14 Temmuz 2010 Çarşamba
CENNET ADALAR BADEMLİDEN GİDİYOR
Garip Ada satıldı
İnşaat sektörünün önde gelen firmalarından FİYAPI, Türkiye`nin tek imarlı adası Garip Ada`yı 32 milyon dolara alarak turizme girdi. İzmir Dikili`de bulunan adanın ismini Fi-İsland olarak değiştiren şirket, ada üzerine 5 yıldızlı otel ve villalar inşaa edecek. Garip Ada`nın satışında daha önce Yunanlıların da ismi geçiyordu.
Fiyapı, ada üzerine toplam 350 milyon dolarlık yatırım yapacak. Fiyapı ayrıca ilk kez tamamı 1+1 dairelerden oluşan bir projeyi de satışa çıkarıyor. 888 daireden oluşan projenin fiyatları yarın açıklanacak.
358 BİN METREKARE
358 bin metrekare yüzölçümüne sahip olan Garip Ada, Dikili`ye 4 km, Çandarlı`ya 10 km, Bergama`ya 19 km uzaklığında bulunuyor. Yunanistan`ın Midilli Adası`na bu adanın uzaklığı sadece 13 deniz mili.
Hiçbir inşaatın olmadığı adanın yüzeyi genel olarak düz ve pürüzsüz. Yer yer çam ve zeytin ağaçları ile kaplı olan adanın güney sahili boyunca uzanan yaklaşık 500m uzunluğundaki kum bandının genişliği 100-200 m.
Ada ve çevresinde sıcak su kaynakları da bulunuyor.
2 Temmuz 2010 Cuma
ÇOCUKLUK...
Ben ki hep böyleyim,
çocukken evet çocukken aklıma geliyor
bodoslama koşarken,
okuldan çıktıktan sonra
çantayı, önlüğü bir tarafa fırlatıp
Ve koşup
bıraktığımda sağ ayağımla
bir plastik topun yanağında coşkunluğumu
ve küçük bedenimin
ıslattığı fanilamın terine
bağlamıştım mutluluğumu.
Benim hiç ama hiç bisikletim olmadı mesela.
Sürmeyi bile, bir bisikletin hayali ile öğrendim.
Ondardır araba kullanmaktaki ürkekliğim.
hiç ama hiç araba hayal etmedim.
Pedal çevirmek
zincirin gres yağına bulanarak,
gezmek ve hatta,
iki teker üstünde
uçmak isterdim.
olmadı, olamadı.
Atlarımız vardı ama ah,
babam bana bisiklet almadı,
alamadı.
Toprak oldu,
toprak olduğu yerde bile,
can verdi birçok canlı yeşile.
Bir plastik top almıştı,
hasat dönüşü,
Çardaktan köye göçtüğümüzde
krem rengin üzerine siyah çizgili, ekvator ekvator.
Evimizin bir odası,
hep ama hep tütün kokardı.
Her yazın
......terinin
......sıcağının
..........akrebinin
..............yılanının
.....................YORGUNLUĞUNUN of of,
MÜCADELESİNE inat.
........
Paraya dönmesi için,
evin hep bir odası, hep bir odası ama hep hep
TÜTÜN kokardı.
Gelecek ekose takım elbiseli,
mis kokulu adamın vereceği en iyi fiyattı amaç.
İşte o plastik topu,
boyları boyumdan uzun,
küp şeklinde ve küp ağırlığında,
tütün balyaları arasına saklar,
beton zemin üzerine düşme pahasına onunla oynardım.
BİR DİKENİN SOLDURMASINI İSTEMEZDİM,
PATLAMASINDAN ÇOK AMA ÇOK KORKARDIM,
S E V İ N C İ M İ N...
evimizin büyük avlusunda.
Bisikletim olmadı,
olsaydı çürümüştü şimdi.
zaten babam,
........ babam, babam da ölmüştü.
ancak o üzerine bindiğim atlar,
satılan atların yavruları hayattaymış.
3 NESİL GETİRMİŞ ÇOCUKLUĞUMU BANA.
Bir zeytin ağacı altında,
karşımda yeşilin en yeşili,
ve de mavinin en güzel tadına yaslanmışken,
yanımda beliren ve atları çeken yaşlı adam,
bu sizin atların yavrusu dedi...........................
Anladım ki verilmesi gereken değer, eşyaya değil,
...........canlıya.........
ve de canlıyı canlı olma başlangıcını sağlayan kişiyeymiş,(BABAM)
İSYANIMI KATLAYIP GÖMDÜM VE
AĞLADIM...
L.ÖZCAN
OLASI ELEŞTİRİLERE PEŞİN YANIT...
Her türlü eleştiriye açık olduğumu ifade etmek isterim öncelikle...Burada yayınladığım gerek alıntı, gerekse bana ait olan her türlü yazı ve yayının yanlış olduğunu öne süren(ler) olabilir. Hepsini ıspatlamaya hazır olduğumu belirtmek isterim.
Bu blogda paylaşacağım öncelikli konu Anconoz...Sonra çiçekler ki herkesin evinde birkaç kök çiçek ya da bitki muhakkak vardır. İsteyen herkese bakım, besin ve hastalıklarla ilgili yardımcı olabilirim.
Şiir ise en çok sevdiğim konu...Verilen bir kelime ile ilgili olarak anında şiir yazabilirim. Hem de hissederek...
Kelimelerin özüne, taşıdığı ve bana yansıttığı ruha baktığım için imla kuralları ya da kelimelerin doğru yazılması konularında pek de dikkatli ve titiz olduğum söylenemez. Güzel Türkçemizi en güzel şekilde kullanabilmek adına elimden geldiği kadar dikkat edeceğim elbet...
Evet, kelimelerinizi bekliyor olacağım...Şimdiden teşekkür ediyorum herkese...
1 Temmuz 2010 Perşembe
PİSSA
Bademli Köyü'nde bulunan birbirinden güzel koylardan sadece bir tanesi Pissa Koyu ve pilajı
Güneşin en güzel battığı ve seyrine doyulmayan görsel bir şölen sunduğu yer Pissa...
Romantizmin doruklarına çıkmak istiyorsanız, günbatımını bir de burdan izlemenizi tavsiye ediyorum...
AYA NİKOLA KİLİSESİ
Küçük bir ada üzerinde bulunan Aya Nikola Kilisesi, güneş doğarken de batarken de Bademli kıyılarını selamlamakta...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)