Geçti gözlerimden yine...
Anıtsal gözyaşları bunlar.
Düşlerim kutup buzullarında...
Yan yatıyorum duvar ,dokunuyor sesime...
Öyle bir hissedişlik ki bu.
Tumturak titreklik bu.
İnceden öksüzlük be bu.
Terk edilmiş zamanların terk edilmiş mekan yaşanmışlıkları..
İnsan olarak kaç vakit eğilmedik ki sahte direnişlere..
Neredeydim şimdi neredeyim..
Rakımı tazelediğim karbeyazı sarhoş kaçkını suyun beynime ihtirası..
Karşımda dinlediğim mavi o kadar iç çekişli ki ..
Resmen dalga geçiyor ,Norveç fiyordlarında ki can havli ile girintili çıkıntılı tutaksıklığım.
Dinlediğim en çok sevdiğim halk ozanın namesindeki son nakarat gibi.
Sülfürün seliloz aşkı gibi ateş çaktımı hemen yanıyor....
Türkü hemen Bitiyor....
İnsanların yüzündeki hologram düşleri yakıştırıyor, soğuk batan güneş...
Altı ay , altı ay kıştayım üşüyorum...
Burda hasretim türkü bekleyişi özledim MEMLEKETİMİ...