Peşi ardıma düşmüş bilinçaltılarım.
Rüyalarımın siyah fonlu sahnelerinde.
Ya bir daldan düşüyorken uyanıyorum,
Onun ötesinde, yada sevincimin en zirvesinde.
Kabuslarım düzenli aşırı terleyişlerim sabit,
Yatırırken hızlı nefes alışlarımı gecenin en derinlerine,
Korkuları harcıyorum umut tezgahlarında,
Bir yüz seyrediyorum sevecenlikle öylesine öylesine,
Dağları liman , ovaları saydam deniz şartlandırıp,
Umarsızca kollarımı açıp kanat olduğundan emin olarak,
Çırpıyorum bilincimin sanal enginlerinde,
Bilimi tüm dünya kanunlarını hiçe sayarak.
Aşklar yaşıyorum kabuslarımdan arttırdıklarımda,
Simalarını hiç hatırlamasam da doğru düzgün,
Ucube yaratıkların ötelenmiş korkularından sıyrılarak,
Kadınımdayım sımsıkıyım kucak kucak.
Bilincimi ayıklayıp göz perdelerimi araladığımda,
Karşımda GERÇEK sahnesi olabildiğince sabit,
Rüyalarımdaki aşka yine aşık olarak vede aşık kalarak,
Ötelenmiş korkularımı olanca hızla aşkla sadeleştirip,
Yepyeni GERÇEĞE başlıyorum saygıyla titreyen heyecanımla.....
1 yorum:
Tüm güzel duyguları,oyuncaklarımız gibi çocukluğumuzda bıraktık..Şimdi sahip olduğumuz,kontrolsüz bir makinanaın ürettiği anlamsız duygular..Nedense okunmaz çocukluk yüzümüzdeki masumiyet,şimdiki suretlerimizde..Oysa sevmek vardı hesapsızca,çıkarsızca çocukluk yüreğimizle..
Yorum Gönder