ama
Ben çok kadın sevdim .
Kendi kendime kurguladığım
Bu şiir DÜNYASINDA.
Levent ÖZCAN.
30 Ocak 2016 Cumartesi
28 Ocak 2016 Perşembe
BİZ
Yaşanılası bir dünya istedik biz.
Sabah olsun işe akşam olsun eve.
Üç öğünü tatlı eyleyelim dedik biz
Tertemiz alınlı gün (gece)lerimizde.
Ne çokta gözümüz olurdu bizim
Ne de patronun sermayesinde.
En güzel beste olurdu alın terimiz.
Kazancımızın geleceğinde.
Etkileştiklerimizle evlenirdik biz.
Öyle şaşalı düğün salonları n'olaki
Sokak aralarını şenlendirirdik hepimiz.
Davul bile denginde bilirdik haddimizi.
Sıradan bir sevda istedik biz.
Kasvetsiz ama coşku dolu aşk dolu.
Muhteşem düşlerimizde biz.
Bulurduk mutluluk yolumuzu.
Kısacası her şeyi özümseyebilirdik biz.
Küfür gibi gelmeseydi ay sonları
. Gün be gün koparıldı birlikteliklerimiz.
Açmadan solduruldu gülücük goncaları.
Demokrasi dediniz ey seçtiklerimiz.
Dem'inizi demlik demlik aldınız.
Aş iş özgürlük iyi yaşam vaad ettiniz
Az ama öz aşımızı sular kattınız.
Toplumsal olaylarda beraber olamayan biz.
Şimdilerde kömür makarna birlikteliğindeyiz.
Kredilerle tonla kartla aldatıldık.
Yine bu yüzyılda da köle yapıldık.
Not :
Bireysellikten kurtulamadığımız sürece,
Toplumsal düşünmediğimiz bu günlerde.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersek,
Bir Diktatör çoban gelir.Ekonomi nakışlı sopasını kaldırır ve,
Hizaya sokar BİZ'İ bir ''SÜRÜ',''KOYUN'' zihniyetinde.......
Levent ÖZCAN
Sabah olsun işe akşam olsun eve.
Üç öğünü tatlı eyleyelim dedik biz
Tertemiz alınlı gün (gece)lerimizde.
Ne çokta gözümüz olurdu bizim
Ne de patronun sermayesinde.
En güzel beste olurdu alın terimiz.
Kazancımızın geleceğinde.
Etkileştiklerimizle evlenirdik biz.
Öyle şaşalı düğün salonları n'olaki
Sokak aralarını şenlendirirdik hepimiz.
Davul bile denginde bilirdik haddimizi.
Sıradan bir sevda istedik biz.
Kasvetsiz ama coşku dolu aşk dolu.
Muhteşem düşlerimizde biz.
Bulurduk mutluluk yolumuzu.
Kısacası her şeyi özümseyebilirdik biz.
Küfür gibi gelmeseydi ay sonları
. Gün be gün koparıldı birlikteliklerimiz.
Açmadan solduruldu gülücük goncaları.
Demokrasi dediniz ey seçtiklerimiz.
Dem'inizi demlik demlik aldınız.
Aş iş özgürlük iyi yaşam vaad ettiniz
Az ama öz aşımızı sular kattınız.
Toplumsal olaylarda beraber olamayan biz.
Şimdilerde kömür makarna birlikteliğindeyiz.
Kredilerle tonla kartla aldatıldık.
Yine bu yüzyılda da köle yapıldık.
Not :
Bireysellikten kurtulamadığımız sürece,
Toplumsal düşünmediğimiz bu günlerde.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın dersek,
Bir Diktatör çoban gelir.Ekonomi nakışlı sopasını kaldırır ve,
Hizaya sokar BİZ'İ bir ''SÜRÜ',''KOYUN'' zihniyetinde.......
Levent ÖZCAN
25 Ocak 2016 Pazartesi
23 Ocak 2016 Cumartesi
Beni Yazasım geldi,
Kendimi birebir,
DÖRT cepheden hemde.
Kendi karşıma oturacağım önce
Mertçe konuşacağım neyim varsa neyim yoksa,
Sonra sağımdan bakacağım kendime,
Sakinlikle sağ duyuma başvuracağım.
O olmadı mesela,
Canım sol yanıma yaklaşacağım,
Anarşist SOL yanımla dalaşacağım.
Üç yönümle anlaşamazsam eğer,
Siz o zaman görün beni.
Bakın neler neler,
Kendi kedime arkamdan nasıl konuşacağım........
Levent ÖZCAN
Kendimi birebir,
DÖRT cepheden hemde.
Kendi karşıma oturacağım önce
Mertçe konuşacağım neyim varsa neyim yoksa,
Sonra sağımdan bakacağım kendime,
Sakinlikle sağ duyuma başvuracağım.
O olmadı mesela,
Canım sol yanıma yaklaşacağım,
Anarşist SOL yanımla dalaşacağım.
Üç yönümle anlaşamazsam eğer,
Siz o zaman görün beni.
Bakın neler neler,
Kendi kedime arkamdan nasıl konuşacağım........
Levent ÖZCAN
Ben.....
Yorgunum...
Seni sen yapan benim,
Bir bataklık güruhundayım
Belime kadar.
Mücadeleye dayanmaz artık yüreğim.
Ama hala sen bir heyecansın,
Derin derin nefes alır yürek hala atar.
Beni ben yapan sensin
Tek sana ulaşımım Tek dal bir sayfa,
Ve elimde seni bana yazan bir kalem.
Geride duygu ile yürekle kalacak 3-4 mısra.
Levent ÖZCAN
Yorgunum...
Seni sen yapan benim,
Bir bataklık güruhundayım
Belime kadar.
Mücadeleye dayanmaz artık yüreğim.
Ama hala sen bir heyecansın,
Derin derin nefes alır yürek hala atar.
Beni ben yapan sensin
Tek sana ulaşımım Tek dal bir sayfa,
Ve elimde seni bana yazan bir kalem.
Geride duygu ile yürekle kalacak 3-4 mısra.
Zamanı avuçluyor kumsal,
Bitecek güneş varmış.
Denizin ufuk ötesinde
Dağ varlığında böbürlenen
Yitik giden ışık kutsal.
Devirmiş yağmur bulutu,
Hasreti aşkına şimşek yapmış.
Çakmış Çakallar sofrasını aydınlatmış.
Gölge silüetlerinde,
Ne dekor ne figüranlar ne sahne
Ne saçma sapan senaryo bırakmış.
Hak hukuk adalet ve Demokrasi,
Bir eylemde dil, damakta küfür.
Ölüm aklına geldiğinde
Kutsal ibadette
Secde değil, haç çıkarmak değil,
Ağlama duvarında göz yaşına sığınmak değil,
Yada karanlıktan korkup
Ateşe tapmak hiç değil..
Önemli olan YÜREK ettirmek bedeni
TEK MESELE ZENGİNİN ÖRDEV TABAĞINDA SÖZÜM ONA
ASALET,
FAKİRİN ÇANAĞINDA BURJUVADAN
UZAK,
TEK ÖVÜN YUMURTA OLABİLMEKTİR.
Bitecek güneş varmış.
Denizin ufuk ötesinde
Dağ varlığında böbürlenen
Yitik giden ışık kutsal.
Devirmiş yağmur bulutu,
Hasreti aşkına şimşek yapmış.
Çakmış Çakallar sofrasını aydınlatmış.
Gölge silüetlerinde,
Ne dekor ne figüranlar ne sahne
Ne saçma sapan senaryo bırakmış.
Hak hukuk adalet ve Demokrasi,
Bir eylemde dil, damakta küfür.
Ölüm aklına geldiğinde
Kutsal ibadette
Secde değil, haç çıkarmak değil,
Ağlama duvarında göz yaşına sığınmak değil,
Yada karanlıktan korkup
Ateşe tapmak hiç değil..
Önemli olan YÜREK ettirmek bedeni
TEK MESELE ZENGİNİN ÖRDEV TABAĞINDA SÖZÜM ONA
ASALET,
FAKİRİN ÇANAĞINDA BURJUVADAN
UZAK,
TEK ÖVÜN YUMURTA OLABİLMEKTİR.
22 Ocak 2016 Cuma
Demokrasi Çok bol bize
Y A K I Ş M I Y O R M U Ş
Ümmet bedenimize
Sürü zihniyetimize,
Çarıklı benliğimize ,
Kör olası HÜRRİYET,
Bize Y A K I Ş M I Y O R M U Ş
Ne Avukat bilirdik,
Ne bir üst mahkeme
El pençe duruldumu karşısında
Kadı ne derse bahtına
Ya kırk satır yada kırk sopa.
Demokrasi amaç olmamalıydın,
Araç oldunda zaten.
Kullandık ve kurtuluverdik senden.
Herkesçiklere günaydın.
Bakarsak Demokrasi tarihine,
Yunan Site devletlerinde,
''Çil Çil''leri olanlar kurmuşlar bu düzeni.
Roma da senato üyelerinde var olan,
Kölelerine ne demeli.
Magna kartada can çekişmekte insanlık,
Lordlar ve Avam kamarası var hala
İngilterede.
Y A K I Ş M I Y O R M U Ş
Ümmet bedenimize
Sürü zihniyetimize,
Çarıklı benliğimize ,
Kör olası HÜRRİYET,
Bize Y A K I Ş M I Y O R M U Ş
Ne Avukat bilirdik,
Ne bir üst mahkeme
El pençe duruldumu karşısında
Kadı ne derse bahtına
Ya kırk satır yada kırk sopa.
Demokrasi amaç olmamalıydın,
Araç oldunda zaten.
Kullandık ve kurtuluverdik senden.
Herkesçiklere günaydın.
Bakarsak Demokrasi tarihine,
Yunan Site devletlerinde,
''Çil Çil''leri olanlar kurmuşlar bu düzeni.
Roma da senato üyelerinde var olan,
Kölelerine ne demeli.
Magna kartada can çekişmekte insanlık,
Lordlar ve Avam kamarası var hala
İngilterede.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)