29 Ekim 2019 Salı

ATATÜRK İLE CUMHURİYET MUCİZEDİR...

 Neden mi ?


Bulgaristan:
Bizans İmparatorluğu tarafından ( Yıl:1014 ) 15.000 Bulgar’ın gözüne mil çekilerek, kör edilmiş insanların torunları.,
Yıl 
1923..
İktidarda Bulgar Çiftçi Halk Birliği Partisi  var...
Yolsuzluklar vesaire darbe oluyor.
Alman ve Rus Komünistler Bulgar yönetim şeklini Komünizm yapmak için ülkede cirit atıyor. 
En nihayetinde İkinci Dünya bitiminde, hop Bulgarlar Komünizm idaresine geçiyor !
___/

Yunanistan:
Demokrasinin doğduğu  ülke.
Yıl:
1923...
Krallıkla yönetiliyor.
1924 yılında kısa süreli bir Cumhuriyet Döneminden sonra taa 1973 yılına kadar Monarşi ile yönetilen bir Yunanistan !
___/

Yıl
1923
Ermenistan
Birinci Dünya savaşı sonrası, Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti kurulur (1918). (Bolşeviklerin güdümünde)
Sovyetler'e bağlı Komünizm ile taa Eylül 1991'e kadar  idare edildi. Bu tarihte bağımsızlığını ilan etti.

___/
Daha fazlası ,
Azerbaycan da aynı Komünizmle yönetildi. 

___/
İran
Yıl:
1923...
Aslında tam ibretlik bir olaylar yılıdır.
İran şahı İngiliz oyunları yüzünden ülkeden kaçmak zorunda bırakılır.
İngiliz destekli darbe sonucunda başa gelen asker kökenli Rıza Pehlevi ilk 2 sene ülkeyi perde arkasında kukla bir başkanla yönetir. 
Sonra 1923 yılında başbakan ardından Şahlığını ilan edip hanedanlığını kurur.
Atatürk'e hayran bir İran Şahıdır Rıza Pehlevi.
Günümüze gelene kadar darbeler sonrası, ülke şuan Mollaların yönetimindedir.

___/
Irak ve Suriye de aynı senaryolar söz konusu ve malum Ortadoğu Petrolün yaygınlaşmasından sonra hala kan gölü...

Gelelim saadete!

Din açısından mezhep konularına girmeden, komşularımız Hristiyan ve Müslüman...
Bizde Müslümanız !
....

Türkiye'miz de 1923 ten sonra,
Ne ezanlar tek bir vakit sustu,
Ne camiler tek bir gün kapandı.
Çevremizde ki tüm komşularımız,
Bazılarının dediği gibi "dış güçlerin" rejimlerine uzun zamanlar boyun eğdi,
1923 yılının Cumhuriyet ruhunu ne dış güçler yıkabildi nede iç güçler yok edebildi.
Yarında edemeyecek de zaten...
___/
Bu Cumhuriyetin temelini atan
Ne Bolşevik
Ne Faşist
Ne Kral
Ne Şah 
Ne Şıh
Ne de Şeyh...

Bu temeli atan,
"Bağımsızlık benim karakterimdir." diyen, 
Milletini özünden çok seven,
"Türk insanına her şeyi öğrettim bir tek uşaklığı öğretemedim." diyerek onları yücelten
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
___/

Yüce Cumhuriyetimiz kutlu olsun.

Levent Özcan.

8 Ekim 2019 Salı

HEYTTTTTT ! ( heytiniz üleniniz Amerika)

Özgürlük de baştan !
Gıda yardımı yap ortadan !
Silah sat tezgah altından !
Sonlara doğru savaştır !
Takat kalmayınca birbirlerini kırmaktan !
Sonra barıştır !
Bi bakmışın madenlerinde Amerikan markası
Bi bakmışın sofranda Teksas'lı çiftlik baronlarının  markalı gıdaları !
En sonda gelsin canım Nobel barışı...

____/
ABD 26 NCI BAŞKANI (1901 – 1909).
Theodore Roosevelt

Başkan Olmadan Önceki görevleri:
Deniz Kuvvetleri Bakan yardımcılığı.
Küba'nın bağımsızlığı için İspanya ile yapılan savaşta yer aldı !
Avrupa devletlerinin Amerika kıtaların da ki küçük devletlerin iç işlerine karışmasını hazmedemiyordu. Porto Rico'ya gitti. Orada San Juan savaşını kazanınca ABD de çok ünlendi.
Panama Kanalını açtırmak için, Panama da darbe yaptırarak hükümeti değiştirtti. Kanalın açılmasını sağladı. Amerikan donanması için bu kanal çok önemliydi.  Amerikan Beyaz Deniz filosunu kurdu.
Daha sonra uçak gemisine adı verildi.
1 NCİ Dünya savaşı öncesi ABD'nin savaşa girmesi için çok çalıştı.
Bu adam Nobel Barış ödülü aldı !

____/
ABD 27 NCİ BAŞKANI
William Howard Taft  (1909–1913)

Hukuk Fakültesinde profesörlük yaptı.
Abd ile İspanya Filipinler'i himaye için savaştı. Savaşı ABD kazandı. Bu adamı  dönemin  ABD Başkanı Roosevelt Filipinler valisi yaptı. Daha sonra da SAVAŞ BAKANLIĞINA  getirildi. Bu adamın siyasi hayatına bakın Başkan olduktan sonra Dünya Barışı için çalıştı filan yazıyor.

ABD 28 NCİ BAŞKANI
Woodrow Wilson (1913-1921)

Yeni dünya düzenin ilk adımları olan Wilson Prensipleri ile tanınır.
Mazlum halklara özgür devlet kurma ayakları altında Büyük devletleri böl parçala yönet sisteminin temelini attı.
Al gülüm ver gülüm değil bu olay..
Dünya savaşını alevlendiren bu adama da Nobel Barış ödülü verildi.
Mandacı zihniyetin ayakta alkışladığı Prensiplerinin 12 maddesi manidardır !

- Osmanlı İmparatorluğunu oluşturan başta Türkler olmak üzere halklara gülüyorum burada: "Özerklik" verilmelidir. Savaşla geçemedikleri "Çanakkale boğazı" tarafsız olmalıdırı da maddenin sonuna koymuştur.

____/
ABD 29 NCU BAŞKANI
Warren Gamaliel Harding (1921-1923)

Bu adam  iki sene Başkanlık yapmış...
Savaş çıkarmadığı için Nobel Barış ödülü alamadan görev esnasında ölmüş.

____/
ABD 30 NCU BAŞKANI
Calvin Coolidge (1923-1929)
Bu  adamda savaş çıkarmamış.

____/
ABD 31 NCİ BAŞKANI
Herbert C. Hoover (1929-1933)

Savaştan çıkan aç doğu Avrupa ülkelerine gıda yardımı yapmış...( Modern topsuz tüfeksiz savaşsız sömürgeciliğin temelleridir bu yardımlar)
30 lu yılların ekonomik buhranlı dönemlerinde başkanlığına devam etmiştir.
Bu da Nobel Barışı ödüllük savaş çıkartmamıştır !

____/
ABD 32 NCİ BAŞKANI
Franklin D. Roosevelt (1933-1945)

Abd 36 ncı başkanıyla akrabadır.
Malum İkinci Dünya Savaşı yılları...
Ve savaştan sonra Amerikan Emperyalizminin dünyaya kök salmaya başladığı yıllar.

Yakın Tarihe geldiğimiz için diğer Başkanları ayrıntılı olarak yazmaya gerek yok herhalde.

Marshall yardımları ayaklarına ülke ekonomilerine müdahalemi dersin, daha neler neler.

ABD dendiğinde  aklıma ilk gelen şeyler.

1- Kendi halkının özgürlüğü adına dünya halklarını köleleştirmek için kendi güdümünde ki Faşist iktidarları   o ülkelerde başa getiren gerekirse diktatörler yaratan !

2- Kendi halkının ekonomik refahı için  dünya halklarını sömüren !
3- Nerede yeraltı zenginliği varsa allem edip kullem edip gerekirse kardeşi kardeşe kırdırarak yeraltı zenginliklerinin üzerine kara yılan gibi çöreklenen !

4- Aynı zamanda kapalı kapılar altında katı Hristiyanlık ve siyonist düşüncesi güden !

5- İktidara Cumhuriyetçiler gelince Savaş, Demokratlar gelince Ekonomik savaş çıkartan !
6- Müslüman ülkelerde ki iktidarlar tarafından en çok sevilen !

7- Milliyeti  olmadığı için Tarihini ' Teksas,Tommiks' gibi çizgi roman 'Redkit' gibi çizgi, Rambo, Vatansever gibi filmleri ile dünyaya kakalayan !

8- Tarih demişken, Avrupadan göç eden ayak takımın kurduğu, Afrika halklarını tarih boyunca köleleştiren !

9- İngiltere, Kanada, Güney Afrika, Avusturalya, Yeni Zellanda ülkelerinin kılına zarar gelse anında kan dökmeye hazır gözü dönmüş en büyük savaş makinası olan !

10- Çin'e Rusya'ya posta koyamayan,

11- Şakacıktan bazı son sınıf ülke liderlerinden çıkarı için tırsmış gibi yapan !

Ülke gelir aklıma....

Tüm dünyada
ister Savaş
ister Kanser
ister Aids
ister aklınıza gelebilecek doğal ölümler haricinde ki tüm ölümlerin
Hiçbir şeyden habersiz çocukları,
Kadınların ,
Gencecik askerlerin
Dünya insanlığının ölümünün,
sorumlusu ve katili
Amerika Birleşik Devleti yönetimleridir.


 Levent ÖZCAN

4 Ekim 2019 Cuma

KONUMUZ. KONUMUMUZ.



Dünyanın Güneşe yakınlığı :
149.600.000 km.
Dünyanın çapı:
12.742 kilometre. 
Yani bir noktadan yola çıktınız  daima ileri gittiniz. Dön dolaş varacağınız en son nokta ilk yola çıktığınız noktadır.
11 bin küsur kere aynı mesafeyi dolaştığınızda güneşe ulaşırsınız
Bir uçakla yola çıksanız 20 sene sonra Güneş apronundasınız.

_____/
Uzay bilimcilerinin bazılarına  göre: Dünya, güneşe  bir santim yakın olsa yanardı.
Bir santim uzak olsa donardı. 
Bu doğrultuda diğer güneş sistemlerinde  kendi güneşine dünyamız gibi aynı orantıda mesafeli gezegenlerde yaşam arıyorlar arıyoruz yazamıyorum çünkü uzayla alakalı çabamız yok.

____/
Dünyamızın 23 derece yatık olmasından dolayı mevsimler meydana gelmektedir.
Bu durumda güneş ışınlarının en yoğun hissedildiği noktalar Ekvator diye tabir ettiğimiz yer kürenin tam göbeğidir. En soğuk alanlar ise güneşin pek etki gösteremediği yer kürenin alt ve üst noktalarıdır.

____/
Dünyanın tam ortasından geçtiğini hayal ettiğimiz ekvator çemberi ve yakın çevresinde, aşırı sıcakların olduğu, suyun az olduğu susuzluğa dayanımı çok olan bitkilerin seyrekte olsa bulunduğu İnsan tenlerinin koyuluğu nedeni güneş ışınlarının dik düşmesinden aşikardır.
Kuzey yarım küreden mesela Eskimo insanlarının buraya adapte olabilmeleri oldukça zor. Kutuplarda kardan buzdan soğuktan başka bir şey yok. Adamlar kardan İglo evlerde yaşıyorlar.
Bir diğer örnek: Çim alanlarında kullanılan Cynodon Dactylon  (Köpek Dişi Ayrığı) yani Bermuda çimi bile ekvator çizgisinin  üstüne ekildiği zaman  soğuklardan kendini korumak için  kışın uykuya yatar. Dormansi denilen bu olay neticesinde yazın yemyeşil olan alanlar kışın saman rengine bürünür.

____/
Biliyoruz ki  yaşadığımız dünyamızda farklı iklimler var.
Karasal, tropikal vesaire.

____/
Yurdumuzun bulunduğu konumu, tıpkı dünyanın güneşe uzaklığı kadar yaşanılabilir olması.
Ne çokça aşırı  kronik çöl sıcakları var nede çokça kronik kutupsal buzul soğukları var.
Kasırgamız bile yok mesela...
 Aynı anda: bazıları yağmur altında asi nehirlerde  kano binerken, bazıları zirvede kayak yapabiliyorken bazıları yine aynı anda kumsalda güneşlenip yüzebiliyor mesela.

____/
Akdeniz iklimi görülen ülkelerin en şanslı ülkesiyiz bence.
Karasal iklim yaşayan Almanya'dan daha fazla güneşimiz var... 
Ancak adamlar yüzde otuz enerjiyi güneşten sağlıyorlar.

Kıyı karşımız Yunanistan'la aynı iklimdeyiz.
Bakır çay havzasında ki pamuk kalitesi dünyaca biliniyor.
Yahudi iş adamları yarı yarıya  Yunan pamuğu ile Türk pamuğunu karıştırıp dünyaya 'TÜRK PAMUĞU' diye pazarlıyorlardı !
Hoş pamuk ta artık sözleşme ile ekiliyor.

____/
Tarihi eser desen...
Katoliğidir,Protestan'ı ve Ortodoksudur: kendi ülkelerinde azizleri var. Bizde ki gibi  o, Azizlerin türbeleri de var. Oralarda dualar ediyorlar. 
Hatta Brezilyada kocaman kolları iki yana açık İsa heykeli dikmişler inançları doğrultusunda.
Abim, ablam dünyada bilinen İsa'nın gerildiği çarmıhın üç parçasından biri bizde.
Demre'li Noel baba bizde.
Bülbül dağında İsa'nın annesinin ikamet ettiği  Meryem Ana Ev'i bizde.
Diğer tarihi yerleri yazmaya zamanım yetmez.

____/
Neredeyse dört tarafında ki sınır komşularımızda Petrol doğal gaz fışkıran konumda olup, yurdumuzda bu yeraltı zenginliklerinin olmaması düşündürücü !
Diğer madenleri yazmayacağım. Başta Bor olmak üzere !

____/
Fındığıdır, fıstığıdır zeytinidir ve diğer tarım ürünlerini varın siz kafanızda canlandırın.
Fındık demişken: Dünyanın en kaliteli fındığı bizde.(İspanyollar çatlıyor) Fındık alım fiyatlarının belirlendiği "Fındık borsası" İsviçre de. Neden ?  

...

Başa dönelim şimdi...

____/
Dünyamız güneşe Merkür gezegeni gibi yakın olsaydı cüceleşir kavrulurdu.
Dünyamız güneşe Uranüs gezegeni gibi uzak olsaydı buz kesilir donardı.

____/
Konumumuz  bakımından yurdumuz dünyanın göbeğinde olsaydı ne bahar bilirdik nede serinlik.
Konumumuz bakımından yurdumuz dünyanın çatısında yada tabanında olsaydı. ne yaz bilirdik nede doyurucu sıcaklık.

____/
Medeniyetlerin pırlanta olduğu topraklarda yaşıyoruz.
Tarihte en fazla değişik başkentin kurulmuş olduğu  Anadolu'dayız.
Tıpkı İtalyanlar, Yunanlılar İspanyollar, Fransızlar gibi  bizde 1071 den beri "Akdeniz insanlarıyız."

Bizdeki Osman ile,
Aynı konumda aynı işte çalışan bir İtalyan adam Onorino,  aynı model aynı marka arabayı Bari'de (bizde ki fiyatından) yarı fiyatına satın alabiliyor.

Bizde ki karı koca Osman ve Ayla ile 
Aynı konumda olan Yunanlı karı koca Narkis ve  Halina bırak, hafta sonları bir yerlerde baş başa yemek yemeği; yıllık izinlerinde neredeyse her sene başka ülkelerde tatil yapıyorlar...

Bizde ki karı koca Osman ve Ayla'nın emekli Anne yada Babalarının yaşamlarını, 
Osman ve Ayla'nın çocuklarının gelecek kaygılarını yazmaya kalksam sizin düşündüklerinizden eksik kalır, bu konuyu sizin hayal dünyanıza bırakıyorum.

____/
Bereketli topraklardayız...
Kuru soğana muhtaç olduk 2019 da!
Yer altı yer üstü madenlerimiz var...
Elektriğe tonla zam verildi!
Zam zam zam...

Yurdumuzda yaşamak için  konum müsait, iklim müsait !
Yörüngeden çıkmış bazıları var ki içimizde.
Onların ekseninde savrulup günü birlik AN'ı birlik yaşamaya çalışıyoruz!
O eksenin merkezinde ki *kara delik bir gün çökecek ve hepimizi peşi sıra yutup yok edecek.
İşte o zaman...
Dua edilen türbelerimizin  yanına Aziz türbeleri de türeyecek !
Belki Bülbül dağının zirvesine daha ihtişamlı kollarını iki yana açmış İsa heykeli dikilecek !

Yer altı yer üstü madenlerden, tarım ürünlerinden  endişe edecek bir konu yok...
Taksit taksit zaten hepsi yabancıların eline geçti...

Gel de bunların gölgesinde yarım aklımla  iki harfi düşmüş klavyemle : sanatı yaz, uzay heyecanını yaz, Abidin Dino' nun çizemediği tablosuna  karı koca Osman ve Ayla'nın mutluluğunu motif olarak serpiştir satır aralarına.

İnanın yazması bile zor!

* Kara delik= Ekonomi

Levent ÖZCAN.

27 Eylül 2019 Cuma

DsErTBest Ekonomi.

1.Derdest Ekonomi. 2..Dert Ekonomi. 3.Serbest Ekonomi) ____/ Güzel bir Mozart’ın senfoni zil sesi. Alo... - Merhaba bey efendi ben Ayça, nokta nokta, Telefon hizmet şirketinden arıyorum. Aylık faturalarınız yüksek geliyorsa aynı hizmet karşılığı daha az fatura bedeli ödemek ister misiniz ? - Olur ? " Size özel" aylık şöyle böyle diye kampanya anlatılır. Kafana yatarsa telefon hattını değiştirirsin. ____/ - Rıza, nokta nokta marka deterjan - nokta nokta markette indirime girmiş fiyatı çok uygun! Aa bak dana kıymada da indirim varmış ! - Tamam. Yarın iş dönüşü seni alır çıkarız alış verişe ! Uzatmaya gerek yok. Aklınıza ama aklınıza gelen her hizmet sektöründe belirli dönemlerde özel kampanyalar olur. Bizde bütçemize göre bu kampanya indirimlerinden yararlanırız. Hatta ne acı ki, indirimlere göre bütçemizi ayarlarlar olmak zorunda kalıyoruz ! ____/ Evimiz için gerekli olan iki konu olmaz ise olmazımız ! Su: Şebeke suyunun tüm yurtta çoğunluğunu Belediyeler sağlıyor. Bütün şehir kapsamında olmayan henüz mahalle olmamış köylerimiz ise muhtarlık ve köy hizmetleri vasıtası ile su ulaştırabiliyor. Havadan sonra en temel ihtiyacımız olan şebeke sularını temizlik işlerinde kullanıyoruz. İçme suyumuzu ise marketlerden yada çeşit çeşit su markalarından satın alıyoruz. Şebeke sularının belirli bir tona kadar bedava olması insanlık adına sevindirici... ____/ Gelelim elektriğe: Elektriğin evimize gelebilmesi için iki ayrı şirkete ihtiyacımız var ! 1- Elektrik Tedarik Şirketleri 2- Elektrik Dağıtım Şirketleri. Kısaca: Elektrik Tedarik şirketi sadece enerji tedarik eder. Yani kablo koptu arıza oldu ile ilgilenmez. Elektrik Dağıtım Şirketi ise adı üstünde dağıtım yapar, arızaları onarır vesaire bakım işleri. Örnek vermem lazım... Antalya'da Osman serasında hıyar üretiyor. Hıyarları toplayıp paketliyor(Tedarikçi oluyor), nakliyeci Nuri'nin (Dağıtımcı oluyor) kamyonuna yüklüyor ver elini İstanbul haline hıyarlar, gibi. Elektrik Tedarik eden 10 büyük firma var.(Şimdilik) En popüler üretim kaynağı da rüzgar gülleri. Donkişot'un canavarları gibi dağ, tepe, tarla yel eken neresi ise diktiler devasa rüzgar güllerini ! Aşağıdaki şirketlerde dağıtım şirketleri. (Yakinen tanırsınız zaten) ADM Akdeniz Edaş Akedaş Aras Ayedaş Başkent Bedaş Çamlıbel Çoruh Dicle Fırat Gediz Kcetaş Meram Oedaş Sakarya Toroslar Edaş Trakya Uludağ Vangölü Yeşilırmak _____/ Faturada ilave edilen ödeme bedelleri gerçekten içler acısı Örneğin okuma bedeli ! Kardeşim millet uzayda fink atıyor. Uzay çağındayız. Uydularımız var tepeden okut sayacı ! Voyager 1 1977 yılında Nasa tarafından uzaya fırlatıldı. Güneş'ten 21 bin 447 milyar km uzakta, hala çatır çatır resim yolluyor. _____/ Konu dağılıyor neyse! Tüpte rekabet var dimi ? Telefon şirketlerinde de dimi ? Uçak biletinde, otobüs biletinde aklınıza gelen hemen ,hemen her şeyde dişe diş rekabet var dimi ? Yine örneğin asfalt kenarlarında ki benzin istasyonlarında bile çarşaf çarşaf benzinde, mazotta şu kadar indirim diye! Rekabet içindiler dimi ? _____/ Elektrik özelleşti dimi ? Elektriğin bir kısmını nereden elde ediyor bu şirketler ? Havadan ve sudan ! Hava ve su bizim için en elzem iki vazgeçilmezimiz ! Hava ve suyumuzu kullanıyorsunuz bari rekabet yapın be mübarekler. İnsanlarımız rahat nefes alsın biraz... _____/ Elektrik Tedarik şirketini seçme hakkımız da var, var ama rekabet yok. Ben değiştirmek istedim ancak Telefonuma gelen mesajı üstte okursunuz... Üç gün faturanın ödeme tarihi geçsin anında elektrik kesiliyor mu ? Kesmece rekabet Abi... Levent Özcan

20 Eylül 2019 Cuma

SOY, SUZLAR !



Van'da bir Alay Komutanlığı bölük iştimasın da.

_ 1969/1 TERTİP İZMİR EMRET KOMUTANIM...
- İzmir'in neresindensin asker ?
- MENEMEN İLÇESİNDENİM KOMUTANIM !
- Sizi gidi Atatürk düşmanları sizi!
"Şırrakk" diye bir sesle, acı duydum yanağımda. Usta birliğimde ki ikinci günümde, ilk ve son tokatımı yemiştim.
" Kubilay’dan dolayı tokat yediğimi biliyordum ancak hiç umursamadım. Belki de bir bakıma hak etmiştim de. Çünki, Kubilay'ı katledecek olanlar Manisa’dan gelmişler en son bizim köyün tepesinde ki çamlıkta mola vermişler daha sonrada Menemene gitmişler."
"O çamlığın adı 'Mehdi Çamlığı' dır hala."
Menemen'li arkadaşımın askerlik anısını hala unutamam.
____/
Girit 1900.
Rum çetelerinin epeyce azıttığı ve de çoğunlukta bulunan Türk ada halkına eziyetlerin başladığı yıllar…
1913'te, Londra antlaşması ile Yunanistan’a tek kurşun atmadan teslim edildi Girit.
Bu süreçte ada halkı bir bakıma aç bırakıldı. Halk, adada yetişen mevsimlik otları sofralarında öğün olarak kullandılar.
Girit’ten göç edenlerin doğada kendiliğinden yetişen otları seviyor olmaları belki de bu yüzdendir !
Günümüz de, Menemen ovasında her yıl binlerce dekar; otsu sebzeler yetiştirilmektedir.
Ispanak başta olmak üzere: Maydanoz, tere, roka, vesaire...
(Yanık köy, Haykıran, Doğa köy, Belen, Süleymanlı gibi çevre köyler.)
Menemeni icat edenler de belki Giritten gelenlerdir.
Menemenin ana maddesi domatesin Osmanlı topraklarında 1900'lü yılları içerisinde tarımı yapılmaya başlandığını düşünürsek Menemenin milli yemeğimiz olmadığını anlarız..
____/
Girit’ten; Göç edenler demişken, Mustafa Fehmi Kubilay'ın anne-babası da bu göç edenlerin arasındaydı !
Ne acıdır ki onu katledecek Derviş Mehmet te !
____/
Tarihimizde kara bir leke olan bu, Cumhuriyet karşıtı eylemi elbette bugün anlatmayacağım !
Mustafa Fehmi'nin Kubilay Han'ı çok sevdiğinden dolayı, sınıf arkadaşları tarafından "Kubilay" lakabı takıldığının.
Kubilay'ın, aydın idealist bir öğretmen olduğunu örneğin: Aydın İlinde "İlk devlet resmi nikahı" ile evlenen kişi olduğunun ve katledilişine kadar ki yaşamının çoğu ayrıntılarını birçok çeşitli kitaplardan okudum.
Boğazının, Tara bıçağı ile kesildiği cami avlusunda defalarca bulundum.
Olayın geçtiği sokaklarda, o anları endişe ile hissederek dolaştım.
Saygımın gereği de uzun yıllardan beridir, Aralık ayında anıtına gidip saygı duruşunda bulunmayı da ihmal etmiyorum.
Bu anma günlerinden bazılarında, "Devrim Şehidimiz" Kubilay'ın Torunu Mustafa Kubilay'la da tokalaşma fırsatım olmuştu.
____/
Lise yıllarımda, edebiyat öğretmenimiz şunu hep derdi!
"Arkadaşlar okuyun ne bulursanız okuyun!"
"Karşıt görüşteki kitapları da okuyun!"
"Yerde gazete parçası bile bulsanız okuyun!"
____/
Sırf Kubilay'ı anlatan elimde, cilt kıvamında kitaplar var.
Onu katledenlerden özellikle Derviş Mehmet ve azmettiricisi Esat Hoca efendi (Erbilli) hakkında bilgi edinmek na mümkün !
___/
Menemenin nasıl yapıldığını bilmeyenlerin gogıl amcaya sorduğu gibi,
bende bu Cumhuriyet düşmanları hakkında bilgi almak için gogıl amcaya danıştım.
En güvenilir bilgilerin olduğuna inandığım Vikipedi: Özgür Ansiklopedide de Olaya karışanların isimlerini tıkladığımda ne yazık ki hiçbir bilgi bulunamadı yazıyor.
____/
Bazı malum basında(?) "Menemen olayı" ile ilgili çıkan yazıları taradım.
Hani lise çağlarımda edebiyat öğretmenim demişti ya, karşıt görüş yazılarını da okuyun !
Ne hikmet ise bu olayı yapanların, o dönemde Manisa da takıldıkları kahveyi dahi yazabilecek kadar bilgi sahibi olduklarını okudum. Olayları yapanların " ayyaş, esrarkeş, işsiz güçsüz ayak takımı" olarak nitelendirmelerini okudum.
Ne var ki Ne Derviş Mehmet'in nede Esat Hoca Efendinin (Erbilli) hayatı ve torunları hakkında bilgiye ulaşamadım !

Aslında yazacak çok şey var... da !

Aralığa varmadan Cumhuriyet Devrim Şehidimizin ebedi ruhu karşısında saygı ve hürmetle eğiliyorum...

(Menemen halkı küçük istisnalar hariç, o dönemde de bu dönemde de Cumhuriyetin yılmaz savunucularıdır.)


Levent Özcan

19 Eylül 2019 Perşembe

.....

Öyle seneyisi devriyesi gelen günlere pek bakmam...

Ancak bu tarih dokuzlarla dolu olduğu için ilgincime geldi.
Tarihte 19 Eylülde neler olmuş ayrıntıya girmeden:
  1. 1570 kusürda padişah ferman buyurur müneccim başına, rasathane (gözlem evi) kurulur. Beş sene sonra Şeyülislam fetvası ile kapatılır!
  2. 1800'lü yıllar sonu ! Sömürge toprakları Yeni Zellanda da kadına seçme ve seçilme hakkı verilir.
  3. Mustafa Kemal'e Gazi ve Mareşal Rütbesi verilir, yıl 19 Eylül 1921.

___/

Geçen sene Aralık ayında "Türkiye Uzay Ajansı" kuruldu.Neredeyse bir sene olacak Ajansın logosu ne olsun diye bir türlü karar veremedik.
____/
Kadın hakları konusuna gelince ise:
Toplumun her ferdinin çok kitap okumasına bağlı.Gazete okumak okumuş olmak değildir.
Gazetelerin ilk sayfaları siyasi magazin.
Orta sayfalarındaki köşeler ön sayfalarda ki haberlerin kritiği.
Sona doğru, goldü fauldü. Transferdi, sakatlandı tartışmaları.
Sonda da iki-üç şarkıcının aşk-meşk hikayeleri filan fıstık.
____/
Lanetler olsun ki hala daha bunu üzülerek yazıyorum; gazi ve şehitlerimiz var.
Mareşallik ve Dünya liderliği konusunda ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk dünya tarihinde yeri değişmeyecek tek dünya lideri gerçeğimizdir.
Neden mi ?
'' Ey Türk kadını,Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın".
" İstikbal göklerdedir."
Askerimiz kelle değil:
" Türk askeri dünyaya bedeldir."
____/
(9 ve katlarının Mustafa Kemal'in hayatında ayrı bir önemi vardır.)


Levent Özcan.

14 Eylül 2019 Cumartesi

MELİSA PROJESİNDE FARE OLMAK !



Bayraktar
Demir
Tosunbey
Seval
Eminbey
İmren
...
Ayaş
Çorum
Ayla
Heybetli
Manastır
Alakır
Maniye
Bartın
Çanakkale
...
Uzayda ilk üretilen:
1996 Patates.
Daha sonraları,
Marul,
Buğday,
Bezelye,
Zinya çiçeği !
Vesaire örnek çok.
___/
Dibimizde ki Gürcistan’ın, Mars'ta şaraplık üzüm yetiştirme projesi bile hazır.

____/
Melisa projesi:
En basit ekosistem örneği.
Bir fare ve yosunlar.
Deney:
Uzay ortamı.
İzole bir kutu.
Farenin oksijene, yosunların karbondioksite ihtiyacı var.
Fare, yosunların karbondioksit alıp oksijen sağladığı havayı soluyor.
Yosunlarda farenin oksijen alıp karbondioksit sağladığı havayı soluyor.
Fotosentez için gerekli enerji de bir ampulden sağlanıyor.
Bu ilk aşama ve başarılı sonuç alındı.
Daha sonraki evrelerde azot fosfor potasyum ve fare için gerekli besinler devreye sokulacak.
Yer İspanya.

____/
Bulunduğumuz Güneş sisteminde biz canlıları barındıracak bir gezegen kesinlikle yok !
Ne galaksimizde var nede Hubble teleskopunun ulaşabildiği diğer galaksilerde de.
Farz edelim ki bulduk.Bu teknoloji ile o uzak mesafelere ulaşmamız insan ömrü için imkansız !

____/
1 kilogram gıdanın uzaya çıkmasının maliyeti 10 Bin dolar !
Bunu NASA söylüyor.

____/
Uzaya millet ha bire bir şeyler fırlatıyor. Adamların yeni gezegen bulsalar bile oraya gidecek durumları yok.
Menzile varamadan zaten 2-3 nesil geçer.
Örnek: Uzay gemisine 2 çift karı koca binecek.
Yolculuk devam ederken Uzayda çocukları olacak.O çocuklar evlenip çocukları olacak.O çocuklar da evlenecek uzun hikaye anlayacağınız.

____/
Lafı evirip çevirmeyeyim !
Abi adamların uzayda dans ettiği tek şey uzay madenlerine ulaşmak.
Ve ulaşmışlardır da zaten.
Madenleri çıkarırken, uzayda beslenme kaynakları oluşturarak dünyaya bağımlı kalmamak.

____/
Yukarıda ilk baştaki isimler, kendimize ait olan yerli buğday çeşitlerimiz.
İkinciler ise kendimize ait yerli domates çeşitlerimiz.
Bırak buğday yetiştirmeyi saman ithal ediyoruz.
Domates için de acı gerçek: yerli tohum satmak yasaklandı. (Yıl 2006)

____/
Gelelim Melisa Projesine:
(Kendi adıma yazıyorum.)
Bu projede ki
Tıpkı fare gibiyim.
Besinimin çoğu ithal !
Yosunlar da ORMANLARIMIZ.
Varın siz tahmin edin bu projenin sonunu !
...



Levent Özcan.

9 Eylül 2019 Pazartesi

KURTULUŞ



-Bree bizimkiler Ankara'ya dayandı.. 
Bu gece paskalya gibi olacak..

Bulgar
çetelerinin, Rum çetelerinin zulümleri yıllarca yetmediği gibi, Millet olarak Türk olarak Anayurdun da elden gidiyor haberleri: Selanik'te Kavala da sıkışıp kalmış Türklerin canını dar ediyordu.

Hoş ne İzmir'i görmüşlerdi ne Ankara'yı. Ama bir zamanlar Özyurtları olan oraları, burada yaşamalarının garantisiydi.

Kavala'ya bağlı Draniç köyü ile Drenova köyleri arasında uçsuz bucaksız ovaya baktı Mahmut. Haberler hep acı acı geliyordu..

 Mayıs 1919'da "O" gün herkes evlerine kapanmıştı...

Köy sokaklarında başta aşırı milliyetçi Yunan gençleri olmak üzere hatırı sayılır kalabalık, İzmir'in işgalini kutluyordu. 

Ve bugün daha kötü bir olay ki yine kutlama gecesi olacaktı.
Gerçi az önce haberi veren adam iyi komşuydu çoğu Yunanlı köy halkı gibi zararı yoktu.. 

Abdülhamit zamanında daha çok baskı ve çete korkusu vardı.

Dost yaşamışlardı yüz yıllarca. Kimi tütün kimi meyve kimi sebze hep beraberce Drama ırmağının bereket dağıttığı bu ovadan nasiplenmişlerdi

.Oturduğu tepecikten doğruldu kıl heybesini attı omzuna köye yol aldı keçi yolundan...

Evin avlusunun kocaman tahta kapısını açtı.. Hanımı kocaman çinko leğende ekmek için hamur yoğuruyordu.
Padişahtan umut keseli epey olmuştu.

 Ayşe "Selanikli Mustafa Kemal'de cılk çıktı." dedi
.Hoş bu kadar yoklukta Draniç'i, Drenova'yı, Kavala'yı, Selaniği kurtarmayı çok hayal etmiyorlardı.

Tek güvenceleri nasıl burada   yaşayan Türkler iseler, Osmanlı topraklarında da yaşayan Rum halkının olmasıydı.Burada yoğun baskı görseler, Osmanlıda yaşayan Rum'lar da karşılık olarak baskı görürlerdi..
...

(1800'lü yılların ortalarında İzmir'in bir köyü..)
İrice , geçirirken öksüz kıtlık aylarını,

Sohpetteyken balıklar zeytin aksi yüklü koylarda,
Aniden bir hışımla inmiş Karadağ eteklerinden.
Bay ANCONOZ.

Denizi almış taa karşısına,

Yorgunluk bilmeden,derme çatma bir ev yapmış.
Taze sürgünlü devasa gövdesi reçine kaplı..
Yaşlı mı yaşlı , tepe yamacındaki badem ağacının yanına.


Terini silmiş son çiviyi çakınca,kapısının tutamacına.
Dönmüş yüzünü kenarları deniz işlemeli.
Görkemli badem ağaç desenli şaraplık bağ motifli ovaya.


Çıkarmış kıl heybesinden 10-15 zeytinle, keçi peyniri ve çeyrek kepekli ekmeğini,
İnançlarının izinde diz çöküp haç çıkarmış, şükretmiş Tanrının oğlu İsa'ya


Yeni bağ bozumu yıllık kırmızı şarabından gırtlağını ıslatmış.
Aklı Karadağ eteklerindeki evinde karısı Maria iki büyük oğlu ah ah,
Bir de yeni yetme ufacık nazlı mı nazlı Angelinasın da.


Issız,korkunç yalnızlığından tepesi heyecan düşüncelerinden , birden.
Sağ uzağındaki tepe yamacından inen keçilerin kokusunu ciğerlerine çekmiş.


Paskalyalar ,yortular şenliğinde gevşemiş gevşemiş.
Yörük çobanının, Tanrı selamını almış Tanrı selamını vermiş,
Dudaklarını titreterek hayvancıklara hükmeden bu yörüğe
''Gel bre more az 2 lokma soluklan'' demiş.


Ayak düşümü yanındaki akan sudan medet serinlemiş ,iştahını artırarak çoban.
Sofra ortak, şarap haram ondan uzak durarak ,
Bağdaş kurmuş dostane düşmanlık korkularından arınarak.


''Be more buradayım artık yarından ötesi yok''
Sevincini umudunu peynir ekmekle şölen yapan ANCONOZ
Karşısında,yamaçların yüzünü ağarttığı güneşin çiller döşediği çobana bakarak..


(O günden sonra köyün adı Anconoz kalmıştır) (Şiir L.Özcan)

Köy tam merkezden ikiye bölünmüştü. Köyün doğusunda Yörükler, Batısında Rumlar yaşıyordu. 

Rum tarafında kilise, Yörük tarafında Cami en büyük binalardı. 

Zeytin, balık, koyun-kuzu, keçi ortak geçim kaynaklarıydı. Rumlar bir de şaraplık üzüm üretirlerdi. 

Bazı küçük olaylar dışında herhangi bir asayiş konusunda sıkıntı yoktu.
Kimi zaman Rum tarafında, kimi zaman Yörük tarafında düğünlerde ortak zeybek oynanırdı bile.

Mayıs 1919 "O" gününde ister istemez, köyün Rum bölümünde şenlikler düzenlense de Kavala köyleri Draniç ve Drenovda  ki gibi çoşkulu olmamıştı. Yakın adalardan Yunan ordusu Ankara yakınlarına ulaşıncaya kadar 8-10 aile bu köye yerleşmişti..

Ve  9 Eylül... 

Rumlar tekneler dolusu en yakın Yunan adalarına yol aldılar...
Bu Mustafa Kemal önderliğinde,Türk ordusunun Türk Halkının kesin zaferiydi..

Selanik köylerinde ki Türkler de ise tamamen bir katledilme korkusuna dönüştü bu zafer...
Padişaha karşı çıkmış 7 düveli savaş meydanında yenmiş 
bu " Selanikli Adam" doğduğu memleketini de kurtaracak mıydı acaba
Çünkü ilerleyen günlerde yenilgiyi hazmedemeyen bazı milliyetçi Yunanlılar gece baskınlarıyla evlerden paralar altınlar kaldırıyorlardı..
Yunan içinde Türkler, Osmanlı İçinde Rumlar can güvenliği için iyiydi.
Ancak şimdi bu denge Rumların Osmanlı'dan kaçmasıyla Türk'lerin aleyhine gelişmişti...
...
Lozan'da varılan anlaşma gereği. Anadolu'da kalan son Rumlar'la Balkanlarda ki Türkler memleket değişimi yaşamışlar. Rumlar Türk'lerin terk ettikleri yerlere, Türkler de Rum'ların terk ettikleri yerlere yerleştirilmişler.

Bazıları Lozan'ı yenilgi olarak göstermeye çalışsalar da, Aslında Türk ve Yunan halkının tam bağımsızlığıdır Lozan.

Yüce ATATÜRK, "9 eylül" de sadece Anadolu'daki Türk'lere değil Yunanistan'da ki Türk'lere de bağımsızlık bahşetmiştir.

Draniç ve Drenova'daki Mübadil Türk'lerinden Mahmut ve karısı Ayşe Anconoz'a, Anconoz'u kuran adamın torunları da Selanik köyleri olan Draniç ve Drenova'ya yerleşmişlerdir..

ATATÜRK, seni her gün anmak her insanın en büyük onurudur.
Onuru olanlar kula kulluk etmezler.

*Dedemin ve Babaannemin köyü: Drenova Yunan Hükümeti tarafından

413/1926 sayılı resmi gazetede yayınlanan yasa ile bir Yunan Azizinin adı olarak değiştirilmiştir

*Anneannem ve  Dedemin köyü Yunan Hükümetinin  179/1927 sayılı resmi gazetede yayınlanan yasası ile Draniç adı  Andifilipi olarak değiştirilmiştir.

* Bizim köyede Anconoz yerine badem ağaçlarının çokluğundan dolayı ‘ BADEMLİ ‘ adı verilmiştir.


Levent ÖZCAN...

08.09.2018 ilave yazı ile 08.09.2019

5 Eylül 2019 Perşembe

BU YAZIYI BAZILARI (!) İYİ OKUSUN.



Meclis oturumu...
Kurtuluş savaşı şiddetle devam ediyor...
Yıl 1922.
Kürsüde konuşan: Mustafa Kemal...
Konu : (Savaşla uzaktan yakından alakası yok!)
Konu : Çocuklar ve gelecek nesiller !

____/
Milli eğitim müdürünün tertip ettiği, eğitim toplantısı.
Kurtuluş savaşı şiddetle devam ediyor...
(Hatta top sesleri Ankara'dan duyuluyor)
Yıl 1922.
Masada konuşan : Mustafa Kemal...
Konu : (Savaşla uzaktan yakından alakası yok!)
Konu : Eğitim ve eğitimde öğretmenlerin önemi.

-Toplantıda kadın öğretmenler de var.

Toplantı sonuna doğru haberci gelir,

Mustafa Kemal'e sürekli işaret eder "acil haber" diye.
Eliyle "dur" der, Mustafa Kemal.

Toplantıya katılan öğretmenlere başarılar diler.

Milli eğitim müdürünü yanına çağırır.
Eğitim müdürüne ; toplantıya kadın öğretmenleri de davet ettiği için teşekkür eder...
" Ancak " der. " Müdür bey, kendinizden şüpheniz mi var yoksa kadınlarınızdan mı şüphelisiniz ki kadınları ayrı erkekleri ayrı ayrı oturttunuz ! " der ve çıkar gider .

____/
Vahdettin Osmanlı'sından kalan sağlık sistemi de enkazdır.
Balkan savaşlarından beri aralıksız devam eden savaşlar en çok çocukları etkilemiştir.
Taze Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni doğan her beş çocuktan dördü ! açlıktan yoksulluktan sağlıksız ortamdan ölmektedir.

____/
Resmi kuruluşu: Ankara Haziran 1921 !
Adı : (Belki de ilk defa duyanlar olacaktır);
Himaye-i Etfal Cemiyeti...
Bu cemiyetin konusu sadece çocuktur !

____/
Çocukların sağlığı, eğitimi, yetiştirilmesi konularında yoğun çalışmalar yapmıştır !

Anne ve babaların çocuklarının eğitimine, sağlığına dikkat çekmek için çeşitli dergiler çıkarmıştır.
Dergilerinden birinin adı da
" Gürbüz Türk Çocuğu " dergisidir.

Cumhuriyeti kuranların çocuklara ne kadar önem verdiğini anlatan bir ayrıntıdır bu dergi.

İyi eğitimli sağlıklı çocuk yetiştirmeye teşvik için:
hatta belirli dönemlerde Gürbüz Çocuk Yarışmaları bile yapmışlardır...



Makale yazarları arasında:

Behçet Kemal (Çağlar),
Falih Rıfkı (Atay),
Faruk Nafiz (Çamlıbel),
Reşat Nuri (Güntekin),
Yakup Kadri (Karaosmanoğlu),
Yusuf Ziya (Ortaç),

gibi ünlü yazarlar da vardır.



____/

Yeni doğan bebeklerin "bebeklik evresinde" mutlaka başına gelen i
iki olay....
Sarılık,ishal.....!
Şimdi ki doktorların bazıları önermese de !

O zaman ki çocukların metabolizmasına göre, şekerli su sarılığa ve ishale iyi geldiği için kullanılmaktaydı.

____/
Şeker dışarıdan ithal ediliyordu...
Ve Mustafa Kemal Atatürk ilk planda yine çocukları düşünerek:

26 Kasım 1926 da işletmeyi açarak ilk Türk şekerini ürettirtmiştir...

Neresi mi ?
Alpullu Şeker Fabrikası !

____/
Sağlıklı ve iyi eğitimli bir nesil için de Mustafa Kemal kadınlarımızı düşünmüştür !

Sağlıklı kafası rahat anneler, sağlıklı çocuklar yetiştirebilir felsefesi ile dünya ülkelerin arasında ilk sayılabilecek sıralarda Medeni Kanunu çıkarttırmıştır.

Yıl : 4 Ekim 1926 !

____/
Şimdi :
O dönemde yetişen nesillerin genlerini taşıyan torunlarının torunlarına:
Erkek çocuk-kız çocuk demeden tecavüz eden, çocuk yaşta kızı kendine kadın olarak alan gözü dönmüşler..!

____/
Şimdi :
O dönemde yetişen nesillerin genlerini taşıyan torunlarının evli kadınlarını:
göz kırpmadan boğazlayan caniler !

____/
Yarın devran dönecek !
Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyet'te esameniz kalmayacaktır.

____/
Gözü dönmüş bazı sapkın yurtlara, vakıflara maddi imkansızlıktan dolayı yeni palazlanmış çocuklarını kaptıran:


EY TÜRK KADINI !
Çocuklarının üzerinden aynı zamanda bu sapkınlara para kazandırtan

EY TÜRK KADINI !
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün sana bahşettiği yasal haklarını kullan.
Gıpta ile baktığın Kolejlerde sende kendi çocuklarının eğitimi için mücadele et.

Atatürk Cumhuriyetin de bir kadının ölümünün fitrat olmadığını özümse.

İnsanlığını yaşa !
Kadınlığını yaşa !
Yaşamını sürdürürken !
Evladının ve kendinin yaşam hakkını asla kimselere teslim 
etme !


Dünya da tek olan;

(Bir zamanlar senin de olan:
23 NİSAN Çocuk bayramına
Başın dik gururla katıl.

(Bir zamanlar senin de olan:
23 NİSAN Çocuk bayramına,
Çocuğun yanında huzurla güvenle katıl.

Çünkü bu bayram önce sana,
Sonra çocuğuna,
Yarınlar da torunlarına

Mustafa Kemal ATATÜRK'ün
karşılıksız hediyesidir.

SAKIN UNUTMA !


Levent ÖZCAN
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...